ABD'nin Türkiye'ye Yaptırım Baskısı Artıyor


ABD'nin Türkiye'ye Yaptırım Baskısı Artıyor

Suriye hakkında alınan yeni bir kararı duyururken Türkiye'yi terör örgütü IŞİD'le mücadeleyi baltalamakla suçlayan ABD Başkanı Joe Biden’nin açıklamasıyla birlikte Ankara’ya F-35 savaş uçağı satışı dosyasının kapandığı görülüyor.

Tasnim Haber Ajansı- Ankara-Washington ilişkilerinin üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Sanki Biden hükümeti ara sıra Türkiye'ye yeni bir şekilde baskı yapmaya karar vermiş.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İtalya'da yapılacak G20 Liderler zirvesinde Joe Biden ile yeni sonuçlara ulaşmayı beklerken ABD Başkanı Joe Biden geçtiğimiz günlerde Türkiye'yi Suriye'de IŞİD’e karşı mücadeleyi baltalamakla suçladı. Biden’nin açıklamasıyla birlikte Ankara’ya F-35 savaş uçağı satışı dosyasının kapandığı görülüyor.

Ancak sorun sadece bundan ibaret değil. Beyaz Saray’ın son açıklaması, ABD ile Türkiye arasındaki uçurumun Ankara'nın hayal ettiğinden daha derin olduğunu gösterdi.

Beyaz Saray'dan Türkiye'ye Mesaj

Türkiye için tam anlamıyla bir soğuk duş olan Beyaz Saray’ın açıklamasında Başkan Joe Biden, Türkiye'nin Suriyeli Kürtlere yönelik yaptığı askeri operasyonları nedeniyle eski Başkan Donald Trump döneminde Türkiye'ye yönelik uygulanan yaptırımları bir yıl daha uzattı.
Beyaz Saray'ın internet sitesinde yayımlanan mektupta Biden, "Suriye'deki ve Suriye'ye ilişkin durum, özellikle de Türkiye hükümetinin Suriye'nin kuzeydoğusuna askeri taarruz düzenleme yönündeki eylemleri, IŞİD'i yenilgiye uğratma çabasına zarar veriyor, sivilleri tehlikeye atıyor ve bunun ötesinde bölgede barış, güvenlik ve istikrarı zedeleme tehdidi barındırıyor. ABD'nin ulusal güvenliği ve dış politikasına karşı alışılmadık ve olağanüstü bir tehdit oluşturmayı sürdürüyor" ifadelerini kullandı.
9 Ekim tarihinde Türkiye’de yayınlanan birçok gazete Joe Biden'ın kararına tepki göstererek onu Türkiye düşmanı ve Kuzey Suriye'deki PKK uzantılarının destekçisi olarak nitelendirdi.

Büyükelçi Murat Bey de İşe Yaramadı

2020 ABD Başkanlık Seçimleri sırasında Joe Biden'ın yenileceğini düşünen Erdoğan’ın hayali gerçekleşemedi. Dolayısıyla Erdoğan'ın ekibi hızlı bir dönüşle Joe Biden'in ekibine yaklaşmanın bir yolunu aramaya başladı. İlk çözümlerden biri, Serdar Kılıç’ın yerine Washington'a yeni bir büyükelçi getirmek oldu ve bu yönde tanınmış bir diplomat olan Hasan Murat Mercan, Japonya'dan Ankara'ya çağrılarak derhal Washington'a gönderildi.

Hasan Murat Mercan, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kurucularından ve Erdoğan'ın en çok inandığı ve güvendiği isimdir. Erdoğan, Mercan’ın kısa sürede Joe Biden'ın Türkiye'ye olumlu bakmasını sağlayacağını umuyordu. Ancak bu gerçekleşemedi ve büyükelçi Mercan’ın çabaları sonuçsuz kaldı.

Böylece Joe Biden ve ABD'li Demokratların Türkiye'ye yönelik katı duruşlarının, yorulmak bilmeyen bir büyükelçinin çabalarından ve lobicilik faaliyetlerinden çok daha ciddi olduğu kısa sürede anlaşıldı.
Ekonomistler, diplomatlar ve lobicilerden de yararlanan Murat Mercan hiçbir sonuç alamadı. Türkiye'nin F-35 programından çıkarılması, Biden'ın sözde 'Ermeni Soykırımı'nı resmen tanıması ve New York'ta Erdoğan ile görüşmemesi ve diğer bazı olaylar ABD'nin Türkiye'ye karşı hâlâ devam eden eleştirel tavrının açık örnekleridir.

F-35 Olmadı, F-16 Alalım

Türkiye uzun bir süre Amerika'nın Ankara'yı sevmemesini John Bolton'un düşmanca politikasının bir sonucu olarak düşündü. Ancak Bolton'un gitmesiyle hiçbir şey değişmedi. Donald Trump'ın başkanlığının son yılında Erdoğan'ın ekibi, Washington'un Türkiye'ye F-35 savaş uçakları teslim etmek için bahane aradığı ve ABD seçimleri tamamlanana kadar sorunu çözmek için hiçbir şey yapılamayacağı kanaatine varmıştı. . Ancak seçim bitti ve Ankara'nın beklentilerinin aksine Biden iktidara geldi ve bir grup senatör, Demokrat ve Cumhuriyetçi’nin Türkiye'ye karşı ortak tavırı nedeniyle F-35 sorunu hâlâ çözülmüş değil.

Birkaç hafta öncesine kadar Joe Biden'a "arkadaşım" diye hitap eden Erdoğan, ondan Türkiye'ye F-35’leri göndermesini bekliyordu. Nihayet bir süre sonra "1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapmışız. Bu ne olacak? Bunların akıbetini görmemiz lazım. Biz elimizde bol para var da bunları etrafa saçan bir ülke değiliz. Bu paraları da kolay kolay kazanmadık, kazanmıyoruz. Ya uçaklarımızı verecekler ya da parayı verecekler." diyerek tavrını belli etti.

Şimdi durum daha da kötüleşti. Türkiye, ABD'ye F-35 yerine F-16 almayı teklif etmiş.

Bu durum Türkiye'nin ABD'ye karşı zayıflığını bariz şekilde gösteriyor ve deliller, durumun medyanın yansıttığından çok daha kötü olduğuna işaret ediyor.

Öte yandan Biden'ın Ankara Büyükelçiliğine aday gösterdiği eski Arizona Cumhuriyetçi Senatörü Jeff Flake, son günlerde ABD'nin Senato Dış İlişkiler Komitesi'nin onay oturumunda Türkiye hakkında yaptığı konuşma Türk basınında büyük yankı buldu.

Jeff Flake, Türkiye'nin gelecekte S-400 ve benzeri Rus silahlarını satın alması durumunda Washington'ın ek yaptırımlarına maruz kalacağını söylemişti.

Mevcut kanıtlar, ABD'nin Türkiye'ye yönelik tavrı ve baskısının, sırf Demokrat Parti ve Biden yönetiminin tutumu olmadığını ve Cumhuriyetçilerin de önemli bir bölümünün Ankara ile ilişkiler konusunda negatif bakış açısına sahip olduğunu gösteriyor.

 

En Çok Okunan Türkiye Haberler
En Önemli Türkiye Haberler
En Çok Okunan Haberler