Al-i Halife Silah Anlaşmalarıyla Amerika Ve İngiltere’nin Sessizliğini Satın Aldı


Al-i Halife Silah Anlaşmalarıyla Amerika Ve İngiltere’nin Sessizliğini Satın Aldı

İngiltere’de yaşayan Iraklı insan hakları aktivistlerinden Sahir El-Arabi, Bahreyn İnkılabının yıldönümüne değinerek, Al-i Halife’nin askeri ve silah anlaşmalarıyla Arabistan ve İngiltere’nin sessizliğini satın aldığını söyledi.

Tesnim Haber Ajansı - Bahreyn 14 Şubat 2011 yılında halkın Al-i Halife Rejimine karşı ayaklanmasına şahit oldu.

Bahreynli muhalifler düzenledikleri barışçıl protestolarda, özgürlük, adaletin sağlanması, ayrımcılığın ortadan kalkması ve seçilmiş bir hükümetin iktidara gelmesini istediler.

Bahreyn Rejimi ise Suudi Arabistan gibi Arap ülkeleriyle iş birliği yaparak Bahreyn halkının hareketini bastırdı ve asılsız iddia ve suçlamalarla siyasi ve insan hakları aktivistlerini uzun süreli hapis cezalarına çarptırdı ve onları vatandaşlıktan çıkardı.

Al-i Halife’nin protestoculara karşı gerçekleştirdiği bastırma eylemlerinde onlarca kişi öldürüldü ve binlerce kişi de yaralandı.

Iraklı insan hakları savunucularından Sahir El-Arabi Tesnim Habere verdiği röportajda, yedinci yılına giren Bahreyn İnkılabının zorlukları ve fırsatları hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Sahir El-Arabi röportajında şunları söyledi: “Bahreyn İnkılabı yedinci yılına girmektedir ve Arap Baharı olarak bilinen inkılaplar arasında en uzun inkılap sayılmaktadır. Bu inkılap Bahreyn’de iktidarda bulunan rejim tarafından bastırılmıştır ve rejim bu konuda yabancı ülkelerden de yardım almıştır. Bahreyn Rejimi halkı kuşatması altına almaya ve onların Al-i Hafife Rejiminin kendilerine verdiği haklar dışında meşru haklarını talep etmemelerini sağlamaya çalışmıştır. Oysa ki Al-i Halife Rejimi iki yüz yıl önce Fars Körfezinin küçük bir kenarı olan bu ülkeyi işgal etmiştir.”

Bahreyn’de bu günlerde yaşanan olaylar, İran İslam İnkılabının ilk günlerinde yaşanan olaylara benziyor

El-Arabi sözlerine şöyle devam etti: “Bu rejim sadece halkının isteklerini yerine getirmemekle kalmadı, silahlarını da halkın üzerine doğrulttu, onlarca kişiyi öldürdü, binlerce kişi, yaraladı ve tutukladı, Bahreynli gençleri idam etti, siyasi partileri kapattı ve Ayetullah Şeyh İsa Kasım’ı vatandaşlıktan çıkardı. Bahreyn İnkılabı, Bahreyn tarihinde görülmemiş bir şekilde şiddetle bastırıldığı bir durumda yedinci yılına girmektedir. Bu günlerde Bahreyn’de yaşanan olaylar, İran İslam İnkılabının ilk günlerinde yaşanan olaylara benzemektedir.”

Ölümlere, bastırmalara ve vatandaşlıktan çıkarmalara rağmen Bahreyn İnkılabı ısrarla devam ediyor

Bu aktivist sözlerine şöyle devam etti: “Rejimin halk hareketini bastırmakta bu kadar ısrarcı olmasının nedenlerinden biri, özellikle Amerika olmak üzere dış ülkelerin verdiği destek ve Arabistan’dan aldığı askeri yardımdır. Şu an Al-i Halife Rejiminin halkı bastırma sloganını seçtiğini ama halkın, ölümlere, bastırmalara ve vatandaşlıktan çıkarılmalara rağmen inkılaplarına devam etmekte ısrar ettiğini düşünüyorum.”

Al-i Halife silah ve askeri anlaşmalarla Amerika ve İngiltere’nin sessizliğini satın almıştır

Sahir El-Arabi röportajının devamında özellikle Amerika ve İngiltere olmak üzere uluslararası toplumun Al-i Halife’nin işlediği suçlar karşısındaki sessizliğine değindi ve şu ifadelerde bulundu: “Al-i Halife Rejiminin Amerika ve İngiltere’nin sessizliğini, askeri ve silah anlaşmalarıyla ve bu ülkelerin Bahreyn’de askeri üs kurmalarına izin vererek satın alması çok üzücüdür. Bahreyn’in Amerika’nın beşinci filo merkezi olduğunu çok iyi biliyoruz ve İngiltere altmışlı yılların sonunda Süveyş Kanalındaki askeri üssünü toplamak zorunda kalırken, geçtiğimiz günlerde Ortadoğu’daki ilk askeri üssünü Bahreyn’de kurmuştur. Bu yüzden bu iki ülkenin sessizliğini silah ve askeri anlaşmalar karşılığında Al-i Halife Rejimine verdikleri bir ayrıcalık olarak açıklayabiliriz. Her ne kadar İngiltere ve Amerika’da halk ara sıra Bahreyn’deki insan hakları ihlallerine karşı protestolar düzenlense de öyle görünüyor ki, İngiltere ve Amerika için askeri ve ekonomik menfaatler insanların hayatından daha önemli.”

En Önemli Röportaj Haberler
En Çok Okunan Haberler