Kasımi: Erdoğan Ortamın Etkisine Kapılarak Açıklama Yapıyor
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bahreyn’de İran’ın Irak’ta olan etkisi konusunda yaptığı açıklamayla ilgili yazılı açıklamada bulundu.
Tesnim Haber Ajansı - Behram Kasımi: Anlaşılan o ki Sayın Erdoğan açıklamalarını bulunduğu yerin atmosferinin etkisinde ve özel bir heyecan durumunda yapmıştır. Sayın Erdoğan, bölge ülke başkanlarının arasında İran İslam Cumhuriyeti’nin bölgede ve özellikle Irak’ta yapıcı ve istikrar sağlayıcı rolünü herkesten daha çok vurgular.
Kasımi devamında; “İran İslam Cumhuriyeti’nin Irak’ta bulunması, bu ülkenin meşru hükümetinin daveti ile olmuştur ve İran, Irak’ta Türkiye’nin kalbinde eylemde bulunan terörist çetelelere karşı savaşmaktadır.” dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Türk siyasetçilerine hitaben; bölgenin istikrar ve güvenliği İran’ın birinci önceliğidir. Bölgenin istikrarı, bölgedeki teröristlere karşı savaşan aktörler ile teröristleri destekleyen aktörleri iyice değerlendirmeksizin gerçekleşemez.
Kasımi sözlerinin sonunda: “Bölgede karışıklığın ve istikrarsızlığın devamlılığının nedenleri; terörist örgütlere gizli ve açık destek vermek, onları kendi siyasi amaçları için kullanmak, komşu ülkelerin milli egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygısızlıktır. Bu yaklaşım bölgenin durumunu daha da karmaşıklığa sürükleyecektir.” dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan Bahreyn ziyareti sırasında İran'ın Irak ve Suriye'de bulunması hakkında şu açıklamada bulunmuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Ama biliniz ki, birileri de hem Suriye’nin, hem Irak’ın bölünmesini istiyor. Irak’ın bölünmesi çalışmalarını yapanlar da var. Oradaki mezhebi mücadele, aynı zamanda etnik mücadele. Çünkü orada da bir Fars milliyetçiliği olayı var. Bu Fars milliyetçiliği olayıyla da bir bölünme orada da söz konusu, bunların önünü kesmemiz, önünü almamız gerekiyor. Benzer durum Suriye’de var, Suriye’deki gelişmenin de önünü almamız lazım. Bunun için de tabii Körfez’in, bizim, üzerimize düşen neyse bunları hep beraber yapmamız gerekiyor, çünkü biz zulme seyirci kalamayız, kalmayacağız.”
