Türkler Eğer Samimilerse Suriye ile Doğrudan Koordinasyonlara Devam Etsinler


Türkler Eğer Samimilerse Suriye ile Doğrudan Koordinasyonlara Devam Etsinler

Suriye’nin Türkiye’deki eski Büyükelçisi, “Türk yetkiler son açıklamalarında ciddi ve dürüstlerse, ilk adımı Suriye Hükümeti ve Ordusuyla güvenlik ve askeri koordinasyonlarına kaldığı yerden devam ederek atmalıdır” dedi.

Tesnim Haber Ajansı - Suriye’nin Türkiye’deki eski büyükelçisi Nidal Kaplan Tesnim Haberle yaptığı röportajda, Suriye ordusunun Suriye’deki terörizmle en açık şekilde mücadele eden taraf olduğunu vurgulayarak, “eğer Türkler Suriye hakkındaki niyetlerinde samimi iseler, Suriye Ordusu ve Hükümeti ile doğrudan askeri ve güvenlik işbirliğine devam etmeliler” dedi.

Nidal Kaplan, Türkiye’yi Cerablus’a askeri müdahalede bulunmaya mecbur eden nedenler hakkında şunları söyledi: “Erdoğan, Suriye’ye doğrudan müdahalede bulunulmasına karşı çıkan bütün askerlerden kurtulduktan sonra, boy göstermek için bir fırsat buldu ve aynı Menbec’de yaptığı gibi Cerablus’un da Kürtlerin ve IŞİD’in hâkimiyetinden kurtarılmasını bahane etti.

Erdoğan, mevcut şartlardan ve Cerablus’taki hareketlilikten menfaat sağlayacağı düşüncesindedir ve askeri kurumun kendi kontrolü altında olduğunu göstermiştir.

Erdoğan, Suriye’ye askeri müdahaleye karşı olan herkesi kenara itti ya da tutukladı ve sonuç olarak ta sınırlarda yaşanan bu olaylarla özellikle Kürtlere, kurmak istedikleri Kürdistan bölgesinin mümkün olmadığı mesajını verdi. Bu mesajla birlikte bazı bölge ve uluslararası ülkelere de açık mesajlar verdi.

IŞİD’in bir haftadır Cerablus’ta olmadığı anlaşıldıktan sonra, bana göre Türkiye’nin yaptığı bu eylem, denklemleri bozmak istediğini göstermektedir. Suriye’nin özellikle Türkiye ile yakın ilişkileri bulunan İran ve son dönemlerde açık bir rol oynayan Rusya olmak üzere stratejik müttefikleri, Türkiye’nin yeni maceraperestliklerinin ve akıl dışı davranışlarının önüne geçebilir. Çünkü bu olay, Suriye ve bütün bölgeyi, bölgesel çatışmalarla karşı karşıya bırakabilir ve bu hiç kimsenin yararına değildir.”

Suriye’nin Türkiye’deki eski büyükelçisi, Rusya Dışişleri Bakanlığının Suriye ve Türkiye’ye terörle mücadele konusunda işbirliği ve koordinasyon sağlama hakkındaki daveti ve Türkiye’nin politikasındaki muhtemel değişimle ilgili olarak şunları söyledi: “ Siyaset alanında her şey mümkündür ve Türkiye’nin bu eylemi, Türkiye’nin politikasındaki büyük dönüşün bir bahanesi olarak gerçekleştirilmiş olabilir. Türkiye ile Rusya ve yine Türkiye ile İran arasında, Suriye Demokratik kuvvetleri gibi Kürt gruplar olmak üzere, terör tehlikesiyle mücadelede Suriye ile koordinasyon sağlanması konusunda anlaşma sağlandığı ve ülkelerin menfaatleri ortak olduğu takdirde, her şey mümkün olabilir.

Türkiye de siyasi ve çeşitli gruplardan bütün herkes, kendilerinin diğer kişilerden daha fazla tehdit altında olduklarını biliyorlar ve Türkiye’de yaşanan darbe girişiminin ardından bu ülkenin polisinin, ordusunun ve emniyet teşkilatının her gün IŞİD’e bağlı ülkeler ya da PKK tarafından saldırılara maruz kaldığını unutmamalıyız.

Bana göre, Suriye ile stratejik olarak koordinasyon sağlamak Türkiye’nin yararınadır ve Türkler ’de bu neticeye ulaşmıştır. Türkiye yetkililerinin özellikle darbe girişiminden sonra Suriye liderine karşı söylemlerinin şiddetinin azalması ve Beşşar Esad’ın iktidarda kalmasının vurgulanması, Türkiye’nin eski tutumundan yavaş yavaş geri adım atacağını gösteriyor. Çünkü bu ülkenin iç, bölgesel ve uluslararası mülahazalara bağlı olarak zamana ihtiyacı var ama Türkiye’nin NATO üyeliği bu iş için gerekli olan ihtiyacın karmaşık bir hal almasına neden oluyor.

İyimser bir şekilde ifade edildiğinde Rusya ve Türkiye arasındaki anlaşmaya dayalı olarak, Türkiye’nin makul bir süre içerisinde Suriye’ye karşı yönteminin değişeceğini söyleyebiliriz ama buna rağmen hiçbir şey Türkiye’nin Suriye’ye saldırmasının bir gerekçesi olamaz ve Cerablus’ta meydana gelen olaylar bir nevi Türkiye’nin Suriye topraklarını ihlal etmesidir ve eğer Türkiye’nin bu işgalci eylemleri yeni cezalandırmalarla sonuçlanırsa, ilk olarak Türkiye’nin Suriye topraklarından geri çekilmesini ve sonra teröristlerin sızmasını engellemek ve sınırlarda güvenliği sağlamak için Suriye Hükümeti ile lojistik ve askeri düzenlemeleri beraberinde getirecektir. Eğer bu olaylara iyimser olarak bakacak olursak, bu gelişme yararlı olacaktır.

Ama eğer Türkiye’nin Suriye ve bölgedeki aşırılıklarına, hırslı politikalarına ve Osmanlı İmparatorluğunu yaşatma tarihine bakacak olursak, işte o zaman bilinçli olmalı ve Suriye’ye yapılan bu saldırının yasak olduğunu kesin olarak söylemeliyiz. Suriye’nin bütün bölgelerinde herhangi bir rejim ya da herhangi bir şehir oluşturmak yasaktır. Bütün bunlara rağmen, bu olaylara iyimser bakmamızın nedeni, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin resmi olarak Suriye’nin toprak bütünlüğünü tanıdığını açıklamasıdır. Türkiye bu açıklamayla, Suriye Hükümetine gerçekleştirilen bu müdahalenin sınırlı olduğu ve Suriye krizinin çözülmesiyle birlikte Türk kuvvetlerinin geri çekileceği mesajını vermek istemektedir. Bu analizi doğrulayan olay, Mesut Barzani’nin Ankara’ya yaptığı ziyaret ve Erdoğan’la gerçekleştirdiği görüşmedir. Öyle görünüyor ki Kürtlerin de Suriye sınır bölgelerindeki Kürt projesi üzerinde anlaşma sağlamak için Türkiye ile görüşecek ve müzakerede bulunacak bir şeyleri var. Sınırlarında bir Kürt Devleti kurulması, Türkiye, Suriye, Irak ve İran’ın yararına değildir. Aynı zamanda sınırda IŞİD rejiminin şekillenmesinin de kimsenin yararına olmadığı kesindir.

Bu yüzden Türklerin yaptığı şey, Türkiye’nin milli menfaatlerini korumak içindir ve atacakları ilk adım Suriye Hükümeti ve Ordusuyla doğrudan askeri ve güvenlik koordinasyonu devam ettirilmelidir. Çünkü Suriye Ordusu terörizmle mücadelede bulunan en açık taraf olduğunu kanıtlamıştır.

Bana göre, Halep savaşı Suriye topraklarındaki çatışmaların kaderini belirleyecektir ve eğer Suriye Ordusu, Direniş ve müttefikleri Halep savaşından kurtulurlarsa, işte o zaman Ordu özgür bir şekilde Rakka’dan Deyrizor’a ve Haseke’den güney bölgelerine kadar diğer bütün bölgeleri kurtaracaktır.

En Çok Okunan Dünya Haberler
En Önemli Dünya Haberler
En Çok Okunan Haberler