Kurban Edilmeyen Nefis ve Bayram!


Kurban Edilmeyen Nefis ve Bayram!

bizi biz olmaktan alıkoyan nefislerimizi kurban etmedikçe kesilen kurbanların bir anlamı olmayacağı ya da nefislerimizi kurban ettiğimiz her günün bayram olacağını idrak ederek yaşamak bizi doğru yola sevk edecektir.

Tesnim Haber Ajansı - “Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Sadece sizin takvanız O’na ulaşır. Böylece sizi hidayete erdirdiği için Allah’ı büyüklükle anasınız diye bu hayvanları sizin emrinize verdi. İyileri müjdele!” Hac/ 37.

Kurban Bayramı sonrasında bizde birkaç kelam kaleme alma gereği hissettik. Kurban Bayramı, Hz. İbrahim (a.s)’ın Hz. İsmail(a.s)’ı Allah yolunda kurban etme ritüeliyle insanlık tarihindeki yerini almıştır. O zamandan bugüne kadar kurban yani (Allah’a) yakınlaşma konusunda birçok şey yazılmış ve söylenmiştir. Fakat bugüne gelinceye noktada Kurban Bayramı, hayvan kesme ve et yeme olarak yaşatılmaktan öteye gidememiştir.

Yazımıza Hac Suresi 37. Ayet ile başlamamızın sebebi kurban kesmenin gerçek manasıyla bugün insanların indirgediği mana arasındaki farkı belirtmektir. Kurban yani gerçek manasıyla (İlahi) yakınlaşmadan maksat insanların Allah’a kulluk biatini yenilemektir. Kesilen hayvanların etinin ve kanının Allah’a ulaşmayacak olması ve buna karşılık ulaşılacak yegâne şeyin takva olması asıl hedefi bize açıkça bize göstermektedir. Genelde tüm Müslümanların özelde ise ülkemizdeki Müslüman halkın amaca ulaşmak yerine sadede araç olan hayvan kesimine takılıp kalması neden kaynaklanmaktadır? Allah’a yakınlaşma yollarının Müslümanlarca terk edilmeye yüz tutması Kurban Bayramında kendisi ifşa etmektedir.

İnsanların nefislerini beslemeleri ve ilahi amaç yolunda nefislerini feda edememeleri bugün gelinen nokta ile karşımıza çıkmaktadır. Kurban Bayramı, İslam coğrafyasının geldiği durumu yansıtması açısından önemli noktalardan bir tanesidir. Kurban yakınlaşma olduğu kadar yardımlaşma da demektir. Günümüzde insanlar birbirilerine ne kadar da uzaklar! Evet, dilimizden düşürmediğimiz ve sadece Kurban Bayramlarında hatırımıza gelen İbrahimî samimiyet ile İsmailî teslimiyeti gündelik hayatımıza yansıtamadığımız sürece Muhammedî İslam’ı asla anlamayacak ve yaşatamayacağız. Sıla-i Rahim’i, bayramlaşma ve selamlaşmalarımızı terk ettikçe ilahi yakınlaşma sağlanamayacak ve bu noktada eti, kanı Allah’a ulaşmayacak olan kurbanlar hak ettikleri manayı bulamayacaklardır.

Son olarak şunu söylemek gerekir ki; bizi biz olmaktan alıkoyan nefislerimizi kurban etmedikçe kesilen kurbanların bir anlamı olmayacağı ya da nefislerimizi kurban ettiğimiz her günün bayram olacağını idrak ederek yaşamak bizi doğru yola sevk edecektir.

Nefislerimiz kurban edeceğimiz bayramları yaşamak temennisiyle…

Muhammed Sami

En Önemli Röportaj Haberler
En Çok Okunan Haberler