Türkiye’nin Dünya Genelinde Ekonomik Kredi Notu Düştü; Artık Kamerun, Moğolistan ve Nijerya ile Aynı Sırada Yer Alıyor


Türkiye’nin Dünya Genelinde Ekonomik Kredi Notu Düştü; Artık Kamerun, Moğolistan ve Nijerya ile Aynı Sırada Yer Alıyor

Türkiye Cumhurbaşkanı halkın enflasyon karşısında sabırlı olmasını isterken yardımcısı yaptığı açıklamada; yabancı ülkelerde ekonomik sorunların Türkiye’den kat kat daha çok olduğuna değindi.

Tesnim Haber Ajansı- Türkiye’de ekonomik kriz günbegün daha yaygın ve daha derin hale gelirken milyonlarca aile temel ihtiyaçlarını temin etmekte büyük sorunlarla karşı karşıya.
Türkiye’de enflasyon ve işsizlik zirveye ulaşmış durumda. Mevcut kriz Adalet ve Kalkınma Partisinin 21 yıllık iktidarı döneminde benzeri görülmemiş bir kriz haline gelmiş vaziyette.
Buna rağmen Erdoğan hükumetinin halkın ekonomik durumunu iyileştirmek için belirli bir çözüm yolu ve programa sahip olmadığı görünüyor. Muhalifler söz konusu durumun devam etmesiyle Erdoğan ve ortağı Bahçeli’nin önümüzdeki yıl düzenlenecek olan seçimlerde tamamen iktidar sayfasından silinmesini umuyor. 
BM Gıda ve Tarım Örgütü tarafından belirlenen dünya gıda fiyatı tahıl, yemeklik yağ, süt ürünleri, et ve şekerin fiyat artış oranının 154.2’ye ulaştığını gösteriyor. 
Söz konusu gösterge Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı, kuraklığa dair mevcut endişeler ve aynı zamanda iklim değişikliklerinin kötüye doğru gitmesi dünya genelinde gıda ürünlerine yönelik taleplerin artması üretim ve taşıma masraflarının artmasına yol açması sonucunda geçtiğimiz yıla göre yüzde 23.1 oranında artış gösterdi. 
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de gıda ürünlerinin fiyatı Haziran ayında geçtiğimiz yılda bu ay baz alınarak yüzde 93 oranında artış gösterdiği tahmin ediliyor. Türkiye’de enflasyonun gitgide 3 hanelik bir sayıya yaklaşırken, Erdoğan hükumeti uygulamada etkili bir adım atmış bulunmuyor.
Türkiye En Fakir Ülkeler Sıralamasında
Fitch Ratings kurumu geçtiğimiz 5 ay içinde ikinci kez Türkiye’nin sıralamadaki derecesinin düştüğünü duyurdu. Söz konusu kurumun yeni raporunda Türkiye’de enflasyonun artması ve öte yandan faiz oranının sabit kalmasına ısrar gösterilmesi ele alınıyor. Türkiyeli ekonomistler ve köşe yazarları Ficth’in yeni raporunu kinayeyle bayram hediyesi olarak nitelendirdiler. Çünkü söz konusu derecelendirme kurumu Türkiye’nin itibarının B + seviyesinden B’ye düştüğünü bildirerek Türkiye ekonomisinin geleceğinin olumsuz olduğu tahmininde bulundu. 
Fitch Ratings yayınladığı değerlendirmede Türkiye’de enflasyonun arttığı ve Türk Lirasının dolar karşısında değer kaybettiğine vurgu yapıldı. Türkiye’de enflasyonun 2022 yılında ortalama olarak yüzde 71.4 artış göstermesi doğrultusunda tahmin yapıldı. Türkiyeli ekonomistler B + seviyesinin neredeyse tahammül edilebilir bir seviye olduğuna değinerek mevcut B seviyesinin çok düşük olduğuna değindi. 
Türkiyeli akademisyenlerden Dr. Hakki Öztürk bu bağlamda “Bu kredi notu büyük yatırımcı şirketlerin güvenini sağlayan dereceden 5 seviye düşük. Maalesef Türkiye’de yatırım yapma riski oldukça artmış durumda.” ifadelerini kullandı. 
Aynı zamanda Prof. Dr. Fatih Özatay “Dünya genelindeki tüm muteber finansal derecelendirme enstitüleri, Türkiye ekonomisine düşük bir not vermiş bulunuyor. Burada dikkate alınması gereken konu dikey derecelendirme sıralamasında iflas sınırına ulaşmayı 9 notuyla gösterirler ve biz şu an 6 derecesinde yer alıyoruz. Bu durum olumsuz ve çok tehlikeli bir vaziyettir.” ifadelerine yer verdi.
Türkiyeli ekonomi uzmanı İris Cibre de bu konuya dair yaptığı açıklamada “Fitch derecelendirme kurumunun Türkiye ekonomisine dair raporu ve bizim bu rapordaki kredi notumuz çok endişelendirici. Çünkü biz Bolivya, Kamerun, Kosta Rika, Lesotho, Moğolistan ve Nijerya gibi fakir ülkelerle aynı sıraya gelmiş bulunuyoruz. Bu büyük tarihi başarı ve zaferi kazanan iktidarın ekonomi ekibini tebrik ederim!” ifadeleriyle dikkat çekti.
Peki Erdoğan Bu Duruma Ne Diyor?
Bir ay öncesine kadar Erdoğan Türkiye’de ekonomik sorunun var olduğunu dahi kabul etmiyordu. Halkın protestoları ve eleştiricilerin geniş çaptaki eleştirileri nihayetinde sonuç verdi ve artık Cumhurbaşkanı Türkiye’de hayat pahalılığının garip ve geçmişte görülmemiş bir oranda arttığını biliyor. Mübarek Kurban Bayramı münasebetiyle bir video mesajı yayınlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye halkının enflasyon karşısında sabırlı olmasını istedi. Recep Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamada halkın sabırlı olması durumunda her şeyin düzeleceğini söyledi. 
Cumhuriyet Halk Partisi Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, Erdoğan’ın son açıklamalarına itiraz ederek “Cumhurbaşkanı, ailesi ve yakınları Cumhurbaşkanlığı sarayında şahane bir şekilde, israf ve lüksün zirvesinde yaşıyor. Bu koşullarda halkımız bu seviyedeki bir refah ve şahane hayata sahip olan bir liderin milletinde sabırlı olmalarını ve fakirlik ile açlık karşısında direnmelerini istemesini tahammül edemez.” dedi.
Türkiye halkının mevcut koşullara karşı sabırlı olması çağrısı yapılırken öte yandan Erdoğan’ın yardımcısı yaptığı açıklamada yabancı ülkelerdeki ekonomik sorunların Türkiye’deki sorunlardan kat kat fazla olduğunu öne sürdü.
Eski Başbakan ve Erdoğan’ın sağ kolu olarak bilinen Binali Yıldırım halka açık bir konuşmada “Ben geçen hafta ülke dışındaydım. İnanın orada halkın durumu kat kat bizden daha kötüydü. Sonuç itibariyle Korona, Rusya’nın Ukrayna saldırısı, petrol ve doğalgaz fiyatlarının 10 katına çıkması ve bunun gibi meseleler tüm dünyayı etkilemiş durumdu.” açıklamasında bulundu.
Bugün Türkiye’de ekonomik durumlar öylesi kötü bir aşamaya varmış ki Cumhurbaşkanı şahsına yakın yazarlar dahi bu ülkede pahalılık ve açlığa dair uyarıda bulunmaya başladı.
Erdoğan’ın bazı yabancı ülkelere gerçekleştirdiği ziyaretlerde yanında bulunan Hürriyet gazetesinin önemli yazarlarından Ahmet Hakan Cumhurbaşkanı’nı uyararak “Maalesef Adalet ve Kalkınma Partisindeki bazı yetkililer öfke ve nefret dışında başka bir sonucu olmayan açıklamalarda bulunuyor. Örneğin onlardan biri Almanya’da halkın kat kat daha aç olduğunu öne sürüyor. Diğeri ABD’de enflasyonun zirveye çıktığını öne sürüyor, başka bir Bakan ise Afganistanlı mültecileri sınır dışı edersek köylerimiz çobansız kalacak diyor. Öteki bırakın Suriyeliler kalsın çünkü onlar ucuz işçi ve ülkemizden giderlerse yazık olur açıklamasında bulunuyor. Adalet ve Kalkınma partisini uyararak bu insanlardan uzaklaşmasını söylüyorum.” şeklinde konuştu. 
Aynı zamanda Yeni Akit gazetesinin köşe yazarlarından ve Erdoğan ile doğrudan dostluğu olan yazarlar arasında yer alan Abdurrahman Dilipak Türkiye’nin ekonomik durumuna dair uyarıda bulunarak “İktidar, servet ve dünya malı bizi kurtaramaz. Bilin ki halkın öfkesi ve nefreti, çığ düşmesi gibi birden her şeyi yıkabilir.” dedi. 
Erdoğan’ın Planı Nedir?
Erdoğan’ı eleştirenlerin en önemli sorularından biri onun enflasyona karşı ve Türkiye’nin mevcut ekonomik krizden çıkması için tam olarak nasıl bir planı olduğu sorusudur. Ancak bu soruya net bir yanıt verilmiyor. 
Türkiye’nin seçkin analiz yazarlarından Taha Akyol Karar gazetesi için kaleme aldığı bir analiz yazısında “Erdoğan’ın Parti yetkilileri karşısındaki uzun konuşmasını dikkatlice dinledim. Benim anladığım Erdoğan ve onun partisi ve hükumetinin düşünce odasının enflasyona son vermesi ve krizi atlatmak için hiçbir belirli planı ve programı olmadığıdır. Erdoğan’ın Yardımcılarından ve partisinin İl Başkanlarından istediği şey şöyle; Önümüzdeki seçimler çok önemli, muhakkak kazanmalıyız! Belki şaşıracaksınız ancak Erdoğan’ın hedefi budur; seçimleri kazanmak ve iktidarda kalmak, O kadar.” ifadelerini kullandı. 
Bu günlerde adı Türkiye’nin bir sonraki Cumhurbaşkanı olarak anılan Cumhuriyet Halk Partisi Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bu günlerde Türkiye’deki fakirlik ve ekonomik krize dair konuşmasında “Hepimiz bir ülke olarak çok zor günlerden geçtiğimizi ve derin bir ekonomik bunalımda olduğumuzu biliyoruz. Bunca ekonomik kriz varken, şiddetin artması bize zarar verir ve birbirimizi kollamalıyız. Ben asla ümitsiz değilim ve milletimizin de ümidini kaybetmemesi gerekiyor. Biz vatandaşlarımıza güzel Cumhuriyetimizi demokrasi ve barışçıl bir ortak yaşam ile güzelleştireceğimize dair söz veriyoruz. Biz el ele vererek fakirliğin sona erdiği ve halkımızın refahta olduğu bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Bize güvenin ve bilin ki fakirliği tarihin çöplüğüne atacağız.” şeklinde konuştu.
Ancak görünüşe göre Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Başkanı Ali Babacan deneyimli bir politikacı ve ekonomi uzmanı olarak Kılıçdaroğlu kadar iyimser değil.
Babacan yaptığı açıklamada; “Benim ülkenin ekonomik durumunu düzeltmek için tavsiyelerim var. Ancak Erdoğan sert bir şekilde cevap vererek bize ders vermenize gerek yok dedi. Peki. Bizden ders almayın. Vatandaşlarımızın somut ve gerçek yaşamının durumuna bakın ve onlardan ders alın.” dedi.
Ali Babacan açıklamasının devamında Türkiye’nin geleceğine değinerek “Mevcut durumu atlamak için 6 yıl zamana ihtiyaç var. Bu hükumet iktidarda kalırsa Türkiye’nin durumu daha da kötüleşecek. Ancak eğer güvenip bizim iktidarı almamıza müsaade ederse, 6 yıllık bir süreçte sorunları çözüp ülkemiz tekrardan gelişim, kalkınma, üretimde ve gelirde artışa doğru gidecek. Erdoğan çok yorgun. Biz onu müsait bir yerde inmesini sağlayacağız.” ifadelerine yer verdi.

En Çok Okunan Türkiye Haberler
En Önemli Türkiye Haberler
En Çok Okunan Haberler