Ukrayna Krizinde BAE İle Suudi Arabistan’ın Çıkarcı Tavrı


Ukrayna Krizinde BAE İle Suudi Arabistan’ın Çıkarcı Tavrı

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan, Ukrayna krizinde kendi çıkarları doğrultusunda tavır göstermeye çalıştı.

Tesnim Haber Ajnası- Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan'ın Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilime ilişkin tutumu, iki ülkenin savaşın gölgesinde ne elde etmek istediği çıkarlar konusunda soru işaretleri yarattı.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini kınayan karar tasarısında çekimser oy kullanan BAE Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda Rus karşıtı karar tasarısına “evet” dedi.

Halbuki  Kremlin, 1 Mart’ta Birleşik Arap Emirlikleri Veliahdı Muhammed bin Zayed ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında gerçekleşen telefon görüşmesine dair yaptığı açıklamada, Abu Dabi Veliahdı Muhammed bin Zayed’in görüşmede Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan krizin ancak çatışan tarafların çıkarlarının ve ulusal güvenliklerinin garanti edilmesi ile çözülebileceğini söylediği belirtildi.

Açıklamada, söz konusu görüşmede Rusya ile OPEC arasındaki iş birliğinin de ela alındığı ve tarafların küresel enerji piyasalarında istikrarın korunması gerektiğini vurguladıkları bildirildi.

Bu telefon görüşmesi öncesi Suudi Arabistan Başbakan Yardımcısı, Savunma Bakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman Abu Dabi’ye ziyarette bulunmuştu.

Veliaht Prensi Muhammed bin Selman Abu Dabi ziyareti çerçevesinde Abu Dabi Veliahdı Muhammed bin Zayed ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnoun bin Zayed Al Nahyan ile bir araya geldi. Burada yapılan görüşmelerde savunma alanında stratejik ve ortak iş birliği ile bölgesel ve uluslararası gelişmeler ele alındı.

Batı'dan Suudi Arabistan ve BAE'nin Ukrayna Krizi Tutumuna Eleştiri

Rusya-Ukrayna savaşından önce ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Münih Güvenlik Konferansı sırasında Suudi Arabistan ve Katar'daki mevkidaşlarıyla bir araya geldi. Görüşmenin gündeminde Ukrayna krizi de vardı.

Ancak BM Güvenlik Konseyi'nde Ukrayna'nın işgalini kınayan karar tasarısına Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) çekimser oy çıktı.

ABD ve Güvenlik Konseyi’ndeki Avrupalı müttefikleri tarafından hazırlanan tasarıda, "mümkün olan en güçlü ifadelerle, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı, BM Sözleşmesi'nin 2'nci maddesinin 4'üncü paragrafına aykırı olan saldırganlığını kınıyor" sözleri yer alıyordu.

BAE yönetimi, Rusya’nın Yemen'e silah ambargosunu uzatma kararını veto etmesinden korktuğunu söyledi.

Böylece Fars Körfezi’ne kıyısı olan Arap ülkelerinin Ukrayna krizi konusunda pazarlık yaptığı ortaya çıkmış oldu.

BAE'nin tutumu Batı dünyasının tepkisini çekti. Fransız haber ajansı AFP’nin, 28 Şubat'ta, ismini açıklamadığı diplomatik bir kaynağa dayandırdığı haberde, Batılıların BAE'nin çekimser kalmasından iki kez hayal kırıklığına uğradığı belirtildi.

İngiltere’de yayınlanan Financial Times, 1 Mart 2022'de BAE'nin tutumunun Rusya ile ilişkilerinin gücünü gösterdiğini yazdı.

Gazete ayrıca, Blinken'in Ukrayna'nın egemenliğini desteklemek için güçlü bir duruş sergilenmesi gerektiğini vurgulamak için  BAE’li mevkidaşı Abdullah bin Zayed ile temasa geçtiğini bildirdi.

Ancak BM Güvenlik Konseyi'nde oylama aşamasına geldiğinde BAE, Washington'un taleplerini yerine getirmedi.

Financial Times gazetesine göre, onlarca yıldır ABD'yi güvenlik  garantörü olarak gören Fars Körfezi ülkelerinin çoğu, jeopolitik ve enerji konularında Moskova ile iş birliği konusunda tarafsız bir duruş sergilemeye çalıştı.

Yedi yıldır Yemen'deki kanlı savaşta yer alan BAE ve Suudi Arabistan, benzer bir dış politika izliyorlar ve uluslararası anlamda da hemen hemen aynılar.

Financial Times'a konuşan Suudi uzman Ali al-Şahabi, Fars Körfezi bölgesindeki Arap ülkelerinin, ABD'nin güvenilir bir müttefik olmadığına ikna olduklarında Ruslarla büyük siyasi ve ekonomik ortaklıklar kurduklarını ve özellikle Suudi Arabistan ve BAE'nin bahsi geçen hususlara bağlı kalacağını kaydetti.

Orta Doğu uzmanı ve yazar Süleyman Nemr'e göre, Suudi Arabistan her iki taraf için de herhangi bir destek açıklaması yapmadığı için Ukrayna savaşında ABD'yi destekleyen bir tavır göstermemiş oldu.

Nemr, Al-Khalij Online'a verdiği demeçte, "Ukrayna ile Rusya arasındaki gerilimin başlamasından sonra Vladimir Putin ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman arasında telefon görüşmesi gerçekleşti, ancak Veliaht Prens ile ABD'liler arasında hiçbir temas kurulmadı." dedi.

Süleyman Nemr, "Suudi Arabistan, önceki ABD yönetimlerinde alışık olduğu gibi ABD'ye elverişli bir pozisyon vermek istemiyor." ifadesini kullandı.

Orta Doğu uzmanına göre, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy, Riyad’ın desteğini almak için Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile konuştuğunda, Suudi medyası Bin Salman'ın krizi diplomasi ve arabuluculuk yoluyla çözmeyi vurguladığını bildirdi.

Fars Körfezi ülkelerinin Rusya-Ukrayna savaşı sonucu artan petrol fiyatlarından çıkar sağladığını anlatan Nimr, fakat mevcut kritik durumda Suudi Arabistan'ın ABD'nin petrol üretimini artırma talebine daha yanıt vermediğini söyledi.

Uzmana göre, Suudi Arabistan'ın bu tavrından çıkarılabilecek konunun ABD için bariz bir meydan okuma olduğudur. Bu tutum Beyaz Saray'a Biden'ın Muhammed bin Selman'a yönelik dikkatsiz politikasını sürdürmesi halinde Suudi Arabistan'ın Rusya'dan silah satın alabileceği mesajını taşıyor olabilir.

ABD ile Suudi-BAE ilişkilerinin gergin olmadığına inanan Orta Doğu uzmanı, Muhammed bin Selman’ın bir Amerikan dergisine verdiği röportajda, Washington'ın Riyad ile ortak çıkarları nın dikkate alınması gerektiğine vurgu yaptığını söyledi.

Siyonist basını Times of Israel,  28 Şubat 2022'de BAE'nin Ukrayna savaşından beklenenden daha büyük kazanımlar elde ettiğini yazdı.

Suudi Arabistan ve BAE’nin Tutumu

BAE'li siyaset bilimcisi Abdülhalik Abdullah, 10 Mart 2022'de yerel Al-Rawiyah gazetesine yaptığı açıklamada, BAE'nin BM Güvenlik Konseyi'nde tüm Arap ülkelerini temsil ettiğini dile getirerek, "BAE, kendisine uygun siyasi rollerini oynama şansı verebilecek tarafsız bir tutum sergilemek istiyor. BAE'nin bu tavrı başlangıçta Arap ülkelerini ve ikinci sırada da Asya devletleri ile ilgili."değerlendirmesinde bulundu.

Kuveyt Endüstriyel Holding Şirketi  Yönetim Kurulu Başkanı  Muhammed Ali el-Naki, "Arap Yarımadası'nın en güçlü ülkeleri olan Suudi Arabistan ve BAE büyük olasılıkla ABD lehine tavır sergilemekten çekilecek." dedi.

American Foundation of Kuwait'in bir mütevelli heyeti üyesi, iki ülkenin kendi görüş ve çıkarları doğrultusunda tavır gösterdiğine inanıyor.

Avrupa Yenilenebilir Enerji Derneği ve Amerikan Yenilenebilir Enerji Derneği'nin bir üyesi de şunları söyledi:

"Belirli bir alanda ABD'den geçici olarak farklı olmaları şaşırtıcı değil, çünkü bu, aralarındaki iyi ve sağlam dostluğu yok etmiyor.

Ukrayna krizinin fırsatçıları çatışmaları körüklemekten daha bıkmış değiller.

1945'te İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez savaşlar Ortadoğu'dan Avrupa'ya yayılırken Arap ülkeleri akıllıca bir yol bile seçemiyor.”

En Çok Okunan Analiz/Makale Haberler
En Önemli Analiz/Makale Haberler
En Çok Okunan Haberler