Türkiye'nin Boğazları Kapatma Kararına Bir Bakış


Türkiye'nin Boğazları Kapatma Kararına Bir Bakış

Ukrayna krizi, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni yeniden gündeme getirdi. İstanbul ve Çanakkale boğazları coğrafi konumu açısından Türkiye'ye önemli avantajlar sağlıyor.

Tesnim Haber Ajansı- Rusya ve Ukrayna arasındaki son savaşta Türkiye'nin özel jeopolitik konumu, Erdoğan hükümeti için kritik durum yarattı.

Bu durum, bir yandan Türkiye'nin İstanbul ve Çanakkale boğazları, diğer yandan Erdoğan hükümetinin Rusya denilen önemli bir aktörle artan münasebetleri ve aynı zamanda Türkiye'nin Ukrayna ile olan ilişkileri ile ilgilidir.

Türkiye'de Boğazların Rus savaş gemilerine kapatılması konusu son Bakanlar Kurulu toplantısında tartışıldı. Toplantıda Ankara'nın Rusya'ya karşı kolay kolay tavır alamayacağını ve bu süper gücün savaş gemilerini engelleyemeyeceğini gösteren açıklamalar yapıldı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya'nın Ukrayna saldırısına karşı olduklarını ve Türkiye'nin Montrö Anlaşması'nı uygulayacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Kabine Toplantısı sonrasında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Montrö Sözleşmesi hakkında; "Yıllardan beri gayet başarılı şekilde Montrö statüsü devam etti. Söz konusu sözleşme, bütün kıyıdaş ülkelere yararlı olmakla birlikte diğer ülkelerin giriş-çıkışlarını da düzenlemiş vaziyette. Herhangi bir şekilde Montrö'nün aşındırılması, statükonun bozulması kimseye yarar sağlamaz. Montrö'nün korunmasında fayda görüyoruz. Bu çerçevede çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bütün tarafların Montrö ve Montrö'nün getirdiği kurallara uymasının yararlı olduğunu değerlendiriyoruz." dedi.

"Karadeniz'in bir rekabet alanına dönüşmemesi için gayret gösteriyoruz" diyen Akar, şu açıklamalarda bulundu:
"Karadeniz'e en uzun kıyısı olan ülke olarak bu anlayışı bir ilke şeklinde muhafaza ettik. Tüm görüşmelerimizde Türkiye olarak Karadeniz'deki barışın, huzurun, güvenli ortamın devam etmesi için gayret gösterdik. Türkiye olarak bugüne kadar tüm meselelere bu çerçevede baktık. Bu olayda da aynı şekilde bakıyoruz. Bugüne kadar yaptığımız gibi Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin 19, 20, 21'inci maddelerinin uygulamasını sürdüreceğiz" 

Akar, Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin, "Gelişmeleri üzüntü ve endişeyle takip ediyoruz. Yaşanan ölümler bizleri üzüyor. Ukrayna ve Rusya ile bizim son derece olumlu ilişkilerimiz var." ifadesini kullandı.

Hulusi Akar, "Rusya tarafından Ukrayna'nın egemenliğine, toprak bütünlüğüne yapılan bu harekatı kabul etmemiz mümkün değil." diye konuştu.

İstanbul ve Çanakkale Boğazları Neden Önemli?

Gemilerin Karadeniz'den Akdeniz'e geçişi dünya ticaretinde büyük bir paya sahiptir. Bu iki büyük deniz arasındaki tek bağlantı noktası olan İstanbul ve Çanakkale boğazları coğrafi konumu açısından Türkiye'ye önemli avantajlar sağlıyor.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi, kısaca İstanbul ve Çanakkale boğazlarından geçiş yönetimi ve boğazların güvenliği ile ilgili bir sözleşmedir. 22 Haziran 1936 tarihinde, İsviçre’nin Montrö şehrinde boğazlar sorununu ele almak için Fransa, Bulgaristan, İngiltere, Yunanistan, Romanya, Avustralya, Japonya, Yugoslavya, Sovyetler Birliği ve Türkiye arasında görüşülen konular, bu ülkeler tarafından 20 Temmuz 1936 tarihinde imzalanmıştır. Bu sözleşmeye göre Türkiye’nin daha önce kısıtlanmış olan hakları geri verilmiş ve boğazların egemenliği tamamen Türkiye’ye geçmiştir.

Türkiye’nin Kararının Avantajları Ne? 

İstanbul ve Çanakkale boğazlarının önemini hatırladığımıza göre şu sorular akıllara geliyor:

1. Türkiye boğazları kolayca kapatabilir mi?

2. İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kapatılması savaşın kaderini değiştirebilir mi?

Her iki sorunun da cevabı hayır. Birincisi, Türkiye, Rusya ile karşı karşıya gelmenin ağır siyasi ve ekonomik bedelinden kendisini kolayca koruyamıyor. İkincisi, Türkiye boğazları kapatsa bile, Rusya kara ile havadan askeri operasyonu sürdürüp siyasi ve askeri hedeflerine kolayca ulaşabilir.

Türkiye, temelde Ukrayna savaşında çok etkili bir rol oynayamayacak bir şeyden bahsediyor.
Kanıtlar, Rusya'nın siyasi ve askeri hedeflerine ulaşmada savaş gemilerini kullanması için hayati bir ihtiyacının olmadığını, İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kapatılıp kapatılmamasının savaşın kaderini değiştiremeyeceğini gösteriyor.

Dolayısıyla Erdoğan ve ekibinin takındığı tavır analiz edildiğinde, Türkiye'nin jeopolitik konumunun önemini vurgulamak için başlatılan siyasi şovun senaryonun bir parçası olduğu söylenebilir.

Diğer bölümü ise Doğu ile Batı arasında bir denge sağlamak için zor bir politika izlemekle ilgilidir. En azından Ukrayna'nın yanında duran Türk medyası sürekli Rusya'yı kötülüyor. Bu arada Türkiye gelişmiş insansız hava araçlarını (İHA) Ukrayna'ya ihraç ederek durumun Kiev yönetimi lehine geçmesine katkı sağlamıştır. 

İHA’ların Karabağ savaşına kıyasla üstünlük derecesi çok düşük. Azerbaycan Cumhuriyeti, Karabağ savaşında Bayraktar insansız hava araçlarıyla Ermenistan'ın zırhlı birlikleri ve askeri altyapısını yerle bir etti. Ancak Rusya Ermenistan değildir ve birkaç İHA, Ukrayna'ya giren devasa bir orduya karşı pek etkili olmayacaktır.

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki, 1936'da Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin Türkiye için tanıdığı önemli haklar, Ankara'nın Karadeniz-Akdeniz askeri ve güvenlik ilişkilerinin önemli bir bölümünü yönetmesinde özel bir durum yaratmıştır. Ancak Moskova’nın büyük askeri ve siyasi gücü ile Türkiye'nin Rusya'ya yüksek düzeyde savunma ve ekonomik bağımlılığı, Erdoğan hükümetinin bu konuda tek taraflı bir karar vermesini engellemektedir.

 

En Çok Okunan Analiz/Makale Haberler
En Önemli Analiz/Makale Haberler
En Çok Okunan Haberler