8. Yılında Yemen Savaşı ve Ateşkese Giden Süreç


8. Yılında Yemen Savaşı ve Ateşkese Giden Süreç

Birkaç hafta içinde Yemeni ele geçirmeyi hesaplayan emperyalist güçler 8 yıldır hesaplamadıkları bir direnişle karşılatırlar ve Ukrayna’da yaşanan savaşın da oluşturduğu küresel enerji krizi ile Yemen’de ateşkes ilan etmek zorunda kaldılar. 

Tesnim Haber Ajansı- 2015 yılında Sana’daki başkanlık sarayından kaçarak Suudi Arabistan’a giden Yemen’in firari Cumhurbaşkanı Mansur Hadi, Suudi Arabistan ve Emperyal güçlerin oyununa alet olarak ülkeyi 8 yıldır devam eden emperyalist bir savaşa sürükledi.
Görünürde Mansur Hadi’yi tekrar başa getirmek isteyen Suudi Arabistan; Birleşik Arap Emirlikleri, ABD, İngiltere ve Fransa’nın da içinde olduğu uluslararası bir savaş koalisyonu kurup komşusu Mart 2015’te Yemen’i havadan vurmaya başladı. İşin aslı ve arka planında ise ABD-Siyonist rejim ve batılı emperyalistlere hizmet eden Suudi Arabistan ve BAE rejimlerinin Yemen’in altın ve petrolünü yağmalamak istemeleri ve Yemen’in küresel ticarette stratejik geçiş yollarını ele geçirmek istemeleri vardı.
Bu bağlamda BAE, ABD’nin desteği ile başta Sokotra adasına asker çıkararak Yemen’in sahil kentlerini ve stratejik noktalarını işgal ederken, Suudi Arabistan ise Hadramut ve Vadi Hadramut gibi doğu bölgesinde kuzeyden güney sahiline kadar büyük bir alanı işgal etti. 
Kuveyt, Bahreyn, Katar, Fas, Sudan, Ürdün ve Mısır’ın yardım ettiği, ABD, İngiltere ve Fransa’nın lojistik ve istihbarat desteği sağladığı Suudi Arabistan’ın başkanlığındaki koalisyon Yemen’i birkaç haftada ele geçireceklerini hesaplamışlardı. Fakat hesaplayamadıkları bir direnişle karşılaştılar. Savaşın ilk yıllarında yeterli askeri deneyime ve silaha sahip olmayan Ensarullah güçleri ve Yemen ordusu 2017’de ilk defa caydırıcılık amacıyla Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a füzeli saldırı gerçekleştirdi. Böyle bir saldırıyı beklemeyen Suudi rejimi Yemen halkının direnişini kırabilmek amacıyla ülkeyi ablukaya alarak ülkeye tüm giriş ve çıkışları yasaklamıştı. Suud-BAE öncülüğündeki koalisyon güçleri Yemen direnişini kırabilmek için 2017’den itibaren saldırıların şiddetini arttırırken aynı zamanda Yemen’e uygulanan ablukayı da sıkılaştırmışlardı. Tüm bunlara rağmen 2019’de Ensarullah güçleri ve Yemen Ordusu, Caydırıcılık Dengesi Operasyonu ile Suudi Arabistan’ın Aramco tesislerini İHA’lar ile hedef almış ve işgalci güçlere büyük bir şok yaratmışlardı. BAE, bu şokun etkisiyle sıranın kendisine geldiğini anlayarak Yemen savaşından çekildiğini açıklayacaktı. Ensarullah güçleri ve Yemen ordusunun cesur direnişi birkaç hafta içerisinde Yemen’i ele geçirmeyi planlayanların planlarını suya düşürmüştü. Yemen’in yalın ayaklı direnişçileri 2016’dan sonra tanksavar güdümlü füzeler, deniz mayınları, patlayıcı yüklü İHA'lar, balistik ve seyir füzeleri, insansız deniz araçları (UMV'ler) ve diğer silah ve sistemler ile işgalcilere karşı saldırı operasyonları gerçekleştiriyorlardı.
Washington merkezli Uluslararası Stratejik Etütler Merkezi’nin (CSIS), yayınladığı raporda; Ensarullah güçleri ve Yemen ordusunun 2020 ve 2021 yıllarında Suudi Arabistan’a düzenlediği saldırıların önceki yıllara göre iki katına çıktığına dikkat çekildi. Raporda, şu ifadeler kullanıldı: "2020'nin dokuz ayında, Husi kuvvetleri aylık ortalama 38 saldırı gerçekleştirdi. 2021'in aynı döneminde, bu sayı ayda ortalama 78 saldırıya yükseldi ve dokuz ayda toplam 702 saldırı düzenlendi. Bu artış büyük ölçüde 2021'in dokuz ayında 199 saldırının gerçekleştiği Marib'deki Husi saldırısından kaynaklandı. Husi güçleri ayrıca yalnızca Ağustos 2021'de toplam 133 saldırı gerçekleştirdi. Bu, Ocak 2016'dan bu yana en çok saldırının yer aldığı aydı." 2022’ye gelindiğinde Yemen’de savaş işgalcilerin aleyhinde ilerlemeye devam ediyordu. 2019’da Yemen savaşından çekildiğini açıklayan fakat gerçek anlamda Yemen’den çekilmeyen işgalci BAE rejimi asıl şoku 17 Ocak 2022’de Ensarullah güçleri ve Yemen ordusunun Dubai ve Abu Dabi havalimanlarına yönelik füze ve İHA saldırıları ile yaşadı. Yemen savaşını son bir hamle ile kendi lehine çevirmek isteyen BAE rejimine net bir mesaj verilmişti. Bu operasyonun devamında ise 10, 20 ve 25 Mart tarihlerinde Suudi Arabistan’ın tuzdan arındırma ve enerji tesisleri hedef alınmıştı. 
Ukrayna’da yaşanan savaşın dünyada enerji fiyatlarını rekor seviyelere taşıdığı bir zamanda Suudi Arabistan Aramco tesislerinin vurulması bu defa sadece Suudi Arabistan’ı ilgilendirmekle kalmayarak bütün dünya için önem arz eden bir konu oluşturdu. 21 Mart saldırılarının ardından Suudi Arabistan, “küresel piyasalara petrol arzındaki herhangi bir kıtlığın sorumluluğunu üstlenmeyeceğiz” açıklamasında bulunmuş ve dünya Yemen’de unutulan savaşı tekrar hatırlamıştı. Yemen’in petrol kaynaklarını ele geçirmek hedefiyle başlayan savaş Ensarallah güçlerinin ve Yemen ordusunun günde yaklaşık 12 milyon varil ile dünyanın en büyük ham petrol ihracatçısı olan Aramco’yu vurması ile tehlikeye girmiş bir duruma sürüklendi. 
Tehlikeli durumun farkında olan ve Yemen direnişi karşısında saplandığı bataklıktan kurtulamayarak rezil bir duruma düşen Suudi Arabistan öncülüğündeki işgalci kuvvetlerin sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki, enerji krizinden endişe duyan ABD’nin talimatıyla 30 Mart sabahından itibaren ateşkes ilan edildiğini duyurdu. Bu açıklamanın ardından BM Yemen özel elçisi Hans Grundberg de söz konusu geçici ateşkes kararını "İki aylık ateşkes başladı. Tüm kara, hava ve deniz askeri operasyonları durdurulmalı" şeklinde duyurdu. Hemen ardından ABD'nin Yemen özel elçisi Tim Lenderking ise "Yedi yıllık savaş çok acı verdi. Tarafları şartlara uymaya ve sürdürülebilir bir ateşkes ve kapsayıcı siyasi barış sürecine giden yolu açmaya çağırıyoruz" açıklamasında bulundu.
Ensarullah Hareketi Siyasi Büro üyesi Muhammed el-Buhti, “Bu ateşkes, saldırgan ülkelerinin Yemen'de kalıcı ve kapsamlı bir barış için tutumunu yeniden gözden geçirmeleri için iyi bir fırsattır.” açıklamasında bulunarak, Ensarullah’ın Yemen’de kalıcı bir barışın sağlanması taraftarı olduğunu yeniden duyurmuş oldu. 
Diğer taraftan şimdiye kadar defalarca kendi ilan ettiği ateşkesi bozarak Yemen’e saldırılarına devam eden İşgalci Suudi Koalisyonu, bu defa dünyadan yaşanan gelişmelerin etkisindeki ABD’li efendilerinin de oluru ile Yemen bataklığından çıkmak için bir fırsat yakalamış olacaktır.

 

 

En Çok Okunan Batı Asya Haberler
En Önemli Batı Asya Haberler
En Çok Okunan Haberler