Davit Hearst: BAE Ve Suudi Arabistan Gibi Ülkeler Tunus’ta Darbe Yaptırabilir


Davit Hearst: BAE Ve Suudi Arabistan Gibi Ülkeler Tunus’ta Darbe Yaptırabilir

Tunus Başbakanı Yusuf Şahid, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman’ın daveti üzerine dün Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad’a gitti.

Tesnim Haber Ajansı - Tunus Başbakanı Yusuf Şahid, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman’ın daveti üzerine dün Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad’a gitti.

Ziyaretin 3 gün süreceği belirtilirken, ikili ilişkilerin ekonomi başta olmak üzere diğer alanlarda geliştirilmesinin hedeflendiği kaydedildi.

Middle East Eye yazarı David Hearst ise, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Tunus’ta bir darbe yaptırabileceğini, Tunus Cumhurbaşkanı Baci Kaid Es-Sibsi’nin de BAE ve Suudi’den gelen cazip tekliflere karşı durma gücünün olmayacağını yazdı.

Tunus’ta siyasi maharetleri olan barışçıl bir İslami hareketin körfez ülkeleri ve Mısır’daki diktatör rejimler için diken hükmünde olduğunu söyleyen Hearst, “Tunus Cumhurbaşkanı Sibsi 4 ay önce Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır gibi ülkelerin cazip tekliflerini kabul etmedi. Geçtiğimiz Kasım ayında Tunusluların kendisine Mısır darbesinin babası dedikleri Mısırlı milyarder Necib Sivires, başkent Tunus’taki Kartac Sarayı’nda Sibsi’yi ziyaret etti. Sonra Suudi Veliaht Prens Tunus’a gitti. Bu ziyaretler halk tarafından tepkiyle karşılandı. Kaşıkçı cinayetinin ardından ziyaretin gerçekleşmesini Tunus basını demokrasiye ihanet olarak nitelendirdi. Sibsi ise Suudi kraliyet ailesine övgüler dizdi” dedi.

Bin Selman’ın Tunus’tan ayrılmasının ardından 3 özel danışmanının Tunus’ta kaldığı bilgisini veren Hearst, “Bin Selman’ın ardından Tunus’ta kalan danışmanlar daha yüklü teklifleri ortaya attılar. Bunlardan biri de Birleşik Arap Emirlikleri’nin Tunus’taki yeni büyükelçisi Raşid Muhammed Mansuri’ydi” bilgisini paylaştı.

Hearst, “Nahda Hareketi Partisi Lideri ve Arap Baharının İslami babası Raşid El Gannuşi ile eski kurtlardan olan  Tunus Cumhurbaşkanı Es-Sibsi’nin Burgiba döneminden kalma bir ilişkileri var. Gannuşi, İslam’a, demokrasiye ve devrime inanıyor. Sibsi ise eski diktatörlüklerin bir taklitçisi ve Nahda’nın en şiddetli düşmanı olan eskiden kalma tüm laik ve ulusalcılar onun partisinde buluşmuş durumda” ifadelerini kullandı.

2013 yılında Paris’te taraflar arasında varılan uzlaşının neticesinde İslamcıların yeni bir anayasaya, Sibsi’nin de cumhurbaşkanlığına oturduğunu belirten Hearst, Sibsi ve ona yakın isimlerin Suudi ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden aldıkları paralar karşılığında karşı tarafa söz verdiklerini kaydetti.

Gannuşi’nin demokratik İslam söylemlerine rağmen Sibsi’nin eski kurtluğuyla şüphelerinden arınmadığını ifade eden Hearst, 92 yaşındaki Sibsi’nin partisinin başına oğlunu getirdiğini vurguladı.

Nida Tunus Partisi ile Nahda’yı kıyaslamanın doğru olmayacağını söyleyen Hearst, “Nida Tunus’un elinde para ve iktidar var, Nahda ise sistemi demokratikleştirmeye çalışan orta sınıftan oluşuyor. Nahda mücadeleyi kaybederse Mısır’daki İhvan’ın akıbetine maruz kalacak.

Önümüzdeki yıl seçim olacak anketlerde Nahda Hareketi Partisi ve mevcut başbakan Yusuf Şahid’in oyunun yüksek çıkması durumunda Sibsi ve Nida Tunus Partisi, Suudi ve BAE’nin tekliflerini kabul etmek dahil, sonuçları değiştirmek için tüm çabayı sarf edecektir.

Peki Avrupa dünyası, körfez ülkelerindeki diktatörlerin yeni darbeler yapıp, diktatörlükler oluşturulmasına tekrar sessiz mi kalacaktır. Tunus küçük bir devlet ama büyük sorular soruyor” değerlendirmesinde bulundu.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin Tunus’ta bir darbe planladığına dair haberler 2015 yılından bu yana zaman zaman gündeme geliyor.

 

En Çok Okunan Dünya Haberler
En Önemli Dünya Haberler
En Çok Okunan Haberler