Amerika Örtülü Olarak Arabistan’ın Bahreyn Ve Yemen’deki Cinayetlerini Destekliyor

Tesnim Haber Ajansı - Minnesota Üniversitesi öğretim üyesi William Beeman Tesnim Haberle yaptığı röportajda şunları söyledi: Amerika, İkinci Dünya savaşından şimdiye kadar Suudi Arabistan’ı tartışmasız ve ihtilafsız bir müttefik olarak desteklemektedir ve bu yaklaşımı değiştirmek Amerika için çok zor bir konudur.

Soru: Suudi Arabistan ve müttefikleri günlük olarak gerçekleştirdikleri hava saldırısı sonucu sivilleri öldürmeye devam ederken, dünyada insan haklarını savunduklarını iddia eden bazı batı ülkeleri bu yaşananlara sadece sessiz kalmıyor hatta Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonun katliamlarını destekliyor. Amerika Senatosu geçtiğimiz günlerde Riyad’a 1.15 milyar dolarlık silah satımını yasaklayan tasarı karşısındaki kanunu onayladı. Pentagon da 9 Ağustos’ta Amerika Dışişleri Bakanlığının 130’dan fazla Abrams Tankın, 20 zırhlı aracın ve diğer askeri teçhizatların Arabistan’a muhtemel satışını onayladığını açıkladı. Size göre, Amerika’nın Arabistan’ın Yemen’e saldırısındaki ve işlediği savaş suçlarındaki rolü nedir?

Cevap: Amerika Suudi Arabistan ile anlaşmasında tam olarak ikiyüzlü bir şekilde davranmaktadır. Amerika’nın Suudi Arabistan karşısındaki dış politikası sarhoş ve kör bir file benzemektedir. İkinci Dünya savaşından şimdiye kadar Amerika, Arabistan’ı tartışmasız ve ihtilafsız bir müttefik olarak desteklemektedir ve bu yaklaşımı değiştirmek Amerika hükümeti için çok zordur. Arabistan’ın Şah döneminde İran ile iki sütun olarak adlandırılan politikanın iki temel esasından biri olduğunu unutmamalıyız.

İki sütün politikası soğuk savaş döneminde Sovyetler Birliğini kısıtlamak ve mücadele etmek için oluşturulmuştur. Arabistan ile ilk ciddi sorun, geçen hafta Amerika Kongresinin 11 Eylül terör saldırısı mağdurlarının Arabistan’dan şikâyetçi olmalarının önünü açan yasayı onaylamasıyla yaşandı. Obama bu yasayı veto etmişti ama kongre Obama’nın vetosunu reddetti. Bu durum hatta Obama Hükümetinin de Arabistan’ı destekleme konusunda sadık olduğunu göstermektedir. Amerika’nın Arabistan karşısında uzun zamandır süren politikasını gözden geçirmesi için siyasi bir çaba gereklidir.

Bu politikadaki insani trajedi; Amerika’nın, Arabistan’ın Yemen ve Bahreyn’deki cinayetlerini örtülü olarak desteklemesidir.

Soru: Yemen Yüksek Siyasi Konseyi Başkanı, pazar günü konuşmasında Husi Güçlerinin misilleme saldırılarının Suudi Koalisyon Güçlerinin Yemen’e hava saldırılarını sonlandırdığı zaman durduracağını söyledi. Bu açıklamalar Yemen tarafının bu uzun savaşı sonlandırmak istediğini göstermektedir. 11 Nisanda imzalanan anlaşma Suudi Rejiminin sürekli ateşkesi ihlal etmesi nedeniyle kalıcı olmadı. Çünkü Suudiler 18 ay süren savaşta hiçbir hedefine ulaşamadı ve Suudiler kan dökülmesini ve krizin çözülmesini sonlandırmak istemiyor gibi görünüyor.

Cevap: Husiler Zeydidir ve Şiiliğin bir kolu sayılmaktadır. Husiler Arabistan için bir sorun sayılmamaktadır. Bu Zeydi topluluk Arabistan’da ve Yemen sınırlarında yaşamaktadır. Suudiler krallıklarında Şii gruplardan derin endişe duymaktadır. Eğer Husiler Yemen’de iktidara gelirlerse, Arabistan’ı da kışkırtacaklarıdır. Yemen’deki Sünni yöneticiler geçmişte Suudilerin müttefikiydi ve Suudiler eğer onlar iktidara gelirlerse Zeydilerin kısıtlanacağını ya da en azından Suudi Arabistan’daki Zeydileri desteklemeyeceklerini düşünüyorlardı.

Soru: Yemen savaşını sonlandırmak ya da en azından gerçek bir ateşkese ulaşmak için Kuveyt’in ev sahipliği yaptığı Birleşmiş Milletlerin üç ay arabuluculuğu bir sonuç vermedi. Size göre, Birleşmiş Milletlerin çabaları nasıl sonuç verebilir?

Cevap: Bölgede Zeydileri de kapsayan Şii topluluklarını korumak için bütün taraflar tarafından söz verilmelidir. Hiçbir Sünni Hükümeti bunu yapmak istememektedir.

Sünniler arasında Aleviler, Zeydiler, Lübnanlılar ve Irak Şiilerini kapsayan Şii topluluklarının İran tarafından kontrol edildiği yönünde komik bir düşünce vardır. Bu konu hiç şüphesiz doğru değildir ama bu düşünceyle mücadele etmek çok zordur.

Soru: Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon Haziran ayında Arabistan’ı Birleşmiş Milletlerin çocuk katliamları kara listesine almıştı ama bu listenin yayınlanmasından 72 saat sonra, Riyad’ın kendini insan hakları savunucusu olarak adlandıran bir kurum olan, Birleşmiş Milletleri mali yardımları kesmekle tehdit etmesi ne anlama geliyor?

Cevap: Bu, içler acısı bir durumdur ve konunun yani Ban Ki Moon’u tehdit etmenin Suudiler için ne kadar basit ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin ne kadar zayıf olduğunu göstermektedir. Ban Ki Moon Sürekli Amerika’nın baskısı altındadır.

Soru: Uluslararası toplum ve Batı medyası neden Arabistan’ın Yemen’deki cinayetlerine bir tepki göstermiyor ve pasif kalıyor? Yemen’deki durum hakkında bir basın senaryosu var gibi görünüyor, bu konuda sizin düşünceniz nedir?

Cevap: Batı medya sisteminin Yemen’deki durum hakkında yeterli bilgisi yok. Suudilerin ve Amerika lobilerinin Husilerin İran tarafından kontrol edildiği yönünde halkı ikna etmek için yaptığı tebliğ etkili oldu. Batı medyasında İran kötü bir ülke olarak bilinmekte Yemen’deki sorunlar görmezden gelinmektedir.

Yemen de birçok benzer ülke gibi Amerika için hiçbir stratejik menfaat taşımamaktadır. Yemen fakir, petrolü ve ticareti olmayan bir ülkedir. Bu yüzden bölge dışında hiç kimse bu ülkede yaşanan olayları önemsememektedir. Ama karşı taraf Suudiler zengin ve Husileri devirmek istemektedir ve bölge dışında hiç kimse Yemen’i önemsemediği için bu ülkedeki cinayetlerine devam etmektedir. Aynı sorun Bahreyn’de de mevcuttur. Bu durumu değiştirmek için fazlasıyla çaba göstermeli ve medyayı bu ülkede yaşananlar hakkında bilinçlendirmeliyiz. Şimdiye kadar böyle bir çaba gerçekleşmemiştir. Zeydiler de kendileri hakkında yapılan bu propagandalardan hoşnut değildir.’