Türkiye’nin Esad’ı Devirme Ümidiyle Reddettiği İran’ın Suriye Konusundaki Planının Ayrıntıları


Türkiye’nin Esad’ı Devirme Ümidiyle Reddettiği İran’ın Suriye Konusundaki Planının Ayrıntıları

Uluslararası bir kuruluş, Türkiye’nin o dönemki hükümetinin Beşşar Esad Hükümetini devirme ümidiyle reddettiği, İran’ın 2013 yılında Suriye’de barışın sağlanması için sunduğu planı yayınladı.

Tesnim Haber Ajansı - Uluslararası Kriz Grubunun pazartesi günü İran ve Türkiye arasındaki ilişkiler hakkında yayınladığı rapor, ülkelerin üst düzey yetkilileri arasında gerçekleşen görüşmelere değiniyor.

Bu raporda; 2013 yılı Eylül ayında yani Hasan Ruhani’nin İran Cumhurbaşkanı olarak seçilmesinden üç ay sonra, Tahran’ın Suriye’de barışın sağlanması için Türkiye’ye sunduğu plana değiniyor. Bu plan İran Devrim Muhafızları Komutanlarından General Kasım Süleymani ile yapılan istişarelerin ardından hazırlanıyor.

İran’ın planında Suriye’de ateşkesin sağlanması için atılacak adımlar, ulusal birlik hükümetinin oluşturulması ve ülkede cumhurbaşkanının gücünü sınırlamak için anayasa da yapılacak değişikliklerin açıklaması gibi konulara değiniliyor.

En önemli nokta ise, İran’ın önerdiği barış planında Suriye’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Birleşmiş Milletler gözetimi altında düzenlenmesinin gündeme getirilmesidir.

İran’ın bu barış planı üzerine, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevat Zarif ve Türkiye’nin o dönemki Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu arasında aylarca görüşme ve istişareler gerçekleşti ama nihayetinde Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad’ın gelecekteki rolü konusunda bu plan başarısızlıkla sonuçlandı.

Bu raporda Muhammed Cevat Zarif’ten naklen şu ifadeler yer alıyor: “Biz bu planın son aşamasında yer alan, seçimlerin Birleşmiş Milletler gözetimi altında olması dışında, bütün ayrıntılar konusunda anlaştık

Türkiye liderleri, Beşşar Esad’ın seçimlere katılmaktan men edilmesini istiyorlardı. Ben de Birleşmiş Milletler gözetimi altında yapılan bir seçimde böyle bir endişenin bulunmadığını belirttim. Ama Davutoğlu bunu kabul etmedi ve çabalarımız sonuçsuz kaldı.”

Türkiye’nin o dönemki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Uluslararası Kriz Grubuna Şunları söyledi: “Bizim hükümetimiz İran ile anlaşma arayışı içinde değildi. Çünkü Esad’ın birkaç ay içerisinde devrileceğini düşünüyordu.”

Uluslararası Kriz Grubu, Tahran ve Ankara arasında ikinci açılımın Türkiye’de meydana gelen darbe girişiminin ardından gerçekleştiğini vurguladı. O dönemde İran’ın Recep Tayyip Erdoğan’ı hemen desteklemesi iki ülke arasındaki ilişkilerin ısınmasına neden oldu.

Eş zamanlı olarak YPG kuvvetlerinin Suriye’nin kuzeyinde ilerleyişi de Ankara ve Moskova arasında uzlaşma sağladı. Bu gelişmelerle birlikte, Türkiye ve İran arasında hala Beşşar Esad’ın akıbeti hakkında ihtilaflar bulunsa da, Suriye’de cumhurbaşkanlığı sisteminin hakim olması ya da parlamentonun ya da gücün nasıl dağılması gerektiği gibi farklı konular üzerinde istişareler gündeme geldi.

Bu rapora göre; üst düzey yetkililer arasında gerçekleşen görüşmelerden iki gün sonra, Türkiye Fırat Kalkanı operasyonları adı altında Suriye’ye doğrudan müdahalede bulunma kararı aldı.

İranlılar ise bir gün önce İranlı bir yetkilinin Ankara’da bulunmasına rağmen, Türkiye’nin kendilerini nasıl bu operasyonlardan bilgilendirmediği konusunda şaşkınlık içerisindeydiler.”

En Çok Okunan Dünya Haberler
En Önemli Dünya Haberler
En Çok Okunan Haberler