Arap Yorumcu: Tel Aviv, Boş Tehditler Savuruyor


Arap Yorumcu: Tel Aviv, Boş Tehditler Savuruyor

Arap dünyasının tanınmış analisti Abdulbari Atvan, İsrail savaş bakanının İslami Cihad Hareketi lideri Ziyad en-Nehale hakkında boş tehditler savurduğunu söyledi.

Tesnim Haber Ajansı- Siyonist Rejim Savaş Bakanı Benny Gantz, salı akşamı katıldığı bir televizyon programında İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nehale'nin İsrail'in hedef tahtasında yer aldığını belirtti.

Tel Aviv merkezli 'Reshet Kan' televizyon kanalına konuşan Gantz, "Nerede olursa olsun güvenli bölgede olmayacak" diyerek Nehale'yi açık açık tehdit etti.

Tel Aviv, herhangi bir Filistin direniş grubunun liderlerine yapılan suikastla direnişi yok edebileceğini sanıyor. Halbuki tecrübeler direniş ideolojisinin liderlerinin şehit edilmesiyle ortadan kalkmayacağını göstermiştir.

Son Gazze savaşında İslami Cihad Hareketi'nin direniş ekseninin en güçlü halkalarından biri olduğunu kanıtladığı için son derece öfkeli görünen Gantz, birkaç gün önce bu hareketin genel sekreterini doğrudan tehdit ederek, "İslami Cihad Hareketi'nin yurt dışında yaşayan yöneticileri de aynı şekilde bedel ödeyecek" dedi.

Gantz şunları ileri sürdü:

"Tüm terör örgütlerinin liderleri endişelenmeli, Ziyad en-Nehale bir terör örgütünün başındadır. Onun hayatı ve ikamet ettiği yerin güvenliğinin garantisi yoktur."

Ray el-Yevm Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Abdulbari Atvan, haftalık analizinde İsrail savaş bakanının tehditleri ile ilgili değerlendirmede bulundu.

İsrail Savaş Bakanı 'Nehale'yi Suikastla Tehdit Etti

“ABD Adalet Bakanlığının, İran'ı, Beyaz Saray eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'a suikast planı yapmakla suçlamasının ardından Washington'un İran'a karşı tehditleri yoğunlaşırken, İsrail Savaş Bakanı General Benny Gantz, İslami Cihad Hareketinin lideri Ziyad en-Nehale'ye suikast düzenlemekle tehdit ediyor ve Katillerinin İran dahil dünyanın her noktasında onu bulacağına böbürleniyor.

John Bolton, Yargılanması Gereken Bir Savaş Suçlusu

Amerikan tehditleri ve Bolton suikastına ilişkin iddialarla başlayacak olursak, Bolton'ın ABD'nin bölgede egemen devletleri devirmek için yapılan darbelerin arkasında kendisinin yer aldığını defalarca övünerek anlattığını söyleyebiliriz. Son müdahalesi Venezuela'da oldu. O İranlı muhalif gruplara 'bir yıl içinde zaferleriniz Tahran'da kutlanacak' vaadinde bulundu. Çoğu çocuk ve kadın olan iki milyondan fazla Iraklı vatandaşın şehit olmasına yol açan Irak savaşının en bariz destekçilerinden biriydi. İsrail'in Gazze Şeridi ve Lübnan'a yönelik tüm saldırılarını güçlü bir şekilde destekledi, yani elleri yüzlerce, belki de binlerce kişinin kanıyla lekelendi. Ancak verilen örnekler, Bolton'a suikast yapılmasını haklı çıkarmak değil, aslında onu bir katil ve savaş suçlusu olarak adalete teslim etmek içindir.

ABD İkilem İçinde

Amerika Birleşik Devletleri, uluslararası hukuk ile insan haklarına saygı duyduğunu ve teröre karşı olduğunu iddia ederken Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, ABD vatandaşlarına, özellikle de eski yetkililere yönelik şiddet ve saldırı eylemine sert bir şekilde yanıt vermekle tehdit ediyor.

Devrim Muhafızları Ordusu eski Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani'ye suikasta ve ABD vatandaşı olan Filistinli kadın gazeteci Şirin Ebu Akile'nin işgalci rejim tarafından katledilmesine gurur duyan ABD yönetimi daha önce, Filistinlilere ait bir evin haksız bir şekilde yıkılmasını protesto ettiği için Gazze Şeridi'nde İsrail buldozerinin altında ezilen Amerikalı aktivist Rachel Corey'in öldürülmesiyle ilgili sessiz kalmıştı.

Cumhuriyetçiler, Demokratlar ve Washington hükümetlerinin masum Filistinli ya da Lübnanlı vatandaşların öldürülmesini suç saydığını ya da protesto ettiğini duymadık ya da okumadık. Bunun yerine, bu tür yasa dışı operasyonları teşvik edip desteklediğini kanıtlayan belgelerimiz var ve Birleşmiş Milletler ile BM Güvenlik Konseyi'nde "veto" hakkı ile cinayetleri örtbas ettiğini ve faillerini koruduğunu gördük.

Direniş Liderlerine Yapılan Terörün İntikamı Er Ya Da Geç Alınacak

General Kasım Süleymani'ye yönelik suikastın intikamı er ya da geç alınacak ve İslam Devrim Muhafızları, cinayetin faillerini ne düzeyde olursa olsun affetmeyecektir. Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki İslami Cihad Hareketi ve diğer direniş grupları da şehitlerinin intikamını mutlaka alacaktır. Bu bağlamda, 1995 yılında mühendis Yahya Ayyaş'ı (Kassam Tugayları'nın efsanevi komutanı ve bomba uzmanı) şehit eden Siyonistlere Hamas tarafından yapılan misilleme eylemini hatırlatmak yeterlidir.

Ziyad en-Nehale'nin Şehadet Özlemi

Yaklaşık üç hafta önce Beyrut kentinde onunla bir röportaj yaptım. Şehadetten asla korkmayan, sağlam ve sadık bir adam olan Ziyad en-Nehale bana defalarca şehadet özlemini çektiğini ve her an onu beklediğini söyledi, hatta hayatta olmasına bile şaşırdığını dile getridi. Kanının Filistin, Arap veya Müslüman şehitlerin kanından daha farklı olmadığını vurguladı.

Filistin Direniş Liderlerinin Yurt Dışında Katledilmesinin Tehlikeli Sonuçları

Gantz'ın Filistinli direnişçilerine yapılacak suikastları işgal altındaki toprakların dışına taşıma tehdidi, tüm kırmızı çizgileri çiğnemek ve dünyadaki birçok başkent veya şehirlerin güvenlik ve istikrarını bozmak anlamına geliyor. 
Kısacası, işgal altındaki Filistin, Irak, İran, Suriye, Yemen ve Libya'daki Amerikan-Siyonist terör savaşının askeri, siyasi ve ekonomik olumsuz sonuçları olacağından bahsediyoruz.  Ayrıca diyalog ve barışçıl çözümlerin yerine şiddeti kullananlar, savaşı destekleyenler ve körükleyenlerin çirkin yüzlerindeki maske düşecektir.

Ziyad el-Nehale’nin Tahran'da teröre kurban gitmesi, General Kasım Süleymani'ye yapılan suikasttan daha az tehlikeli olarak sayılamaz. Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Lübnan topraklarında Filistinli veya Filistinli olmayan konuklara yönelik herhangi bir suikasta derhal yanıt verileceği konusunda uyarıda bulunmuştur.

Filistin halkı, diğer milletler gibi yaşamı seven barışçıl insanlardır, ancak kendi toprakları, hak, hukuk ve milli onurunu savunmak için savaşmaktan ve ölmekten korkmazlar. Belki de binlerce kişinin katıldığı Filistinli Şehit İbrahim En-Nablusi'nin cenaze töreninde çocuğunun tabutuna eşlik eden şehit annesinin samimiyeti ve yüzündeki tebessüm söylediklerimizin en iyi izahı ve teyididir.”

En Önemli Analiz/Makale Haberler
En Çok Okunan Haberler