Filistin Ve Myanmar’da Yaşananların Sorumlusu Müslümanlardır


Filistin Ve Myanmar’da Yaşananların Sorumlusu Müslümanlardır

İslam Dünyasında Müslümanlara karşı gerçekleşen zulümlerin asıl nedeninin, İslam aleminin elitlerinin bir birinden kopuk olmasıdır.

Tesnim Haber Ajansı - Günümüzde İslam dünyası tam bir emniyetsizlik sorunu yaşamaktadır. Ahlaki, manevi ve siyasi emniyetsizlik. Bunun ana faktörü, gaflet ve düşmanların acımasız hücumudur. Bizler düşmanın hücumu karşısında dini ve akli görevimizi yerine getirmedik. Hem "kafirler karşısında şiddetli" hem de "kendi aramızda merhametli" davranma ilkemizi unuttuk. Bunun sonucunda Siyonist düşman İslam dünyası coğrafyasının kalbinde fitnelerini sürdürdü ve bizler temel görevimiz olan Filistin'in kurtarılması konusunda gaflete düştük ve Suriye, Irak, Yemen, Libya ve Bahreyn'de iç savaşlarla, Afganistan, Pakistan ve benzeri bölgelerde ise terörizmle mücadeleyle oyalandırıldık.

İslam ülkelerinin liderleri ile İslam dünyasındaki siyasal, kültürel ve dini elitlerin omuzlarında ağır vazifeler bulunmaktadır: Vahdeti sağlamak, kitleleri kavmi ve mezhebi kavgalardan uzak tutmak, milletleri emperyalizm ve Siyonizm’in ihanetleri ve düşmanlık yöntemleri karşısında bilinçlendirmek, kitlelerin çetin ve yumuşak savaşın çeşitli alanlarında düşmana karşı koyabilmesi için gerekli donanımı sağlamak, günümüzde dünyanın çeşitli noktalarında üzüntü ve protesto nedeni olan Yemen ve benzeri yerlerdeki acı örnekler gibi İslam ülkelerinde sürmekte olan faciaları acil olarak durdurmak, Myanmar'da ve daha nice yerlerde olduğu gibi mazlum Müslüman azınlıkları ciddi olarak savunmak ve hepsinden daha da önemlisi Filistin'i savunup korumak ve yetmiş yıla yakın bir süre gaspa uğramış ülkeleri için mücadele veren bir milletle işbirliği ile kayıtsız şartsız bir birlikteliğe önem vermek.

Bu ağır görevler hepimizin omuzlarındadır. Milletler, bu görevleri ülkelerindeki devletlerden talep etmeli, elitler de yılmaz bir azim ve halis niyetle bu amacın hayata geçirilmesi için çaba harcamalıdır. Bu eylemler, Allah dininin kesin zaferini müjdeleyen adımlardır ve hiç kuşkusuz, ilahi vaat uyarınca Allah'ın zaferi nasip etmesini sağlayacaktır.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamenei’nin mektubunda dikkat edilmesi gereken konu,  İslam ümmetinin Müslüman ülkelerin hükümetlerinden talepte bulunarak İslam dünyasının içinde bulunduğu bu kötü durumun sona ermesi için adım atmalarıdır.

Genel itibariyle Ayetullah Hamanei İslam dünyasının şu an yaşadığı birçok sorunun Batı yanlısı olan hükümetlerden veya Batı’dan korkarak davranan hükümetlerden kaynaklandığına inanıyor. Batıya bağlı kalma veya Batı’dan korkmanın sonucunda gerçek problemler ikinci planda yer alarak, teferruatlar renk kazanıyor.

Yaklaşık 15 yıl boyunca 9 savaşa tanık olduk; 2001 yılında ABD ile İngiltere’nin Afganistan’a karşı savaşı, 2003’te yine aynı ülkelerin Irak’a karşı savaşı, 2006’da Siyonist İsrail rejiminin Lübnan’a karşı savaşı, 2004, 2009 ve 2011 yıllarında Siyonist İsrail rejiminin Gazze halkına karşı savaşları, 2009 yılında tekfircilerin Suriye’ye karşı savaşı, 2011’de tekfircilerin Irak’a karşı savaşı ve 2012 yılında Suudi Arabistan’ın Yemen halkına karşı savaşı. Yani Müslümanların merkez bölgesi geçtiğimiz son 15 yılda her 20 ayda bir ağır savaşa maruz kalmıştır ve bu yönden İslam coğrafyasını son 200 yıl boyunca dünyanın hiç bir bölgesiyle karşılaştıramadığımızı söyleyebiliriz. Ne ABD kıtasıyla, ne de Avrupa kıtasıyla ve hatta Asya dışındaki diğer İslam bölgeleriyle karşılaştıramayız kendi bölgemizi zira hiç biri bu kısa süre içerisinde bunca savaşa tanıklık etmemiştir.

Bu savaşların nedeni aslında tüm İslam dünyasını saran İslami kimliğin yeni bir biçimde talep edilmesi sonucunda ortaya çıkmıştır.

Bunu esas alarak çatışmaların ateşini körükleyenlerin aslında gelişmekte olan bir İslam’ı, çıkarları için bir tehlike sayan büyük güçler tarafından gerçekleştiğini söylemek mümkündür.  Söz konusu büyük güçlere, bölgenin bazı özel hareketlerini de eklememiz gerekiyor. Bu akımlar da nedense İslam ve Müslümanlık adına bölgeye hükümet ediyorlar. ABD, Siyonist rejimi ve İngiltere’nin sahip olduğu siyah karnesini göz önünde bulundurup, ortada mevcut olan kanıtları esas aldığımızda, bu rejimlerin bölgede gerçekleşen 9 savaşın asıl sorumlusu olduğunu, söz konusu savaşları bazen klasik ordular ile bazen de militanları sayesinde gerçekleştirdiklerini çok rahat bir şekilde görebiliriz. Ancak aynı zamanda bu savaş ve istikrarsızlık ateşinin sönmemesi için de bölgeden de bazı yardımcıların devreye girmesi gerekiyordu. Bu kinci ateşin hala yanması, bölgedeki bazı ülkelerin söz konusu krizler ve emniyetsizlikte ortak olduğunu gösteriyor. Din ve aklın milletlerin yanında ve savaş körükçülerinin karşısında bulunmalarını hüküm ettiği onlar! İslam devrimi Liderinin de Hac mektubunda değindiği, Siyonistlerin daha fazla yüzsüzleşmesine sebep olan, Kafirler karşısında şiddetli olup kendi içimizde merhametli olma ilkesini tamamen unutmuş olan onlar.

Bölge sorunlarının çözüm yolu çok net ortadadır; ‘’Vahdeti kutsamak ve herkesi milliyet ile mezhep çatışmalarından uzak tutmak’’ ve öte yandan  ‘’Savaşı körükleyen düşmanı hedef almak’’ ve aynı zamanda ‘’Tüm savaş çeşitlerinde ihtiyacımız olan şeylere sahip olmak’’. Filistin ve Myanmar’ın şu an içinde bulunduğu durum, Müslümanların sahneyi tamamen düşmana bırakıp kendileriyle meşgul olmaları sonucunda ortaya çıkmış olan facialardan iki örnektir. Birinde çoğunluk olan yerlilerin toprakları azınlık olan düşman tarafından işgal ediliyor, diğerinde ise azınlık, bir hükümet tarafından öldürülüyor. Evet.. Filistin ve Myanmar, bu ikisi Müslümanların şu an içinde bulunduğu durumu net bir şekilde gösteren bir aynadır. Bu ikisi İslam’ın ve bu kutsal dinin ilahi mesajlarının ne kadar da yalnız kaldığını gösteriyor.

İslam Dünyasında Müslümanlara karşı gerçekleşen zulümlerin asıl nedeninin, İslam aleminin elitlerinin bir birinden kopuk olmasıdır.

İslami ülkelerin kültürel ve düşünsel ortamını olması gerektiği yöne doğru değiştirebilen, İslam aleminin asıl önceliklerini gösterebilen ve Müslüman hükümetlerin Batıya bağlı olması veya Batı’dan korkmasının karşısında durabilen o elitler...

Mesud Sadr

En Önemli Röportaj Haberler
En Çok Okunan Haberler