Halep'in Her İki Taraf İçin Nasıl Bir Öneme Sahiptir?

Tesnim Haber Ajansı - Ortadoğu uzmanı Dr.Hadi Efkehi Tesnim haber ajansı ile olan konuşmasında önemli Halep savaşına değindi. Bu uzmanın konuşmasını sizlere aktarıyoruz: ‘’Suriye düşmanları Halep savaşı üzerine en yüksek yatırımlarını yaptı, Cenevre müzakerelerinde Halep hapsini kırarak, Suriye hükumetinden puan almaya çalışıyor. Bu savaşın zaferi müzakerelerin sonucunu zaferi elde etmiş tarafın lehine değiştirebilir. Şu an Suriye önemli bir aşamaya varmış durumda ve direniş güçleri ve teröristler  Halep’te şiddetli çatışmalar yaşıyor, iki tarafın da Halep’i koruyabilmek için odaklanmasını gerektiren önem nedir? Suriye Halep savaşında zafer elde ederse, bu konu Suriye sorununa nasıl bir etki bırakacak?

Halep’in önemi, bu şehrin Suriye’nin İkinci büyük şehri ve İkinci ekonomi merkezi olmasıdır. Halep’te bir çok ekonomik faaliyet gerçekleşiyordu ve bu faaliyetlerden ötürü kazançlar hem Suriye’nin farklı şehirlerine hem de Suriye dışına ihraç ediliyordu. Halep jeostratejik konum olarak Türkiye ile ortak sınıra sahiptir ve son operasyonun başlamasından önce tamamen IŞİD, Nusra cephesi ve diğer aşırıcı terörist gruplarının kontrolünde idi. Halep tarihsel olarak da yüksek bir öneme sahiptir bundan dolayı düşmanlar barış müzakerelerinde puan alabilmek için  Suriye’nin İkinci şehrini işgal etmeye karar verdiler çünkü Bu vesile ile Suriye hükumetine olan baskılarını artırabilirler. Dolayısıyla gördüğümüz gibi batı ülkeleri, Araplar ve Türkiye Halep için en çok yatırımı yaptılar ve bu şehre odaklanmış durumdalar. Bu nedenlerden dolayı Suriye hükumeti ve müttefikleri Halep üzerine baskılarını artırmaları gerektiği sonucuna vardılar ve Halep kontrolünü geri almak için operasyon başlattılar, kuşatmayı tamamladılar. Şu an Batı ve bölge müttefikleri Halep’in önemini daha da çok anlıyor ve Halep’in direniş güçleri tarafından temizlenmesinden çok sinirliler çünkü bulunduğumuz durumda Halep kuşatması tamamlanmıştır ve teröristlerin ya teslim olması ya da yok edilmesi gerekiyor ve dolayısıyla tekfircileri destekleyenler, Halep’in Suriye ordusu tarafından teröristlerden temizlenmesini önlemek için desteklerini artırıyorlar.

muhtemelen önümüzdeki günlerde Cenevre’de Suriyeli-Suriyeli müzakereleri yeniden başlayacak ve bu süre içerisinde Halep’in kontrolü Suriye ordusu ve direniş güçleri tarafından ele geçirilirse Suriye devletinin müzakerelerdeki durumu daha iyi olacaktır. Ancak teröristler kuşatmayı açabilirler ise durum farklı olacaktır. Bana göre, teröristlerin kuşatmayı açabilmelerinin ihtimali çok azdır ama bu şehri teröristlerden temizlemek de zaman alacaktır. Önemli olan Hizbullah ve Suriye’nin kararı Halep’in teröristlerden temizlenmesi yönünde olmasıdır.’’

Dr.Efkehi konuşmaları şöyle devam ediyor: ‘’Halep’te bulunan tüm grupların terörist olmasına rağmen neden ABD bu grupları destekliyor ve Halep kuşatmasını açmaya çalışıyor? Hatta bazı haberlere göre, ABD savaş gemileri teröristlere lojistik destek veriyor.

ABD, Suriye’de iki yüzlü bir siyaset sergiliyor, siyasi boyutta IŞİD’e karşı uluslararası koalisyon düzenliyor ve dolayısıyla kendini aşırıcı terör örgütlerine karşı mücadelede önder biliyor ancak diğer yandan teröristlere olan desteğini ılımlı muhaliflere destek adı altında gizliyor ve Rusya tarafından bu grupların bombalanmasını önlemeye çalışıyor. ABD görünüşte Suriye müzakerelerinin Suriye temsilcileri ile iç ve dış muhalifler ve bazı silahlı ılımlı muhalifler ile gerçekleşmesi gerektiğini söylüyor ama aslında en çok eğitim ve lojistik yardımlar ABD’nin elindedir ve ABD onları yönetiyor. Suriye silahlı grupların savaş odası Türkiye’de bulunuyor ve ABD organizeyi yapıyor . ABD’nin gerçek yüzü budur. Bana göre, teröristler Halep’i alamazsa, batılılar en azından tamamen yenilmiş bir şekilde savaştan çıkmalarına izin vermeyecektir.

Son haftalarda Türkiye’nin Suriye meselesine farklı bir şekilde yaklaşması ve farklı bir tutum seçmesi hakkında ise, bana göre Türkiye’nin tutumlarında hiç bir değişiklik olmamıştır.  Türkiye yetkilileri görünüşte bazı olumlu mesajlar gönderiyor ancak Türkiye Suriye sorunundan elini çekmeye cesareti mi var? Böyle  bir şey olursa Türkiye’yi içten patlatırlar. Bildiğimiz üzere Suriye’ye giren teröristlerin yüzde 90’ı Türkiye sınırından bu ülkeye giriyor ve silahlar da aynı yoldan teröristlere veriliyor. Lübnan ve Ürdün sınırları kapanmıştır ve Türkiye teröristlere yardım etmek için tek yol.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Putin arasındaki oturumda bu konu ile ilgili bazı alışverişlerin gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Rusya’dan bazı puanlar alarak sonraki aşamalarda kendi puanlarını vermesi mümkündür.’’