Peşmerge Tarafından Kurtarılan Bölgeleri Irak’a Vermeyeceğiz

Tesnim Haber Ajansı - Tahran’daki Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Temsilcisi Nizam Debbağ Tesnim Habere verdiği röportajda, hükümetin ülkenin kuzeybatısında bulunan teröristlere karşı yürüttüğü faaliyetler hakkında şunları söyledi: “Irak Kürdistan Yönetimi, İran ile yaptığı anlaşmaya bağlıdır ve bu bölgenin topraklarının İran’a karşı kullanılmasına izin vermeyeceğiz.

Irak Kürdistan Yönetimi her zaman komşu ülkelerle imzaladığı anlaşmaları uygulama konusunda ısrar etmektedir ama bazen ülkelerin ve hükümetlerinin iradesi dışında olaylar gelişmektedir ve buda bizim bu olayları her zaman olumlu değerlendireceğimiz ya da onunla mücadele için hiçbir çaba göstermeyeceğimiz anlamı taşımamaktadır.

İran bazen teröristlerin operasyonlarının etkisiz hale getirildiğini açıklamaktadır ve İran’da böyle olayların yaşanacağını beklemiyoruz diyemeyiz, bir şekilde meydana gelmiştir ve gelebilir de. Bu doğal bir durumdur ve kastettiğimiz şey bu olayların istemeden meydana gelmesidir.

Terörist grupları İran’a karşı terör operasyonlarında bulunma konusunda uyarıyoruz

Böylesi bir durumda bizim sorunların çözümü için bir irade göstermemiz ve gerginliklerin artmaması ve tepkiye dönüşmemesi ve ilişkiler üzerinde olumsuz bir etki bırakmaması için çalışmamız gerekmektedir. Sayın Selami’nin grupların sınırlardaki hareketi, onların takibi ve onlarla çatışma hakkındaki konuşmalarından sonra, Kürdistan Bölgesel Yönetiminden bir heyet Tahran’a geldi ve müzakereler yapıldı ve müzakerelerin ardından ilişkiler normal seyrine döndü.”

Nizam Debbağ, Kürdistan Bölgesel Yönetiminin terörist grupların faaliyetlerini durdurmak için yürüttüğü faaliyetler hakkında sorulan soruya müzakerelerin ayrıntılarına ve alınan önlemlere değinmeden şöyle cevap verdi: “Bu grupların liderleri anlaşmaya bağlı kalma konusunda Kürdistan liderleri ile anlaştılar ve eğer anlaşmaya bağlı kalmazlarsa bir tepkinin bekleyişi içerisinde olmaları konusunda da uyarıldılar.

Anlaşmalara göre İranlı gruplara silahlı faaliyetlerini kınadığımızı bildirdik ve bu bağlamda yapılan çabaların kesinlikle etkili olduğundan eminim ve çok şükür ki, eski sürecin durmasını sağladı.”

Nizam Debbağ Demokrat Parti’nin İran’ın içerisinden Kürdistan bölgesine geri çekilmedikleri ve operasyonlarına devem ettikleri yönündeki iddiaları hakkında şunları söyledi: “Bunlar sadece sözdür ama fiili olarak geri çekilmişlerdir ve önceden bir ay içerisinde defalarca hareketleri olduğunu duymamıza rağmen, şimdiye kadar bir ya da iki küçük çatışma dışında bir olay yaşanmadı ve bu da tesadüfen gelişmiş olaylardı.”

Peşmerge tarafından kurtarılan bölgeleri Irak’a vermeyeceğiz

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Temsilcisi röportajın devamında Musul’u kurtarma operasyonlarının ve bölgenin geleceği hakkındaki görüşlerini belirterek şunları söyledi: “Kürtlerin Irak anayasasının 140. Maddesine göre Neyneva eyaletinde Peşmerge kuvvetleri tarafından kurtarılan bölgeleri Irak’a verme gibi bir kararları yoktur.

Peşmerge kuvvetleri operasyonların ilk aşamasının sonuna kadar, plan ve programlarda onlar için belirlenmiş olan bölgeleri ve Irak ve Kürdistan arasındaki tartışmalı bölgeleri kurtarmayı başarmıştır ve biz bu bölgelerin bize ait olduğunu ifade ediyoruz.

Peşmerge’nin Musul’u kurtarma operasyonlarına katılması Irak ordusunun daha fazla güçle Musul’a girmesine ve daha fazla başarı elde etmesini sağladı ve aslında Peşmerge’nin desteklenmesi, görevleri ve Irak ordusunun Musul’a doğru hareketini kolaylaştırdı, işler ve programlar ilerledi.

Peşmerge kuvvetlerine ihtiyaç olduğu takdirde, Kürt kuvvetleri olarak bir sonraki Musul operasyonlarına da katılacağız

Nizam Debbağ geçen cuma günü Musul’a kara operasyonlarının durduğu yönündeki haberlere değinerek şu açıklamalarda bulundu: “Irak Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanlığı geçen cuma günü Musul’a yapılan kara operasyonlarının geçici bir süre durduğunu ve başka bir zamana ertelendiğini söyledi ama hava saldırıları aynı şekilde devam etmektedir.

Muhtemelen Irak Ordusu IŞİD’in askeri kuşatma altına girmesini ve karşı karşıya olduğu kısıtlamaları dikkate alarak, IŞİD’in daha fazla yorulmasını ve daha kısa sürede teslim olmasını ya da şehri terk etmesini istiyor.”

Daha önce Saddam Rejimi ile gerilla savaşlarında bulunan Debbağ şunları söyledi: “Eğer IŞİD’liler şehirden çıkmak ve sınır hattında Irak Ordusu ve Peşmerge ile savaşmak zorunda kalırsa, bizim kuvvetlerimiz Musul’a girişte daha az kayıp verecektir.

Irak Kürdistan Bölgesel Hükümeti Temsilcisi, Peşmerge kuvvetlerinin son görevine değinerek, Musul’u kurtarma operasyonlarının bir sonraki aşamasına katılmalarının Irak Genelkurmay Başkanlığı’nın Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’den talebine bağlı olduğunu belirterek, “Kürt kuvvetlerine Musul operasyonlarının sonraki aşamalarında da ihtiyaç olduğu takdirde, operasyonlara katılacağız” dedi.

Nizam Debbağ aynı zamanda Musul’u kurtarma operasyonlarından sonra Irak’ta yaşanabilecek kabile ve etnik savaşlar konusunda da endişeli olduğunu belirterek şunları söyledi: “Irak bugün federal bir ülkedir ve herkesin güç ve idareye gerçek anlamda ortak olması için demokratik yolda ilerlemelidir ama bazıları Şii ile Sünni, Şii ile Şii, Sünni ile Sünni, Kürtlerle Şiiler ve Kürtlerle Sünniler arasında bir çatışma yaşanması için ortam hazırlıyorlar.”

Debbağ Musul’u kurtarma operasyonlarından sonra IŞİD’in geleceği hakkında şunları söyledi: “IŞİD bir düşüncedir ve bin ya da iki bin kişinin öldürülmesiyle sona ermeyecektir. Musul’daki IŞİD mensupları da dağılacaktır ve Suriye, Türkiye ya da başka ülkelere gidecek ve gerilla faaliyetlerine devam edecektir.

Türk kuvvetlerinin Musul operasyonlarındaki varlığı Kürdistan Bölgesel Yönetimi yetkilileri ile bir koordinasyon sonucu gerçekleşmedi

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Temsilcisi Nizam Debbağ aynı zamanda Irak hükümetinin resmi olarak karşı çıkmasına rağmen Türk kuvvetlerinin Musul operasyonlarına katılması ve Türklerin bu konuda Mesut Barzani ile koordinasyon sağladığı yönündeki söylentiler hakkında sorulan soruya şöyle yanıt verdi: “Türk kuvvetlerinin Musul operasyonlarındaki varlığı Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile bir koordinasyon sonucu gerçekleşmedi ve belki de onların koordinasyondan kasıtları Musul’daki Ehl-i Sünnet ile sağladıkları bir koordinasyondur.