Filistin Direnişi: Esirler konusunda direnişe şantaj yapmaya çalışmak faydasız


Filistin Direnişi: Esirler konusunda direnişe şantaj yapmaya çalışmak faydasız

Filistin direnişiyle bağlantılı üst düzey bir kaynak şunları söyledi: Savaşın kalıcı olarak sona ermesini sağlamayan her türlü müzakere düşmanın lehinedir ve biz bunu kabul etmiyoruz.

Tesnim Haber Ajansı - Mübarek Ramazan ayının gelmesiyle birlikte Gazze'de ateşkes görüşmelerinin hiçbiri bir sonuca ulaşmamış durumda. İşler giderek karmaşıklaşıyor ve bu durum sadece Gazze ile ilgili değil. Aksine Siyonistler ve Amerikalılar çok iyi biliyorlar ki, Gazze'ye destek için son 6 ayda devreye giren tüm cephelerin sakinleşmesi, Gazze Şeridi'nde kalıcı ateşkesin sağlanmasına bağlı.

Buna doğrultuda Ramazan ayında durumun tırmanmasıyla ilgili birçok senaryo konuşuluyor. Öte yandan Direniş grupları ve liderlerinin Gazze'deki tüm Müslümanların desteklenmesi yönündeki çağrılar yapması, Siyonistlerin daha çok Kudüs ve Batı Şeria gibi cephelerin İsrail'e karşı alevlenmesinden kaygılanmasına yol açıyor.

Bu nedenle Ramazan öncesinde Paris, Doha ve Kahire'de yapılan görüşmelerde, İsrail'in süreci akamete uğratan tavırları ortasında, Amerika hâlâ Tel Aviv'in çıkarlarına uygun olacak şekilde geçici bir ateşkes sağlamaya ve Siyonistler için bir esir değişimi anlaşmasına ulaşmaya çalışıyor. Hatta Katarlı ve Mısırlı arabulucular dahi en önemlisi Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması olan direniş koşullarının uygulanması çerçevesinde harekete geçmedi.

Arabulucular müzakerelerde Filistinlilerin yararına hiçbir şey yapmıyor

Bu bağlamda bu görüşmelerin gölgesinde, Filistinli direniş liderlerinden birisi, el-Ahbar gazetesine verdiği röportajda şunları söyledi: Farklı taraflar arasında ayrım yapılması gerektiği doğru ama gerçek şu ki, arabulucuların hiçbiri bizim lehimize bir şey yapmıyor. Hepsi üzerimizde baskı kuruyor ve Siyonist düşmanın istekleri doğrultusunda hareket ediyor. Dolayısıyla böylece herkes, Amerika'nın, anlaşmaya varılamamasından Filistinlilerin sorumlu olduğu yönündeki iddiasını aktarmış oluyor.

Bu kaynak ayrıca şunları belirtti: Herhangi bir ateşkeste gerçekleşmesi gereken bazı bariz şeyler var çünkü sahada uygulamaya geçilmeden ateşkes anlaşmasına varılmasının hiçbir anlamı yok. Mesela işgalci güçlerin Gazze'nin her yerinde mevcut olduğu ve iletişim yollarının dışına çıkıp Gazze'deki yerleşim yerlerini terk etmek istemediği bir durumda Gazze halkı nasıl seyahat edebilir?

Savaşın kalıcı olarak sona ermesini sağlamayan her türlü müzakere düşmanın lehinedir

O sözlerine şöyle devam etti: Gazze halkı fırınlardan, eczanelerden, su kuyularından vs. mahrum iken biz nasıl ateşkesten bahsedebiliriz? Peki, irtibatı ve yardımın ulaştırılma şeklini koordine eden tarafların varlığı olmadan Gazze halkının işleri nasıl yürütülebilir? Bütün bunlar müzakerelerde göz ardı edilen konulardır. Gazze halkının rahat etmesi için İsrailli tutukluları serbest bırakmamızı söylüyorlar.

Bu Filistinli direniş kaynağı şunu vurguladı: Ancak biz arabuluculara Gazze'deki Filistin vatandaşlarına yardımın nasıl ulaşacağı ve Filistinlilerin nasıl geçiş yapacağını sorduğumuz zaman bize cevapları bunların daha sonra görüşülecek ufak detaylar olduğu yönünde oluyor. Gazze içindeki ve dışındaki tüm direniş grupları savaşın sona ermesi için bir anlaşma talep ediyor. Ancak savaşın kalıcı olarak sona ermesini sağlamayan her türlü müzakerenin düşmana fayda sağlayacağı ve direnişin hâlâ elinde tuttuğu ana güç kartlarını elinden alacağı konusunda herkes hemfikir.

Bu kaynağa göre geçtiğimiz haftalarda Paris müzakerelerinde oluşan ve ateşkes için anlaşma çerçevesinin oluşturulmasına yol açan atmosfer şunu gösteriyor ki bu çerçeve, kalıcı bir ateşkesin önünü açmak için uzun bir ateşkes önerisidir ancak direnişin öngördüğü gibi, düşman Han Yunus'ta saha hedeflerine ulaşamadığını anlayınca ve direniş güçleri Kuzey'de inisiyatif aldıktan sonra Gazze ele geçirildi, düşman ilk noktaya geri döndü ve direniş savaşçılarına baskı yapmayı başaramayınca Amerika'nın desteğiyle Gazze halkına baskı yapma aşamasına girdiler.

Siyonistler hiçbir zaman direniş liderlerine ve İsrailli esirlere ulaşamıyor

Filistin direnişinin bu önde gelen kaynağı şunu da vurguladı: İşgalci ordunun, Gazze'deki direnişin liderlerini ve komutanlarını veya esirlerini bulmak için bir mucizeye ihtiyacı var. Avrupa ülkelerinin istihbarat servisleriyle işbirliği içinde ve Arap güvenlik servislerinin yardımıyla gerçekleştirdiği kapsamlı güvenlik operasyonlarının hiçbiri Siyonistleri amacına ulaştıramadı ve direnişin lider ve komutanlarının yanı sıra İsrailli esirlerin nerede olduğuna dair hiçbir bilgi alamadılar.

Bu Filistinli lider, Gazze'de çok sayıda Siyonist esirin İsrail ordusu tarafından öldürülmesine değinerek şöyle devam etti: Han Yunus'taki yenilginin ardından düşman, Refah kartını eline alarak bu bölgeye saldırmakla tehdit ediyor ve Refah'ın Filistinli mültecilere ev sahipliği yapmadığını, direnişin liderleri ve komutanlarının İsrailli mahkumlarla birlikte mülteciler arasında saklandığını söyleyerek dünyayı kandırmak istiyor.

Gazze'nin kuzeyinde inisiyatif tamamen direnişin elinde

Bu kaynak şunu belirtti: Direniş savaşçıları Gazze'nin kuzeyinde inisiyatifi tamamen ele geçirdi ve başta Kassam ve Saraya el-Kudüs Tugayları olmak üzere tüm direniş grupları arasında ileri saha operasyonları düzeyinde yüksek bir koordinasyon mevcut. Ayrıca direniş grupları sahada durumu yeniden inceleyerek işgalci güçlerle yüzleşmek için bir plan çizdi. Direniş gruplarının, çatışma durumundan, İsrail ordusunun toplanma merkezlerine konuşlanma noktalarına hatta işgal altındaki 1948 topraklarına ve Gazze'nin sınırlarına saldırı aşamasına geçmesi çok uzun sürmeyecek.

Adı geçen kaynak şunu vurguladı: Direniş alanındaki gruplarla her temas kurduğumuzda, Gazze'deki güçlerinin moralinin çok yüksek olduğunu hatta Gazze dışındaki güçlerin moralinden bile yüksek olduğunu söylüyorlar. Ayrıca Gazze'de şehit aileleri, evleri yıkılan, yerlerinden edilen ve aç kalan herkes hiçbir anlaşmayı kabul etmeyeceklerini vurguluyor. Tabii bir anlaşma onların fedakarlıklarına değmediği sürece.

Esirler söz konusu olduğunda direnişe şantaj yapmaya çalışmak faydasız

Bu üst düzey direniş kaynağı şunları söyledi: Filistin'de bir felaket daha yaşandı ve düşman dilediği gibi suç işledi. Dolayısıyla direnişin faaliyetlerini sürdürmesini engelleyecek bir caydırıcılık artık yok. Ayrıca tutukluların durumunda direnişe şantaj yapma girişimi de işe yaramayacaktır ve düşman hapishanelerindeki Filistinli esirler özgürlüklerini Gazze halkının çıkarlarının gözetilmemesi ve onlara yardım ulaştırılmaması durumunda istemiyorlar ve  kendi özgürlüklerinden önce Gazze’yi düşünüyorlar.

Adı geçen kaynak sonunda şunu vurguladı: Her halükarda düşman, hem medya hem de farklı kanallardan, yaşayan ve ölü esirlerin serbest bırakılması için ödemek zorunda olduğu bedelin direnişin bugün talep ettiği bedel olduğunu duymuştur.

En Çok Okunan Batı Asya Haberler
En Önemli Batı Asya Haberler
En Çok Okunan Haberler