Amerikan Düşünce Kuruluşu: ABD’li Politikacılar İran’ı Tanımıyor


Amerikan Düşünce Kuruluşu: ABD’li Politikacılar İran’ı Tanımıyor

Amerikan "Quincy" düşünce kuruluşu tarafından yayınlanan yeni makalede ABD’nin İran politikası değerlendirildi.

Tesnim Haber Ajansı- Quincy düşünce kuruluşu tarafından Daniel Larison imzasıyla yayınlanan "Amerikalı Politikacıların İran Halkı Hakkında Bilmedikleri" başlıklı makalede, ABD'nin İran politikası değerlendirildi.
Daniel Larison kaleme aldığı makalenin başında, ABD'nin İran politikasının, İran ulusunun tarihini ve kültürünü anlama eksikliğinden uzun süredir mustarip olduğunu belirterek, "Hükümetimiz (ABD), İran halkı ile yöneticilerini birbirinden ayırt ettiğini iddia ederken, pratikte onları bir araya getirdi." diyor.

Larison, Amerikalı politikacıların İran milliyetçiliği hakkında yeterli anlayışa sahip olmadıklarını vurgulayarak sözlerine şöyle devam ediyor: "Amerikalı politikacılar uzun zamandır İran milliyetçiliği ve İranlıların bağımsızlık ve saygınlık isteği hakkında yeterli anlayışa sahip değil."

ABD'li yazar Larison’a göre, İran'daki protestocuların sahip olduğu aynı milliyetçilik, yabancıların İran'ın işlerine karışmasını reddediyor. 

Bu makalede, "Asal Rad'ın kaleme aldığı 'Direniş Durumu: Modern İran'da Siyaset, Kimlik ve Kültür' kitabında İranlıların ulusal kimliği, siyasi anlayışı ve ülkelerinin tarihi ile dünyadaki konumuna dair bilgiler sunmaktadır." ifadesi kullanıldı.

Sözü geçen kitaba atıfta bulunan Larison, İran ulusal kimliğinin geçen yüzyılda nasıl oluştuğuna ve yeniden inşa edildiğine dikkat çekerek, şöyle devam ediyor:

"İranlılar ülkelerine ve özellikle topraklarına bağlıdır. Rad'ın özetlediği gibi, direniş kimliğini şekillendiren İranlılar ulus-devletin en somut yanını, yani ana toprağı, düşünüyorlar. Bu, popüler İran müziği ve sinemasında da yansımıştır.
Kitabı okuduktan sonra Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) İran'daki milliyetçiliğin gücü hakkında bilgi sahibi olmadığını anladım.”

Makalesinde Amerika'nın İran'a yönelik başarısız politikalarından bahseden Larison’un makalesinde, "Kitabı okuduktan sonra, Amerika’nın İran'daki milliyetçiliğin gücünü anlayamadığını fark ettim.

Şah, 1953'te Başbakan Muhammed Musaddık'ı deviren ABD-İngiliz destekli darbeden sonra iktidardayken, Washington hükümeti Şah'a verdiği desteğin onun itibarını büyük ölçüde zedeleyerek durumunu tehlikeye soktuğunu hatta ülkede bir yabancı olarak kabul edildiğini fark edemedi.

Şah'ın kendisini İran milliyetçiliğinin bir savunucusu olarak tanıtmasına rağmen, kendi halkına ve onların kültürüne pek bağlı değildi ve dış desteğe daha fazla bağımlıydı.” ifadelerine yer verildi.

Larison kaleme aldığı makalede, 1979'deki İslam Devrimi'nin zaferinin yanı sıra Irak'ın İran'a karşı dayattığı savaşın ardından ABD'nin İran milliyetçiliğinin gücünden habersiz olduğuna dikkat çekiyor. 

Makalede, “1979 devriminden sonraki yıllarda, Amerika, İran milliyetçiliğini ihmal etti ve ABD’nin İran politikaları hükümetimize karşı milliyetçi duyguları kışkırtmada sınıfta kaldı. Irak'ın İran işgalini desteklemek, İran halkını yeni devrimci liderlerinin arkasında toplanmasına neden oldu ve iki ülke (İran-ABD) arasındaki çatlağı derinleştirdi. İran hükümetini taviz vermeye zorlamak için ülkeye ağır ve yoğun yaptırımlara başvurulması, İran halkını Amerikan hükümetinden daha da uzaklaştırdı.” denildi.

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'a yönelik azami baskı politikası ile General Kasım Süleymani suikastının İranlıların Amerika'ya karşı dayanışmasında etkili olduğuna da dikkat çeken Daniel Larrison, “Trump'ın Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani'ye suikast emri, ülkede bu general için geniş kapsamlı matem töreni düzenlenmesine neden oldu ve insanları hükümetlerinin arkasında durmasına yol açtı.” değerlendirmesinde bulundu.

Makaleye göre, Amerikan politikacıların başka insanların dünyaya nasıl baktığını ve diğer ülkelerdeki insanların ABD politikalarını nasıl değerlendirdiğini anlamakta zorlandığı için son yıllarda ABD politikalarının sonuçsuz kalmasına neden olmuştur.

Daniel Larrison, Amerika'nın İran halkına yönelik başarısız politikasını kanıtlamak için Asal Rad'un 2015'te İranlı bir kadınla yaptığı röportaja atıfta bulunarak şunları ekliyor:

"Kadın ‘evet’ dedi. İran’da sosyal, ekonomik, politik sorunlarımız var. Ama düzeltmek bizim elimizde. İranlılar yabancı güçlere güvenmiyorlar, onlar hiçbir zaman bizim lehimize hareket etmedi. Sadece biz kendi çıkarımıza göre hareket edebiliriz. Bakın, babamın kötü davranması hoşuma gitmez, ama babam hakkında bir şey söylersen onu hayatım pahasına kadar savunurum. Zira bu benim babam. Burası benim ülkem. Bir sürü kötü şey görebiliyorum, fakat dışarıdan kimsenin düzeltebileceğini sanmıyorum."

Amerikalı politikacıların İran halkına karşı uygulanan ekonomik savaşı sona erdirmesi gerektiğini savunan ABD’li yazar, “ABD ve diğer ülkelerdeki politikacılar, İran'daki mevcut protestolara yapıcı bir şekilde yanıt verebilmek için İran halkını anlaması çok önemlidir. İran ve halkını tanımayan ABD onların sorunlarını çözmeye yardımcı olamaz. Onlar dış müdahaleden yana değil. Sivillerle yöneticileri birbirinden ayırt etmenin en iyi yolu, Washington'un yıllardır İran halkına karşı yürüttüğü ekonomik savaşı sona erdirmektir.” yorumunda bulundu.

En Çok Okunan Analiz/Makale Haberler
En Önemli Analiz/Makale Haberler
En Çok Okunan Haberler