Siyonistler Irak İle İlgili Hangi Rüyayı Görüyor


Siyonistler Irak İle İlgili Hangi Rüyayı Görüyor

Siyonist Rejim liderleri "Nil'den Fırat'a Kadar Büyük İsrail" sloganının uygulanması için çalışmaktadır ve Kürdistan bölgesinin ayrılması Siyonist Rejime Fırat sahiline ulaşma fırsatı tanıyacaktır.

Tesnim Haber Ajansı - Hasan Hanizade Himayet Gazetesinde yazdığı köşe yazısında şu ifadeleri kullandı:

Irak Kürdistan bölgesinde merkezi yönetimden ayrılmak amacıyla yapılacak olan referandum bölgesel düzeyde bazı endişeleri de beraberinde getirdi. Kürdistan bölgesi liderleri bu referandumu katı bir şekilde desteklemektedirler, her ne kadar Irak'taki ve Kürdistan bölgesindeki bazı siyasi partiler koşulların referandum yapılmasına uygun olmadığını düşünüyor olsa da.

Belirli bir mezhebi yönelişe sahip ve yaklaşık bir milyon 500 bin kişilik nüfusa sahip olan Irak'taki Feyli Kürtlerin büyük çoğunluğu referanduma şiddetle kaşı çıkmaktadırlar. Avrupa Birliği de bugüne kadar Kürdistan'da düzenlenecek olan referanduma karşı şeffaf bir tutum sergilemedi ancak birliğe üye ülkelerin çoğu bu referanduma karşı çıkmaktadır.

Amerikan eski Başkanı Barack Obama, 8 yıllık görev süresinde eski başkan yardımcısı Joseph Biden'in, Irak'ın Kürt, Şii ve Sünni olmak üzere üç bölgeye ayrılması teklifini kabul etmişti. Ancak anlaşılan o ki Amerikan Devlet Başkanı Donald Trump'ın Irak'ın bölünmesine yönelik tutumu eski devlet başkanından farklıdır. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin Washington'a yaptığı ziyarette Amerikan Devlet Başkanı Donald Trump 25 Eylül'de yapılması planlanan referanduma karşı olduğunu belirtmişti. Haydar el-İbadi hükumeti de yakın zamanda, Kürdistan bölgesinde referandum yapılmasına ilişkin muhalefetini katı bir şekilde referandumu düzenleyen heyete bildirmişti.

Sadece Siyonist Rejim Kürdistan bölgesinin merkezi yönetimden ayrılması için yapılan referandumu açık bir şekilde desteklemektedir. Bunun nedeni, Siyonist Rejim liderlerinin "Nil'den Fırat'a Kadar Büyük İsrail" sloganını uygulanmasına yönelik çabalarıdır ve Kürdistan bölgesinin bağımsızlığı Siyonist Rejim'e Fırat sahiline ulaşma fırsatı tanıyacaktır.

Yine geçmişte de Siyonist Rejim liderleri Sudan'ın Kuzey ve Güney olmak üzere iki bölüme ayrılmasını desteklemişti çünkü Arap ve İslam ülkelerini küçültmek, Siyonist Rejim'in stratejilerinin bir parçasıdır. Şuan binlerce Siyonist Rejim casusu uzman ve askeri danışman unvanıyla Sudan'ın güneyinde faaliyet göstermekte ve bölgedeki Arap ülkelerine karşı casusluk yapmaktadır.

Tabii ki eğer Kürdistan bölgesinde yapılacak referandum bölgenin Irak merkezi yönetiminden ayrılmasına neden olursa, Siyonist Rejim direniş ekseni ülkelerine zarar vermek amacıyla Kürdistan bölgesinde birçok askeri üs kuracaktır. Siyonist Rejim'in stratejisi şudur, Kürdistan bölgesi Irak'tan ayrıldıktan sonra, Irak'ın kuzeyinde askeri ve ekonomik varlığını takviye edecek ve direniş ülkelerine karşı maceracı uygulamalarının sürekli hale getirecektir.

Siyonist Rejim yine, Kerkük petrol kuyularına sahip olabilmek için Kürdistan bölgesel yönetimi ile ekonomik ilişkilerini geliştirmeye çalışıyor. Böylece bölge ülkeleri açısından, Kürdistan bölgesinin bağımsızlığı Batı Asya'da büyük Kürdistan bölgesinin şekillenmesine neden olacaktır ve bu durum aslında bölgedeki çatışmaları daha da alevlendirecektir.

Tüm bunlara karşın, İran İslam Cumhuriyeti, son 8 yıldır diğer bölge ülkelerinde yaşayan Kürtlere oranla daha çok sıkıntıya maruz kalan Kürdistan bölgesindeki halka en çok yardım ulaştıran ülkedir. İranlı yetkilerin inancı şu yöndedir, Irak Kürdistan bölgesindeki halk özgür ve tek parça bir Irak çerçevesinde mantıklı bir özerk yönetime sahip olma hakkına sahiptir ve hiç kimse Kürdistan Bölgesel Yönetiminin içişlerine müdahale etmemelidir. Ancak bölgenin merkezi yönetimden ayrılmasına neden olacak referandum Irak çevresindeki ülkelere yönelik tehlikelerin artmasına neden olacaktır.

Öte yandan Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, yakın zamanda Kürdistan Bölgesel Yönetimi referandum düzenleme heyetiyle yaptığı görüşmede, böyle bir referandum düzenlenmesinin Irak'ın bütünlüğüne yönelik büyük bir tehlike yaratacağını belirtti.

Bazı bölgesel uzmanlara göre; eğer 25 Eylül'de yapılacak referandum Kürdistan bölgesinin merkezi yönetimden ayrılmasına neden olursa, bölge gelecekte kapsamlı savaşlara sahne olacaktır. Bu nedenle şuan bölge ülkeleri Kürdistan Bölgesel Yönetim liderlerini referandum yapmaya teşvikten vazgeçirmeye ve bir Irak çerçevesinde tek parça olarak kalmaya devam etme konusunda ikna etmeye çalışıyorlar.

Bu nedenle bölge 25 Eylül'de yapılacak referandumun eşiğinde, Irak'a komşu ülke yetkililerinin siyasi hareketliliğine şahit olmaktadır çünkü bu referandum bu ülkelerin toplumsal, coğrafi ve siyasi yapısını etkileyecektir. Buna ilave olarak Kürdistan bölgesinin özerk bir bölge olarak varlığı kesinlikle bölge halkına daha da gelişme imkanı tanımaktadır ancak Kürdistan bölgesinin merkezi yönetimden ayrılması sadece Siyonist Rejim'in yararına olacaktır.

En Çok Okunan Röportaj Haberler
En Önemli Röportaj Haberler
En Çok Okunan Haberler