IŞİD Gücünü Amerika’nın Desteğine Borçlu/ Avrupa Hala Terörizmin Hedefi


IŞİD Gücünü Amerika’nın Desteğine Borçlu/ Avrupa Hala Terörizmin Hedefi

Almanya’nın önde gelen bir uzmanı Amerika ve batının başından beri Beşşar Esad hükümetine, Rusya’ya ve İran’a karşı tavır almasının akılsızca olduğunu ve IŞİD’in gücünü Amerika’nın desteğine borçlu olduğunu belirtti.

Tesnim Haber Ajansı - 2016 yılında Avrupa Birliği’nde yaşanan şiddetli terör eylemleri birçok can aldı ve analistler bu yılı da Avrupa Birliği için terör ve güvensizlik yılı olarak adlandırdı.

19 Aralık 2016’da Berlin’de Noal Pazarına bir kamyonla düzenlenen saldırı ve eş zamanlı olarak yeni yılın başlamasıyla birlikte Avrupa’yı yine korku sardı ve Avrupalılara terör tehlikesinin aynı şekilde devam ettiğini hatırlattı.

Türkiye de yeni yıl kutlamalarına İstanbul ve İzmir’de yaşanan terör saldırıları nedeniyle acı bir şekilde başladı.

Ama gerçekten de şu soru gündeme gelmektedir; “Avrupa’da her geçen gün artan terör ve güvensizliğin nedeni nedir?”

Tesnim Haber konuyla ilgili olarak Almanya Bonn Üniversitesi Siyaset Bilimi Enstitüsünde 2000 ve 2008 yılları arasında öğretim görevlisi olarak görev yapan ve siyasi bilimler profesörü olan ve emekli olduktan sonra da Almanya Dış Politika Derneği, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü, Atlantik Çalışmaları Komitesi ve birçok tanınmış kuruluşta faaliyet gösteren, Prof. Chiristine Huck ile bir röportaj gerçekleştirdi.

Prof. Chiristine Huck’un Tesnim Habere verdiği röportaj:

Tesnim Haber: Sizce Avrupa’da her geçen gün artan terör ve güvensizliğin nedeni nedir ve bunun batının ve özellikle de Amerika’nın Ortadoğu bölgesine müdahalesinin bir sonucu olduğu söylenebilir mi?

Prof. Huck: Avrupa’da terör ve güvensizliğin artmasının çeşitli nedenleri vardır ve bunlar; İslam dünyasındaki toplumsal, siyasi ve ekonomik geri kalmışlık, Ortadoğu’da ve bölgede oluşan istikrarsızlık, New York’ta yaşanan 11 Eylül terör saldırılarının ardından Amerika ve batının Afganistan’dan Libya ve Suriye’ye kadar güya insani yardım adıyla yaptığı müdahalelerdir.

IŞİD gücünü Amerika’nın desteğine borçludur

Amerika ve batının kendileri de Afganistan’da Sovyetler Birliğine karşı mücadelede ve Libya’da Kaddafi ile mücadelede radikal İslami grupları desteklemişlerdi. Toplumun büyük güçler tarafından savaş ve çatışma yoluyla tahrip edilmesi daha da arttı ve aynı zamanda Rusya’da mülteci akımının oluşmasında etkili oldu.

Afrika’nın kuzeyinde zorba hakimlere karşı Arap ayaklanmaları yaşandı ve daha sonra bu durum inkılap karşıtı gelişmelere ve mülteci akımına neden oldu. Bununla birlikte Afrika’nın kuzeyinde ve merkezinde de şiddetli fakirlik yaşanmaktadır.

Tesnim Haber: Alman Parlamentosunda Sol Partisi Başkanı geçtiğimiz günlerde yaptığı bir konuşmada Merkel’in, IŞİD’in savaşlardaki varlığını ve gücünü borçlu olduğu Amerika’nın petrol savaşlarına katılmasından dolayı Berlin’de yaşanan terör saldırısının suçlusu olduğunu söyledi. Sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

Prof. Huck: Alman Parlamentosundaki Sol Partisi Başkanı’nın açıklamalarında Merkel’i Berlin’deki terör saldırılarının sorumlusu olarak görmesi, abartma ve propagandadır.  Almanya Başbakanı Berlin’de yaşanan terör saldırılarının sorumlusu değildir ama yukarıda da bahsettiğim gibi IŞİD gücünü Amerika’nın desteğine borçludur.

Tesnim Haber: Siz Almanya’daki terör tehlikesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Prof Huck: Almanya’daki terör tehlikesi aynı şekilde yüksek seviyelerde kalacaktır. Bu yüzden bizim hedefimiz Avrupa’da, Ortadoğu’da ve Afrika’nın kuzeyinde bu tehdidin toplumsal, siyasi ve ekonomik nedenlerini bulup, uzun vadede iyileştirmek ve düzeltmektir. Libya’da etkili bir hükümet başa gelmelidir ve sadece bu ülkede değil Suriye’de de savaş sona ermelidir.

Batının İran’a, Esad’a ve Rusya’ya karşı tavır olması akılsızcaydı

Başından itibaren Amerika ve batının Beşşar Esad Hükümetine, İran’a ve Rusya’ya karşı tavır alamsı akılsızcaydı. Rusya’nın jeostratejik nedenlerden dolayı Esad Hükümetinin devrilmesine asla izin vermeyeceğini anlamalılardı.

Batı, Rusya’nın eleştirel bir tepkisiyle karşılaşmadan Ukrayna’yı batıya daha fazla bağlayacağı konusunda yanıldı.

Batı demokrasisindeki umutsuz ve monoton siyasi durum, mülteci krizinin oluşmasında batının kendisinin de az bir sorumluluğu olmadığını kanıtlıyor ama şimdiye kadar hiç kimseye bu öz eleştiriyi yapma ve siyasi alanda gerekli reformları gerçekleştirme cesareti gösteremedi.

Amerika’da Hillary Clinton gibi birinin Başkan olması bu durumu daha da kötüleştirirdi ama Amerika’nın yeni başkanı Donald Trump’ın Rusya ile iş birliği yaparak en azından Suriye’nin sorunlarını eğer halledemese bile azaltmasını umut ediyorum.

Almanya ve Avrupa terörizmin hedefi olarak kalacak

Tesnim Haber- Almanya ve Avrupa terörizm konusuna nasıl uygun bir tepki gösterebilirler?

Prof Huck: Almanya ve Avrupa terörizmin hedefi olarak kalmaya devam edecektir. Özellikle Almanya için daha felaket durumlar söz konusudur. Çünkü hiçbir Avrupa ülkesi Almanya kadar mültecilere yardım etme ve kabul etme konusunda çaba göstermemektedir.
Avrupa Birliği mülteciler konusunda ortak bir politika belirleme konusunda tam anlamıyla liyakatsizdir.

Avrupa Birliğinin dağılma süreci devam etmektedir

Avrupa Birliği, mülteci krizinin gölgesinde günden güne milli birliğini ve dayanışmasını kaybetmekte ve bu dağılma süreci aynı şekilde devam etmektedir.

Tesnim Haber: Size göre Avrupa’daki mülteci krizi ve terör tehlikesi birbiriyle ne kadar bağlantılıdır?

Prof. Huck: Eğer mülteci akımı aynı şekilde devam ederse, terör tehlikesi de artacaktır. Çünkü birçok terörist bu krizi kullanarak Avrupa Birliğine ve özellikle Almanya’ya gelebilecektir.

En Çok Okunan Dünya Haberler
En Önemli Dünya Haberler
En Çok Okunan Haberler