Emirabdullahiyan: İsrail'in her eylemine güçle karşılık vereceğiz/Irak ve Pakistan'ın egemenliğine saygı duyuyoruz


Emirabdullahiyan: İsrail'in her eylemine güçle karşılık vereceğiz/Irak ve Pakistan'ın egemenliğine saygı duyuyoruz

İran Dışişleri Bakanı, Ferid Zekeriya'ya verdiği röportajda Pakistan ve Irak'la iyi ilişkilerinin olduğunu vurgulayarak: ‘Bu iki ülkenin egemenliğine saygı duyuyoruz’ dedi.

Tesnim Haber Ajansı - İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan, Davos zirvesi oturum aralarında Ferid Zekariya ile yaptığı görüşmede şunları söyledi: Pakistan ve Irak'la iyi ilişkilerimiz var. Her iki ülkeyle de terörle mücadele ve ortak sınırların güvenliğinin sağlanmasının gerekliliğini konuştuk. Dün Irak'ın Erbil kentinde yaşananlar Mossad ajanlarını ilgilendiren bir konudur. Mossad ajanları İran'da operasyonlar yürüttü ve bunu açıkça kabul etti.

Kürdistan Bölgesi'ndeki Mossad karargâhını hassas füzeyle hedef aldık

Emirabdullahiyan, İran'ın İsrail rejiminin yapacağı her türlü eyleme güçle karşılık vereceğini belirtti: Kürdistan Bölgesi'ndeki Mossad karargâhını hassas füzelerle hedef aldık. Bu Irak'ı hedef almak anlamına gelmiyor. İsrail bizim ortak düşmanımızdır. Güvenlik güçlerimizin hedeflenen lokasyona ilişkin bilgileri doğrudur. İran'ı güvensiz hale getirmeye çalışan Mossad ajanları eylemimizin hedefiydi. Güvenlik görevlilerimiz Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı ile koordinasyon içinde.

İran ile Irak arasındaki güvenlik anlaşmasına değinen İran Dışişleri Bakanı şunları ekledi: Irak konusunda bir güvenlik anlaşmamız var. Kürdistan hükümeti ve yerel yetkilileri sınır güvenliğimizi koruma sözü verdi. Eylemimiz bu çerçevede gerçekleşti ve bu bir İsrail'in istismarına karşı koyma eylemidir.

Pakistan ve Irak Kürdistan Bölgesi'ndeki terör örgütlerine taviz yok

Emirabdullahiyan, İran'ın Pakistan'daki terör gruplarına yönelik operasyonlarında hedefinde hiçbir Pakistan vatandaşının bulunmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu: İranlı bir grup olan Ceyş el-Adl olarak bilinen bir terörist grup Pakistan'a sığındı, biz de Pakistanlı yetkililerle defalarca görüştük, Rask dahil İran'da operasyonlar gerçekleştirdik. Cevabımız İranlı teröristleredir.

Daha önce Pakistan Dışişleri Bakanı ile görüştüm. Pakistan ve Irak'ın egemenliğine saygı duyuyoruz ama güvenliğimizle oynamalarına izin vermiyoruz, Pakistan'daki ve Irak Kürdistan Bölgesi'ndeki terör partilerine de taviz yok. Eylemimiz İran, Pakistan, Irak ve bölgenin güvenliğine yardımcı olmayı amaçlıyor.

Bölgedeki krizin kökeni 75 yıl öncesine ve Filistin'in işgaline dayanıyor

İran Dışişleri Bakanı, bugün Batı Asya bölgesinde kriz ve gerilimin gelişimine tanık olduğumuza değinerek, şunları söyledi: Krizin kökeni 7 Ekim'e dayanmıyor. Hamas, işgale karşı operasyonlar yürüten bir Filistin kurtuluş grubudur.

Hiçbir yerde kadın ve çocukların öldürülmesini kabul etmiyoruz. Krizin kökeni 75 yıl öncesine ve Filistin'in işgaline dayanmaktadır. İsrail'in Gazze'deki soykırımı başladığından bu yana, savaşın ve Gazze'de işlediği savaş suçlarının durdurulmaması halinde savaşın kapsamının genişleyeceği konusunda uyarılarda bulunduk.

Abdullahiyan şöyle devam etti: Bunun nedeni İran'ın rolü değil, İran bölgedeki durumu doğru tahlil etti. Amerika iki hata yaptı. İlk olarak İsrail rejimine eşlik etti. İkincisi, çatışmayı Kızıldeniz ve Yemen'e sürükledi.

Nakliye güvenliği İran'ın da gündeminde. Yemen’in de vurguladığı gibi Kızıldeniz'in güvenliği Gazze'deki gelişmelerde düğümlenmiş durumda ve hepimiz bu durumdan zarar ediyoruz. Gazze'de cinayetler durmazsa farklı cepheler aktif olacaktır.

Kürdistan bölgesindeki Mossad üssüne ve Pakistan içindeki Ceyşu’l Adl'a yönelik operasyonların Gazze'deki durumla hiçbir ilgisi yok

Emirabdullahiyan şunları belirtti: İran'ın Mossad mevzilerine ve terörist gruplara yönelik operasyonlarının Gazze'deki durumla hiçbir ilgisi yoktur. Son 24 saatte Kürdistan Bölgesi'ndeki Mossad üssüne ve Pakistan'daki Ceyşu’l Adl'a gerçekleştirilen operasyonun Gazze'deki durumla hiçbir ilgisi yok.

Hamas'ı terör örgütü olarak görmüyoruz. Hamas, Filistin işgaline karşı Filistin kurtuluş hareketidir. Filistin'in 75 yıllık işgali bir gerçektir. Filistinliler de insan haklarına sahip ve hakları garanti altına alınmalıdır.

BM kararının kastettiği şeyler bile İsrail tarafından gözardı edildi. Bir savaş çıktığında, ayırma ve orantılılık olmak üzere iki kurala uyulmalıdır. İsrail'in misilleme operasyonunda ayrılık ilkesine uyulmadı ve 24 bin Filistinli öldürüldü.

İkincisi, orantılılık ilkesi gözetilmemiştir. Karşı operasyonlarda 10 kat daha fazla Filistinli mi öldürülmeli!? İsrail apartheid ve işgalci bir rejimdir. Çözüm askeri değil, Filistinlilerin haklarının sağlanmasındadır.

İran deniz güvenliğine önem veriyor                                                                                                      

İran Dışişleri Bakanı, deniz güvenliğinin İran için önemine değinerek şunları söyledi: Deniz güvenliğine önem veriyoruz. Bizim işimiz, petrol ihracatımız deniz yoluyladır ve denizlerin güvenliği bizim önceliğimizdir ve biz buradan kâr ediyoruz.

Yemen ve Suudi Arabistan'ın anlaşmaya yaklaştığına dair haberler var ve yaratılan güvensizliğin bu anlaşmaya arar vereceğini düşünüyoruz. Yaşananlar Gazze'deki soykırımla ve Yemen'in Filistin'e verdiği destekle ilgilidir.

Gazze'deki soykırımın durdurulması, diğer saldırıların da durdurulmasına yol açacaktır. Bölgedeki gelişmelerin her zaman olumlu tarafındayız. Geçtiğimiz yıllarda bölgede terörle mücadelede en iyi danışmanlarımız şehit oldu. Bölgenin güvenliği İran'ın güvenliğidir.

Gazze'deki soykırımın durdurulması Lübnan'ın güneyindeki daki çatışmaların da durdurulmasına yol açabilir

Emirabdullahiyan Lübnan Hizbullah'ı ile Siyonist rejim arasındaki çatışmaya ilişkin bir soruya yanıt olarak şunları söyledi: Geçtiğimiz 100 gün içerisinde Sayın Nasrallah ile bir görüşmem oldu.

Gazze'de ateşkesin sağlanmasından 48 saat sonra kendisine İsrail'in saldırıları durur mu, Hizbullah'ın saldırıları durur mu diye sordum. Evet dedi. Ateşkes sırasında Hizbullah'ın tek bir el ateş etmediğine dünya şahit oldu.

2006'dan bu yana yazılı olmayan bir anlaşmayla başkentler hedef alınmadı ancak İsrail, suikastı Gazze dışına taşıdı ve Beyrut'ta bir Hizbullah ajanına suikast düzenledi. Gazze'deki soykırımın durdurulması Lübnan'ın güneyindeki çatışmaların da durdurulmasını sağlayabilir. Bugün soykırıma ve Filistin halkını aç bırakan savaşın yoğunluğuna tanık oluyoruz.

Bu da savaşın devam ettiği anlamına geliyor. Netanyahu, savaşın çözüm olmadığını ve İsrailli esirlerin bu durumda serbest bırakılmayacağını anlamalı. Çözüm açık; savaşın durdurulması, zorunlu göçün durdurulması.

Savaş sonrası yönetim için Filistinli liderlerle diyalog halinde alınacak çözümler var. Çözüm Gazze'deki ve Batı Şeria'daki Filistinlilerin referanduma gitmesi. İşgale karşı direniş tüm hızıyla devam edecek. Netanyahu çözümün savaşta olduğunu düşünüyor ve Amerika'ya güveniyor. Biz siyasi çözüme önem veriyoruz ve savaşı çözüm olarak görmüyoruz.

 

Amerikan tarafının gerekli iradesi varsa anlaşmaya varılabilir

Emirabdullahiyan yaptırımların kaldırılması görüşmelerine ilişkin şunları söyledi: Sayın Reisi'nin hükümetinde Avrupalı ​​partilerle ve dolaylı olarak Amerika'yla görüşmelere başladık. Nihayet bu görüşmeler Umman'ın girişimiyle oldu.

Bu dolaylı konuşmaların amacı bakış açısını yakınlaştırmaktır. Tüm tarafların KOEP taahhütlerine dönmelerine yardımcı olacak her türlü eylemi memnuniyetle karşılamaya devam ediyoruz. Amerikan tarafının gerekli iradeyi göstermesi halinde anlaşmaya varılabileceğini düşünüyoruz.

Rusya'ya Ukrayna savaşında kullanması için insansız hava aracı veya füze vermedik

İran Dışişleri Bakanı, Ukrayna savaşında İran'ın Rusya'ya insansız hava aracı gönderdiği yönündeki suçlamalara ilişkin açıklamalarda bulundu: Ukrayna'ya gelince, biz Rusya'ya savaşta kullanması için hiçbir insansız hava aracı ya da füze vermedik.

Ukrayna Dışişleri Bakanı ile yaptığım görüşmede belgeleri bize vermelerini söyledim ve iki ülkeden bir heyetin Umman'da buluşması konusunda mutabakata vardık. Ukrayna, ekibinin elinde kanıtlayacak delil bulunmadığını ve belgeleri daha sonra sunacaklarını söyledi. Bize herhangi bir belge verilmedi. İran insansız hava araçlarını farklı ülkelere teslim ettik.

Bir ülkenin İran modelini kopyalaması bizim sorumluluğumuzda değil. Ukrayna henüz bir belge sunmadı. Gazze'de, Irak'ta, Suriye'de sivillerin öldürülmesini nasıl kınıyorsak, Ukrayna'daki savaşı da kınıyoruz.

Çözüm savaşta değil. Rusya'ya savunma işbirliği çerçevesinde İran'dan silah alıp kullanılıp kullanılmadığını sorduk. Cevapları ise İran silahı kullanmadıkları yönünde. Ben Sayın Borrell'den dahi Ukrayna tarafını sunum yapmaya teşvik etmesini üç kereden fazla istedim. Böyle bir suçlama asılsızdır.

Emirabdullahiyan İran'ın petrol ihracatına ilişkin olarak ise şunları söyledi: İran'a yönelik yaptırımlar tek taraflı ve yasa dışıdır. Uluslararası hukuk çerçevesinde petrol ihraç etme hakkımız olduğunu biliyoruz. Amerika dünyanın efendisi değil. Haklarımızı savunuyoruz, petrol ihracatımızı uluslararası hukuk çerçevesinde savunuyoruz.

İran bölgedeki gelişmelerde olumlu bir etken

Emirabdullahiyan ayrıca şunları söyledi: İsrail'i tanımıyoruz. Filistin'in 75 yıldır işgal altında olması İsrail için bir hak yaratmamaktadır. Bölge ülkelerinin etkileşimlerinde ne yapacağına karar vermek onlara kalmış ancak Trump'ın baskısıyla İsrail ile ilişkilerini normalleştiren bazı ülkelerin daha fazla sorunla karşılaştığını gördük. İran izole değil.

İran bölgedeki gelişmelerin olumlu bir parçası. Bölgenin güvenliği bizim için önemli. Biz hükümetimizde bölge ve komşularla işbirliğinin artırılması politikasına önem verdik.

Kötü niyet Amerikan dış politikasının değişmez temellerinden biridir

İran Dışişleri Bakanı, İran ile ABD arasındaki ilişkilere ilişkin bir soruya yanıt olarak şunları söyledi: ABD'nin karşılıklı saygıya dayalı her türlü eylemine yanıt vereceğiz. Şu anda mevcut olan sorun 2015 yılındaki bir anlaşma üzerinden.

Nükleer anlaşma herkesin yükümlülüklerini vurguluyordu. Bu anlaşma resmi bir çözüme yol açtı; ABD ise her zamanki hatasına düştü. Bizim için Amerika Amerika’dır, ister Trump olsun ister Biden, arasında ayrım yapmıyoruz.

Nükleer anlaşma son aşamasına geldiğinde Obama döneminden bu yana ihlal edilmeye başlandı ve Trump en kötü kararı verdi. Amerika sözünü tutmadı. Anlaşmalar yapıldı, şimdi de kötü niyetlerinin emarelerine tanık oluyoruz.

Öyle görünüyor ki kötü niyet Amerikan dış politikasının değişmez bir parçası ve hükümetler arasında hiçbir fark yok. Amerika'nın yapıcı olmayan davranışlarını cevapsız bırakmayacağız. Amerika'nın yaklaşımını çatışmadan barışa doğru değiştirmesi dünyadaki barış ve güvenliğin çıkarınadır.

En Çok Okunan İran Haberler
En Önemli İran Haberler
En Çok Okunan Haberler