İsrail Rejimi Geleceğinden Neden Endişe Duyuyor?


İsrail Rejimi Geleceğinden Neden Endişe Duyuyor?

Knesset'te sağ ve sol kanat arasındaki anlaşmazlıkların artması kutuplaşmaya yol açmış durumda. Bu nedenle İsrail rejimi geleceği konusunda endişeli.

Tesnim Haber Ajansı- Son zamanlarda aşırı sağcı Siyonist grupların, Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde "Bayrak Yürüyüşü" yaparak Müslüman Mahallesi'ne girmesi üzerine gerilim arttı. 

İsrail’de artan aşırıcılığa dair Al Mayadeen haber sitesinde Arap yazar ve siyasi yorumcu “Şarhbil el-Garib” imzasıyla çıkan yazıda şu ifadelere yer verildi.  

“Bu yılki bayrak yürüyüşü, artık Knesset'inde çoğunluğa sahip olmayan ve her an çöküşün eşiğinde olan Naftali Bennett'in kabinesinin zayıflığını örtmek için Kudüs'te yapıldı. Bennett, Rejimin güçlü olduğunu ve aşırılık yanlısı Yahudilerin güvenliğini ve haklarını koruyabildiğini kanıtlamak için Bayrak Yürüyüşü’nün Mescid-i Aksa'dan geçmesine izin verdi. Ancak Kudüs'ü bir garnizona çevirip kendini zor bir duruma soktu. 

Bayrak Yürüyüşü, Naftali Bennett’in iktidara gelmeden önce aşırı sağcı Siyonist gruplar tarafından, rejimi yürüyüşü organize etmeye zorlayarak tescillendi ve yaşanan son olaylar Tel Aviv rejiminde aşırıcılık ve şiddetin hüküm sürdüğünü gösteriyor.

Knesset'i yöneten Haredi akımını ve aşırı-radikal siyonist partilerini tatmin etmeyi amaçlayan İsrail rejiminin liderlerinin Filistinlilerle ilgili ifadelerinde şiddet söylemi yer alıyor.

Aşırı-radikal siyonist grupların provokatif çağrıları sadece Bayrak Yürüyüşü ile bitmedi. İşgal altındaki Filistin topraklarında Müslümanlara karşı terör eylemlerini ve kiliselere yönelik saldırıları savunmasıyla tanınan terör örgütü Lehava, Mescid-i Aksa'nın yıkılarak yerine Yahudi kutsal tapınağının inşa edilmesi çağrısını yaptı.”

Siyonist terör örgütü Lehava'nın lideri Bentzi Gopstein, sosyal medya hesabından, işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya giren bir buldozerin buradaki kutsal mabet Kubbet-üs Sahra'yı yıktığını resmeden bir görsel paylaşmıştı. Gopstein, destekçilerine de Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemeleri çağrısında bulunmuştu.

Şarhbil el-Garib’in kaleme aldığı yazıda, “Yapılan anketler işgal altındaki topraklarda sözde Talmudik Siyonizmin gücünde bir artış olduğunu gösteriyor. Tarihi belgelere göre siyonist aşırılıkçı grupların kökleri uluslararası terör listelerinde yer alan ırkçı terör örgütlerine dayanmaktadır.” denildi.

ABD yönetimi son günlerde "Yahudi üstünlükçü" bir örgüt olarak tanınan Kahane Chai'yi Yabancı Terör Örgütü (FTO) listesinden çıkaracağını duyurmuştu.

Son yıllarda git gide artan aşırıcılık İsrail rejimin siyasi yapısına sızmaya başlamış ve karar verici bir konuma gelme noktasına kadar devam etmiştir. Knesset'in yüzde 15'inden fazlasını oluşturan üç aşırı-radikal parti siyasi koalisyon oluşturdular.

Aşırıcılık her şeyden önce Siyonist mitolojide görülür ve 19. yüzyılın sonlarında Siyonizm literatürüne geri dönersek, onun Yahudi halkının üstünlüğünden ve dünya halkları arasındaki farklılığından bahsettiğini görürüz.

İsrail’in, Batı’nın destekleriyle Arap dünyasına karşı yürüttüğü savaşları kazandıktan sonra Yahudiler her zaman galip çıkacaklarını sandılar. Bu, İsrail'deki aşırı ırkçı eğilimleri güçlendirdi.

Son yıllarda, işgal altındaki topraklarda Yahudi ve Talmud milliyetçiliğinin bir karışımı olan Haredi Yahudilik adlı yeni bir hareket ortaya çıktı. Uluslararası hukuku hiçe sayan hareket, Filistin sorununu baskı ve zorbalıkla çözmeyi amaçlıyor.
Haredi akımı Mescid-i Aksa'nın yıkılması ve Arapların ortadan kaldırılması gibi söylemleri benimsiyor. Aşırıcılık yanlısı partilerin çekirdeği Mizrahi Partisi'dir. Mizrahi hareketi 1902'de Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta Siyonist bir örgüt olarak kuruldu.

Bir şubesini de işgal altındaki Filistin topraklarında açan Mizrahi Partisi’nin sloganı "İsrail toprakları İsrail halkınındır" idi. Bu aşırı-radikal partiden, Arap karşıtı haham Meir Kahane tarafından kurulan "Kach" partisi ve Filistin halkının yok edilmesini bir zorunluluk olarak gören ve Mescid-i Aksa'nın yıkılması çağrısında bulunan Lehava partisi gibi başka siyasi gruplar da ortaya çıktı.

İsrail’de Talmud milliyetçilik adı altında eşi görülmemiş bir aşırıcılık göze çarpıyor. Siyonist Rejim aynı zamanda Filistin meselesi ile alakası olmayan iç çatışmalarla boğuşuyor.

Knesset'te sağ ve sol kanat arasındaki anlaşmazlıklar ve nefret söyleminin artması kutuplaşmaya yol açtı. Bu nedenle İsrail rejimi geleceği konusunda endişeli.

 

En Çok Okunan Analiz/Makale Haberler
En Önemli Analiz/Makale Haberler
En Çok Okunan Haberler