"Amerika ve Batı İnsan Haklarını Siyasi Araç ve Ticari Mal Olarak Görüyor"
İran İslam Cumhuriyeti İnsan Hakları Genel Merkezi sekreteri Kazem Garibabadi, İsveç'te tutuklanarak yargılanan İran vatandaşı Hamid Nuri'nin durumu hakkında verdiği röportajda şunları söyledi: "Bu kişi bir dizi asılsız suçlamayla tutuklandı. Daha sonra bazı sahte belgeler sağlamak ve hakkında dava açmak ve onu mahkemeye göndermek için çalışmalara başladılar. "
Tesnim Haber Ajansı- İnsan hakları genel merkezi sekreteri şunları da sözlerine ekledi: "Bir buçuk yıl boyunca Hamid Nori'nin ailesine ulaşmasına izin verilmedi ve ailesi onu ziyaret etmek için iki kez İsveç'e gittiğinde bile o ülkenin hükümeti ve yargı makamları böyle bir izin vermedi."
Garibabadi, ABD ve Batı'nın insan hakları hakkında konuştuklarında, kendi bakış açılarından bu insan haklarını ele aldıklarını sadece diğer ülkeler için bu durumun geçerli olduğunu söyledi.
Garibabadi şuna da dikkat çekti: "Bu durum, bu ülkelerin insan hakları standartlarına ve değerlerine hiç uymuyor.İnsan haklarına riayet edilmiyor, riayet edilse bile sırf azınlıklara karşı başta da Müslümanlar, göçmenler ve yerlilere karşı hayata geçirilir. "
İranlı yetkili "Amerika Birleşik Devletleri ve Batı, insan haklarını siyasi bir meta ve bağımsız veya gelişmekte olan ülkelere dış politika hedeflerine ulaşmaları için baskı yapmak için bir araç olarak görüyor ve bu, insan haklarının en büyük belası sayılır.” dedi.
İran vatandaşı Hamid Nuri, evlatlık kızının aile içi anlaşmazlıklarını çözmek için İsveç'e gitmesi üzerine 9 Kasım 2019'da İsveç güvenlik güçleri tarafından tutuklandı ve 30 aydır cezaevinde.
Nuri'nin tutuklanmasının ardından dört ay boyunca tüm uluslararası hukuka aykırı olarak ailesiyle görüşmesine izin verilmedi ve İsveç yargısı da hücre hapsinde tutulan Nuri'nin ailesini iki yıl boyunca yüz yüze ziyaret etmesine izin vermedi. Ailesi onu ziyaret etmek için birkaç kez İsveç'e gitti, ancak onunla ziyaret etmeleri mümkün olmadı.
