İslam Coğrafyasının En Büyük Sorunu Etnik Ve Mezhepsel Çatışmalardır


İslam Coğrafyasının En Büyük Sorunu Etnik Ve Mezhepsel Çatışmalardır

Saadet Partisi Genel Başkanı; “Bölgenin stratejik önemi, bölgedeki zengin yer altı ve yer üstü zenginlikler, İsrail’in Arz-ı Mev’ud hayali ve tüm bunlar için Müslümanlar arasına sokulan fitne bu topraklarda ki kan ve gözyaşının sebebidir”

Tesnim Haber Ajansı - Artvin’de iftar programında partililere seslenen Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu; ülke gündemine ve Ortadoğu Coğrafyasında yaşanan gerilim ve savaşlara ilişkin açıklamalarda bulunan Karamollaoğlu Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğini söyledi. Partililere seslenen Karamollaoğlu, Türkiye’nin ve İslam coğrafyasının en büyük sorunun kutuplaşma ve buna bağlı olarak, etnik ve mezhepsel çatışmalar olduğunu ifade ederek, “Türkiye’nin en önemli sorunu ne diye sorulursa ben kutuplaşma ve kamplaşma derim. Türkiye’nin çok eksiği var ama hepsinden önemlisi kamplaşma var. Bunu çözecek olan siyasetçilerdir. Siyasetçiler kavgayı bırakacak ki vatandaş kucaklaşsın” diye konuştu.

KATAR’A DESTEK DOĞRU BİR KARAR

Karamollaoğlu “İşte en son olarak katar krizi çıktı. ABD Başkanın Sudi Arabistan’a yaptığı ziyaret sonra Sudi Arabistan Katar’ı düşman ilan etti. Hem kendisi hem birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere diğer 6-7 ülke Katar’la bütün münasebetlerini kestiler. Bu süreçte Türkiye’de Katar’a destek verdi. Bu doğru bir karardı. Çünkü Katar son zamanlarda Türkiye’ye en çok destek veren Türkiye’nin yanında duran gerçekleri gören sadece Türkiye için değil dünyanın çeşitli yerlerinde bunalıma girmiş farklı şekillerde itham edilen insanların ve Müslümanlarında topraklarında yaşamasına izin veren bir ülke bundan dolayı da önem taşıyor. Dünyanın diğer ucundan ABD bu bölgede menfaatleri için bu bölgeyi bir birine katmayı gerekli görüyor. Hiç utanma sıkılma duygusu yok bunlarda. Menfaatleri gereği her türlü zulmü yapmaktan, haksızlıktan vaz geçmiyorlar. Bunun için bizim gerçekleri görmekten başka çaremiz yok” ifadelerini kullandı. Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu Mezopotamya’nın çok zengin petrol ve maden yataklarına sahip olduğunu dile getirerek “Bu coğrafyada üzerimize oynanan oyunları idrak etmeden ülkemizin ve İslam âleminin huzura kavuşması mümkün değil. Biz sadece ülkemizde yaşayan insanları değil, çeşitli vesilelerle Türkiye’ye gelen Müslüman kesimin âlimlerini yöneticilerini şu gerçekleri biraz daha iyi görmeye çalışın diye uyarmaya çalışıyoruz” dedi.

MESELE IRKÇILIK FİTNESİ

İslam coğrafyasında ırkçılık üzerinden kavga çıkarılmak istendiğini sözlerine ekleyen Karamollaoğlu “Bizim bölgede Kürt, Türk, Arap kavgası var. Afganistan’da sen Özbeksin, sen Taciksin, sen Peşnusun ayrımı yaparak nabza göre kavga çıkartıyorlar. Mesele Kürt-Türk Kavgası değil. Mesele ırkçılık fitnesi. Buda yetmiyor mezhep ayrılıklarını körüklüyorlar. Şimdi Katar’a karşı yürütülen hareketin altın şu var. Sizin İran’la aranız iyileşti. Halbuki İran bize düşman. Niye onlar Şii. Şiilik yeni çıkmadı ki 1400 yıldır bu anlayış var mı? Var. Osmanlı ile İran arasındaki sınır 400 sene önce çizilmiş. 400 senedir Osmanlı ile İran arasında bir kavga çıkmamış. Bu farklılığı kardeşçe yaşamışlar. Şimdi biz niye kavga edelim. Biz kavga edersek bu kavgadan İslam düşmanları faydalanacaklar” diye konuştu.

KAVGA ETMEDEN YAŞAMASINI ÖĞRENMEK ZORUNDAYIZ

“Bölgenin stratejik önemi, bölgedeki zengin yer altı ve yer üstü zenginlikler, İsrail’in Arz-ı Mev’ud hayali ve tüm bunlar için Müslümanlar arasına sokulan fitne bu topraklarda ki kan ve gözyaşının sebebidir” ifadelerini kullanan Karamollaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizde bunu bilerek kucaklaşmamız lazım. Farklılıklarımızı kavga ederek değil, konuşarak düzelteceğiz. Biz Müslümanlar olarak bir araya gelmeliyiz. Bunu biz ilk önce ülkemizde sağlamalıyız. Kutuplaşmalardan kavgalardan uzak durmalıyız. Genel başkan olarak bana Türkiye’nin en önemli sorunu ne diye sorulursa ben kutuplaşma ve kamplaşma derim. Türkiye’nin çok eksiği var ama hepsinden önemlisi kamplaşma var. Bunu çözecek olan siyasetçilerdir. Siyasetçiler kavgayı bırakacak ki vatandaş kucaklaşsın. Siyasetçiler maalesef kavgadan medet umuyor. Bu memlekete yapılacak en büyük kötülük budur. Farklı düşünüyoruz diye sürekli kavga edecek değiliz ki? Biz kavga etmeden yaşamasını öğrenmek mecburiyetindeyiz. Dünyada barış ve huzur istiyorsak biz kendi ülkemizi yaşanabilir bir ülke haline getirmeliyiz”

Millî Gazete

En Önemli Alıntı Haberler Haberler
En Çok Okunan Haberler