Türkiye’de Muhalefet Ve Hükümet Gerçek Enflasyon Rakamlarını Tartışıyor


Türkiye’de Muhalefet Ve Hükümet Gerçek Enflasyon Rakamlarını Tartışıyor

Türkiye İstatistik Kurumu’nun(TÜİK), yıllık enflasyon ile ilgili son verileri yayınlaması muhalefet partileri liderinin büyük tepkisini çekti. Muhalefet TÜİK’i yalan söylemekle suçluyor.

Tasnim Haber Ajansı- Bugünlerde Türkiye'de maddi sıkıntı çeken milyonlarca aile temel gıda fiyatlarındaki artıştan şikayet ederiyor. Aynı zamanda mevcut durumun son yirmi yılda eşi benzeri görülmemiş bir kriz olduğuna ve ülke nüfusunun önemli bir kısmının temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çektiğine inanıyor.

2021 başında 7,30 TL olan dolar şimdi neredeyse ikiye katlanarak 14 liraya yaklaştı. Ancak önemli konu Ankara hükümeti, Erdoğan'ın ekonomi ekibinin üyeleri ve AK Parti'nin üst düzey yetkililerinin ekonomik bir krizin olmadığına inanmasıdır.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) son açıklamasına göre yıllık enflasyon yüzde 21,31. Bu rakam birçok vatandaş ve siyasi ismin büyük tepkisini çekti.

Duruma tepki gösteren ana muhalefet partileri Türkiye İstatistik Kurumu'nu yalan söylemekle suçlayarak resmi enflasyon rakamlarını sorguya çekti.

Türk basını TÜİK’in veri açıklamasını manşetine taşıdı. Örneğin Sözcü gazetesi, "TÜİK'in Enflasyonu %21, Halkın Enflasyonu %50" başlığını attı.

Dolar şu anda 13, 71 TL'den işlem görüyor ve önümüzdeki günlerde 14 doları aşması muhtemel. Bu konuda Türkiye Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, tam bir özgüvenle doların  yakında düşeceğini belirtti. Ancak doların değer kaybetmesi için bir neden olmadığını söyleyen Türk ekonomi uzmanları Şahap Kavcıoğlu kadar iyimser değiller.

Türkiye İstatistik Kurumu'na Sert Tepki

Türkiye İstatistik Kurumu’num (TÜİK),  yıllık enflasyon ile ilgili son  yayınlaması muhalefet partileri liderinin büyük tepkisini çekti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, enflasyon rakamlarının açıklanmasının ardından, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı ile görüşmek istedi, ancak randevunun verilmemesi üzerine kurmayları ile birlikte TÜİK Başkanlığı’na gitti. TÜİK, yönetimi buna rağmen kapıları açmadı.
Burada basına açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “TÜİK, Cumhuriyetin önemli kurumlarından birisidir. Bu kurumun rakamları 84 milyon vatandaşımızı ilgilendirmektedir. Bu kurumun verdiği rakamlar üzerine siyasi partiler, ekonomik ve sosyal çevreler politika oluştururlar. Dün, TÜİK Başkanlığı'ndan randevu istedik. Gelen milletvekili arkadaşlarımın tamamı geçmişinde teknik olarak ekonomi ve sosyal bilimde çalışan arkadaşlarımız. Dolayısıyla buraya, sağlıklı ve tutarlı bilgiler almak için geldik. Randevu verilmediğini, kabul edilemeyeceğimizi ifade ettiler." dedi.

Önceki gün gittiği Siirt'te konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun TÜİK'e gitmesini eleştirerek, "Randevu vermediler, randevusuz olarak gidip kapıda gösteri yaptı. Bak Bay Kemal, devletin kurumlarına randevusuz gidilemeyeceğini öğren.'' ifadesini kullandı.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da TÜİK'in verilerini eleştirdi. Karamollaoğlu, "TÜİK bugün kendisine sorulan 'Saat kaç?' sorusuna; 'Siz kaç buyurursanız efendim' cevabını vermiştir" dedi.

Karamollaoğlu, yüzde 60'lara yaklaşan yıllık enflasyonu yüzde 21,31 olarak açıklayan TÜİK'e "Vicdanınızın yüzde kaçını kullandınız!" diye sordu.

Hükümet Ne Diyor?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'den dünyanın çeşitli ülkelerine mal ihracatının önemli ölçüde arttığını ve özel bir durumun söz konusu olmadığını savunuyor.

Türkiye'nin  2023 vizyonunun ekonomik hedeflerinin gerçekleşmesi için tüm gücüyle hareket etmekte olduğunu dile getiren Erdoğan, hükümet ve Türk milletinin düşmanlara boyun eğmeyeceğini ifade ediyor.

Gerçek şu ki, enflasyon, yoksulluk, verimsizlik, istatistik, para birimi, faiz ve diğer ekonomik konular gibi kavramların tartışılması, partilerin siyasi anlaşmazlıklardan etkilenmiştir ve ekonomik konular politize ediliyor.

Türkiye ekonomisindeki mevcut krizin finansal ve sosyal sonuçlarının yanı sıra, gelecekteki siyasi gelişmeleri de etkileyeceğini söyleyebiliriz.

Özel araştırma şirketleri tarafından yapılan anketler, son aylarda dolar kurundaki artış ile iktidar partisinin popülaritesinin azalması arasında doğrudan bir ilişki oluştuğunu gösteriyor. Döviz kuru ve enflasyon yükseldikçe Cumhur İttifakı’nın (Erdoğan ve Bahçeli) destekçilerinin sayısı azalıyor. Mevcut durum devam ederse, ekonomik krizin Haziran 2023 seçimlerinin sonuçlarına etkisi kaçınılmaz olacaktır.
 

En Çok Okunan Analiz/Makale Haberler
En Önemli Analiz/Makale Haberler
En Çok Okunan Haberler