Bahreyn Halkının Önündeki Tek Seçenek


Bahreyn Halkının Önündeki Tek Seçenek

Bahreyn-Alman İnsan hakları ve demokrasi örgütü başkanı, Bahreyn halkının önündeki tek seçeneğin Al-i Halife’nin Şeyh İsa Kasım’ı yargılamaktan vazgeçene kadar Ed-Deraz bölgesindeki oturma eylemlerine devam etmeleri olduğunu belirti.

Tesnim Haber Ajansı - Bahreyn-Alman İnsan hakları ve demokrasi örgütü başkanı ve Bahreyn’deki siyasi aktivistlerden biri olan Abdül Lale El-Mahuzi Tesnim Habere verdiği röportajda halkın Şeyh İsa Kasım’ın evinin önünde düzenledikleri oturma eylemine devam etmesine değinerek şunları söyledi: “Bahreyn halkının önündeki tek seçenek, Ed-Deraz bölgesindeki oturma eylemlerine ve Şeyh İsa Kasım’ı savunmaya devam etmektir. Ed-Deraz bölgesinde oturma eyleminde bulunanlar güvenlik güçlerinin saldırı ihtimali altındalar. 2016 yılında Ed-Deraz sakinlerinden yaklaşık 100 kişi ve din alimlerden 70 kişi, Şeyh İsa Kasım’ın evinin önündeki oturma eylemi sırasında tutuklandı. Bu yüzden Ed-Deraz’daki oturma eylemi halkın fedakârlık derecesini göstermektedir.

Al-i Halife Rejimi istediği zaman Şeyh İsa Kasım’ın evine ve evinin önünde oturma eylemi düzenleyenlere saldırabilir ama bu durum kendilerine pahalıya patlayacak ve birçok kan dökülecektir. Aynı zamanda eğer güvenlik güçleri halkı dağıtarak Şeyh İsa Kasım’a saldırırsa, Al-i Halife ile mücadele için farklı seçenekler gündeme gelecek ve protestocuların talep seviyeleri yükselecektir.

Şeyh İsa Kasım’ın hedef alınması, Bahreyn Şiilerinin ülkedeki varlıklarının hedef alınması demektir ve böyle olduğu takdirde ne haklarımızı talep edebilir ne de hiçbir faaliyette bulunabiliriz. Çünkü bizim varlığımız hedef alınmıştır.

Güvenlik Güçlerinin Şeyh İsa Kasım’a saldırması halinde ne gibi olayların meydana gelebileceği belli değildir. Bu yüzden de rejim, halkı çeşitli şekillerde sınamaktadır. Ülke dışında Bahreyn halkının dostları bizimle dayanışma içerisindedir ve bize Ed-Deraz’daki eylemcilere ya da Şeyh İsa Kasım’a yapılan bir saldırının Rejimin lehine olmayacağının mesajını ilettiler.

Bugün Bahreyn halkının en asgari vazifesi Al-i Halife Rejimi Şeyh İsa Kasım’ı tutuklamaktan ve yargılamaktan vazgeçene kadar Şeyh İsa Kasım’ın evinin önündeki oturma eylemine devam etmektir. Aslında Şeyh İsa Kasım’ın hedef alınması, ülkedeki bütün Şiilerin hedef alınması demektir.”

Bahreynli bu siyasi aktivist Siyonist bir heyetin Bahreyn’e ziyaretine değinerek şunları söyledi: “Al-i Halife Rejimi bugün Siyonist Rejimle olan 20 yıllık ilişkisini açığa çıkarmıştır. İlk defa 1994 yılında Siyonist Rejim Çevre Bakanı Bahreyn’e ziyaret gerçekleştirmiştir ve o günden şimdiye kadar iki taraf arasındaki ilişkiler aynı şekilde devam etmektedir. Öyle ki Bahreyn Dışişleri Bakanı, Şimon Peres’in ölümünden sonra onu barış insanı olarak anmıştır. Siyonist Rejimin Gazze Şeridine saldırmasıyla birlikte Bahreyn halkı Filistinlilere yardım etmek için mali yardım toplamaya başlamış ama bu eylem Al-i Halife Rejimi tarafından engellenmiştir.

Wikileaks’ın raporlarının birinde Al-i Halife Rejiminin Bahreyn halkının inkılabını bastırmak için MOSSAD olarak adlandırılan Siyonist Rejim casusluk kuruluşundan yardım aldığı belirtilmiştir. Aynı zamanda Bahreyn kralı da konuşmalarında asıl düşman İran ile mücadele etmek için Filistin Hükümetinin Siyonist Rejim ile birleşmesi konusunun halledilmesi gerektiğini açıklamıştır. Bu tip açıklamalar Al-i Halife Rejiminin Siyonist Rejim ve bölgedeki Siyonist- Amerika projesi karşısındaki zilletini göstermektedir.

Bu tip rejimler İslam ve Arap ülkelerinin menfaatlerine hiçbir şekilde önem vermemekte sadece şahsi menfaatlerini ve Siyonistlerle yaptıkları ticaretin karını düşünmektedir. Bahreyn halkı Siyonist ticaret heyetlerinin ülkelerine gerçekleştirdikleri ziyarete itiraz etmiş ve bu heyetin ziyaretinin hiçbir şekilde Bahreyn halkının tutumunu ve duruşunu göstermediğini vurgulamıştır.”

En Çok Okunan Dünya Haberler
En Önemli Dünya Haberler
En Çok Okunan Haberler