Naim Kasım: İran "Gerçek Vaat" İsimli Operasyonunda Tüm Hedeflerine Ulaştı


Naim Kasım: İran "Gerçek Vaat" İsimli Operasyonunda Tüm Hedeflerine Ulaştı

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı, Siyonist rejimin kendini koruyamayacağını ve kibirli ülkelerin desteği olmadan bir an bile ayakta kalamayacağını belirterek, İran'ın "Gerçek Vaat" operasyonunda belirlediği tüm hedeflere ulaştığını vurguladı.

Tesnim Haber Ajansı- Lübnan Hizbullahı Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, Gazze savaşıyla ilgili gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Bugün Amerikalılar tarafından geçici ateşkes başlığı altında projeler öneriliyor ve bazen 3 aşamalı bir ateşkesten bahsediliyor. Bazen Ramazan ayının ateşkesi bazen de Ramazan Bayramı'nın ateşkesi deniyor ve tüm bu manevraların amacı Filistin ve bölgedeki durumu kontrol altına almak ve düşman temelde ateşkes arayışında değil."
Ateşkes için Amerikan-Siyonist projeleri geçerli değil

Şeyh Naim Kasım, Müslüman alimlerle yaptığı siyasi toplantıda şunları söyledi: "Hamas'ın ve direnişin koşullarını dikkate almayan hiçbir ateşkesin sonuç veremeyeceğini söylüyoruz; Çünkü Amerikalıların ateşkes için öne sürdüğü teklif, Hamas'a ve direnişe çağrı yapmaları; birkaç hafta ateşkes yapalım, size biraz yiyecek vereceğiz ve 42 İsrailli tutukluyu serbest bırakacaksınız. Bazı Filistinli tutukluları serbest bırakacağız ve bunlar bittiğinde Filistin halkına karşı savaşa yeniden başlayacağız."
Devamında, "Tamamen Amerika'nın ve Siyonist rejimin hizmetinde olan bu projeyi kim kabul ediyor? Amerika'nın bu savaşta imajını onarması gerekiyor; bu doğrultuda, Amerika ve İsrail'in istediği yöndeki ateşkes projelerinin aylar sürse bile hiçbir zaman hayata geçirilemeyeceğini vurguluyoruz." diye sözlerine ekledi.
"Gerçek Vaat" operasyonunda İran'ın hedeflerinin tamamı gerçekleşti
Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı ayrıca şunları vurguladı: "Sonunda işgalci rejim yorulacak ve hiçbir zaman zafere ulaşamayacaktır. Dolayısıyla Siyonistlerin şimdi teslim olmaları durumunda kayıpları daha az olacak, gecikirlerse ise bedelini daha ağır ödemek zorunda kalacaklar."
Burada İran'ın işgalcilere karşı mücadelede elde ettiği başarılara dair bazı noktalara dikkat çekmemiz gerekiyor:
- İran İslam Cumhuriyeti'nin işgal altındaki topraklardaki Siyonist işgalcilere karşı bu ülkeden doğrudan tepkisi, İran'ın savaşa girmek istemediği bir eylemdi. Daha doğrusu cevabının sınırlarını ve kurallarını göstermek istedi ve bu nedenle böyle bir operasyonu yürütmeye başladı ve hedeflerine ulaştı. İran savaş aramadığını ancak her türlü saldırıya karşılık vereceğini gösterdi ve bu da gerçekleşti.
- Anti-Siyonist İslam Devrim Muhafızları Ordusu'nun "Va'adeh Sadık" operasyonunda önemli bir nokta da Siyonist düşmanın "Nevatim" hava üssünün vurulmasıdır. İran'ın İslam Devrim Muhafızları Ordusu başından beri bu düşman üssünü hedef aldığını duyurdu; Ancak Siyonistler bunu inkar etmeye çalıştılar ve buna rağmen daha sonra söz konusu üssün hedef alındığını kabul etmek zorunda kaldılar ve başarısızlıklarını gerekçelendirmek için üsse küçük zararlar verildiğini söylediler ve...
Fakat Siyonistlerin bu sözlerinin hiçbir değeri yoktur; Çünkü İran 'Ben bu üssü vurmak istiyorum' dedi, öyle demedi mesela; "Bu saldırıda 10 veya daha fazla kişinin öldürülmesini veya birçok binanın yıkılmasını istiyorum." İran, füzelerini düşmanın söz konusu üssüne göndermek istedi ve aynı şey oldu ve Siyonistlerden farklı olarak sivil tesisleri ve ekonomik altyapıyı asla hedef almadığını gösterdi. İran'ın Negev'de Siyonist düşmanın hava üssünü hedef alması ve sadece bu üssü vurması, Tahran'ın operasyonuyla aradığı hedefe ulaşıldığı anlamına geliyor.
- Üçüncü nokta ise İran, sınırlı sayıda uzun menzilli füze ve insansız hava aracıyla 1.500 kilometre uzaktan tüm bu hedeflere tek seferde ulaşabiliyorsa, o zaman farklı bir şekilde hareket ederse ne olur?
İsrail'in kendisini koruyacak gücü yok
Şeyh Naim Kasım ayrıca Siyonist rejimin başarısızlıklarına dikkat çekerek, “İsrail'in sadece bir kağıt kaplan olduğu, kendini koruyacak gücü olmadığı, kibirli ülkeler ona destek vermezse bunun bir an bile sürmeyeceği ortaya çıktı. İsrail'in zayıflığı ve acizliği o kadar fazladır ki, Amerika tek başına bu rejimi destekleyemez ve Amerika'nın yanı sıra Fransa, İngiltere, Almanya ve tüm kibirli dünya işgalci rejimi korumak için sahaya çıkmış ancak buna rağmen başarılı olamamışlardır.” söylediğini aktardı.
Gazze'yi ve tüm Filistin halkını destekleme ihtiyacını vurgulamaya devam etti ve şunları söyledi: "Mahallemizdeki Filistin halkının soykırıma maruz kalması ve tüm bu gelişmelerden doğrudan etkilenmemiz, Siyonist düşmanın bize saldırdığını bilmemiz ve buna rağmen Filistinlilerin yanında olmamamız mantıklı mı? Filistin'e destek vermek hepimiz için zorunlu bir görevdir."

Bu Hizbullah yetkilisi şunları söyledi: "Amerika'dan Avrupa'ya kadar tüm dünyanın cani Siyonist rejimin yanında olma hakkı varken, mazlumların birbirine destek olma hakkı nasıl olmuyor? Onların hakkı olup bizim olmadığı bu kanunun adı nedir? Kibirli ülkeler olduklarına göre, kendilerine böyle bir hak var mı? Eğer durum böyleyse, büyük bir tokat yemelidirler ki hadlerini bilsinler, eğer birlik olmazsak, düşmanın karşısında durup birbirimize destek olmazsak, kibirlilere karşı hiçbir savaşı kazanamayız."
Şeyh Naim Kasın sonunda, “Burada önemli bir noktaya açıklık getirmem gerekiyor; kimse direnişin silahlarının İsrail'in, Amerika'nın ve diğer müttefiklerinin silahlarıyla eşdeğer olduğunu söylemiyor ve size düşmanın daha fazla silaha sahip olduğunun ve askeri teçhizat açısından çok daha iyi durumda olduğunun yüzde yüz doğru olduğunu söyleyeceğim. Ama bu gaspçı düşmana karşı direnişi güçlü kılan şey, direnişin önemli unsurları olan sabır, cihat, şehitlik ve kurtuluş iradesini bünyesinde barındırmasıdır ve biz bu unsurların hepsinde haklıyız ve düşmandan üstünüz.” sözlerine son verdi.

En Çok Okunan Batı Asya Haberler
En Önemli Batı Asya Haberler
En Çok Okunan Haberler