Yeni Dünya Savaşı ve Yenilen Taraf


Yeni Dünya Savaşı ve Yenilen Taraf

Günümüz dünyasında adı konulmamış bir savaş yaşanıyor. ABD’nin başını çektiği batı cephesi karşısında Çin ve Rusya ikilisinin başını çektiği doğu cephesi yer almaktadır. Fakat bu adı konulmamış savaş önceki dünya savaşlarından ve soğuk savaştan farklı bir şekilde ilerliyor.


Aslında bu savaşta takip edilen yöntem önceki dünya savaşlarının karışımı bir şekilde yaşanıyor dersek yanlış olmaz. Birinci ve İkinci Dünya savaşlarında cephelerde yaşan sıcak savaş sonrası yaşanan Soğuk savaşta ekonomik ve siyasi bir savaş yaşanmıştı. Bugün yaşanan adı konulmamış savaşa baktığımız da ise hem cephelerde (Libya, Suriye, Irak, Yemen, Afganistan, Ukrayna…) sıcak savaş yaşanırken hem de soğuk savaş yöntemleri ile ABD ve Çin’in başını çektiği ekonomik bir savaş yaşanmaktadır.
Şimdiye kadar yaşanan olaylara baktığımızda adı konulmamış bu dünya savaşında batı bloku kaybeden taraf olarak gözükmektedir. ABD’nin başını çektiği batı bloku Irak, Suriye, Yemen ve Afganistan’da başlattığı savaşların tamamında hedefine ulaşamadı. Afganistan’dan, Irak’tan çekilmek zorunda bırakılan ABD ve yandaşları İran ve Rusya’nın desteklediği Suriye sahasında da hedeflerine ulaşamadılar. Üstelik bu savaşta ABD’nin başını çektiği batı bloku yanlarına Türkiye başta olmak üzere bölgenin Arap rejimlerini de almış olmalarına rağmen büyük bir hüsrana uğradılar. Bir hafta içerisinde Şam’ı ele geçirmeyi planlayan batı bloku, bütün askeri imkanları, istihbarat imkanları, ekonomik güçleri ve oluşturdukları terör örgütleri ile 11 yıldır Suriye bataklığına saplanmış durumdalar. Libya’da da Rusya’nın varlığı ile mücadele etmek durumunda kaldı. Yemen’de ise batı için daha vahim bir tablo vardı. Suudi Arabistan’ı bir inek yerine koyup sağan ABD ve batılı silah satıcıları Yemen’in yalın ayaklı savaşçıları ile baş edemediler. Suudi Arabistan, BAE ve Yemen’in firari hükumet üyeleri ülkelerinin zenginliklerini ABD ve batıya peşkeş çekip milyarlarca dolarlık silahlarla Yemen’e saldırmalarına rağmen 7 yıldır büyük kayıplar yaşamaktan başka hiçbir şey elde edemediler. Bu yenilgi de yine ABD-Siyonist rejimin hanesine yazılan bir yenilgi olarak kayda geçmiştir. 
Batı Asya’da yaşanan savaşlardan yenilgiyle çıkan ABD öncülüğündeki batı bloku Asya’da, Kırım’da ve Ukrayna’da Rusya’ya karşı başarı elde edememiştir. Kırım’ın Rusya tarafından ilhakına ses çıkaramayan ABD öncülüğündeki batı bloku Ukrayna’da yaşanan savaşta şimdilik sadece tehdit etmekten öteye geçememiştir. Ermenistan’da ve Kazakistan’da yaşanan olaylar ise Rusya’nın kesin üstünlüğünü ortaya koymuştur. 
Yeni Dünya Savaşı’nın sıcak cephesini Rusya yürütürken ‘Soğuk Cephesini’ ise Çin yürütmektedir.  Batı bloku ile Çin arasında yaşanan Soğuk (ekonomik) savaşta ise sayısal verilere bakıldığında Çin’in önlenemez bir üstünlük sağladığı gözükmektedir. Çin’in Kazakistan’da açıkladığı bir kuşak bir yol projesi tarihi ipek ticaret yolunu canlandırmayı hedeflediğini ilan etmiş olsa da aslına bakıldığında adı konulmamış dünya savaşında; enerji, ulaşım, dijital ağ ve ticaret projeleri içeren, dünya nüfusunun yüzde 65’ini ve 100’den fazla ülkeyi kapsayan devasa uluslararası altyapı programı dünya ülkelerini sarmış bir durumdadır. 
Çin, kuşak yol projesine ilaveten Asya ve Batı Asya ülkeleri ile yaptığı ikili anlaşmalarla da yaşanan savaşta alanını genişletiyor. Çin’in bu bağlamda Suriye, Irak, Arabistan, BAE ve İran ile yaptığı anlaşmalar da önem arz etmektedir. Çin uyguladığı bu projelerle ABD safında yer alan Suudi Arabistan ve BAE gibi ülkeleri ekonomik anlamda kendin etkisi altına almak isterken batı bloku karşısında yer alan Suriye, Irak ve İran gibi ülkelerle de anlaşarak batı blokunun yenilgisini garanti altına almaya çalışmaktadır. Bu bağlamda Çin ile İran arasında imzalanan 25 yıllık anlaşma ayrı bir önem arz etmektedir. İslam İnkılabı’nın yapıldığı günden itibaren ABD’nin başını çektiği batı bloku ülkeleri İran’a uyguladıkları ambargolarla İran’ı diz çöktürmeye çalışıyorlar. Özellikle ABD uyguladığı yaptırımlarla İran’a boyun eğdirerek, İran’ın zenginliklerini sömürmek istemektedir. İran ise 43 yıldır bu yaptırımlara direnmektedir. Çin ile yapılan 25 yıllık anlaşmanın içeriği tam olarak açıklanmasa da iki ülkenin böyle bir anlaşma yaptıklarını duyurmaları bile ABD’nin başını çektiği batı blokunu büyük bir yenilgiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Diğer taraftan bu anlaşma, Viyana’da devam eden nükleer müzakerlerde İran’ın elini güçlendirmektedir. Nükleer Anlaşmadan uluslararası kanunlara aykırı bir şekilde ayrılan ABD yönetimi ve ABD hegomanyası altındaki batılı ülkeler İran’a azami baskı uygulayıp, tehditlerle tavizler elde etmeyi hesaplarken bu anlaşma ile İran ve Çin batı bloku ülkelerine açık bir mesaj vermişlerdir. 
Sıcak savaşın yaşandığı sahada, ekonomi ve siyaset masasında yaşanan bu gelişmeler göz önüne alındığında, batı blokunun adı konulmamış dünya savaşında kaybeden taraf olduğu görülmektedir. Adı konulmayan ve henüz bitmeyen bu savaşta batı blokunu yeni yenilgiler bekliyor gözükmekte…

 

En Çok Okunan Dünya Haberler
En Önemli Dünya Haberler
En Çok Okunan Haberler