Siyonistlerin İç Savaş Korkusu


Siyonistlerin İç Savaş Korkusu

İsrail İç İstihbarat Servisi Şin-Bet'in (Şabak) eski Başkanı Yuval Diskin, Netanyahu liderliğindeki aşırı sağcı kabinenin kurulmasının ardından işgal altındaki toprakları bekleyen iç savaşın ciddiyeti konusunda uyarıda bulundu.

Tesnim Haber Ajansı- Arapça yayın yapan Londra merkezli Ray El Yom gazetesinde yayınlanan analizde, İsrail İç İstihbarat Servisi Şin-Bet'in (Şabak) eski Başkanı Yuval Diskin, Netanyahu liderliğindeki aşırı sağcı kabinenin kurulmasının ardından işgal altındaki toprakları bekleyen iç savaşın ciddiyeti konusunda uyarıda bulundu.

Analizde şu ifadelere yer verildi: “Faşist ve ırkçılardan oluşan iktidar koalisyonundaki Binyamin Netanyahu destekçileri ile Siyonist toplumdaki liberal gruplar arasındaki suçlamalar sürüyor. Böyle bir durumda uzmanlar, İsrail'deki iç bölünmenin iki taraf arasında bir iç savaşa yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Bu günlerde ırkçı bir rejim kurmaya çalışan yeni Netanyahu kabinesinin politikaları sayesinde işgal altındaki topraklarda kötüleşen hayat şartları, ekonomik durgunluk ve hızlanan yabancı sermaye çıkışına tanık oluyoruz. Aynı zamanda tersine geçiş için çağrılar yapılıyor.”

Muhalefet cephesine katılan Siyonist Rejimin İç İstihbarat Servisi Şin-Bet'in (Şabak) eski Başkanı Yuval Diskin, Yediot Aharanot gazetesinde yayınlanan bir yazıda, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Hakkında adli soruşturma bulunan başbakanın çıktığı bu çılgın yol durdurulmazsa İsrail'de Yahudi demokrasisinin kapandığını göreceğiz... Sistem kalabilir ama  arkadaşlarımla onun için onlarca yıl savaştığımız, atalarımızın kurduğu İsrail olmayacak, (sözde) Bağımsızlık Bildirgesi denilen sağlam bir kalesi olan yurdumuz da olmayacak.

Gösteriler dava ve mücadelenin başlangıcıdır, ancak acil durumlarda daha kararlı ve şeffaf önlemler alınmalı. Bazı bölgelerde hayatı durma noktasına getirmek için en iyi ve hızlı yöntem grevdir, bunun yapılması daha uygundur. Grevleri sendikalar yapabilir, yapmazlarsa başka yaratıcı girişimler aramalıyız.

Toplumun hayati kesimlerinde bulunan azınlık gruplar grevlerle yargı sistemi ve siyasi yapıya yönelik darbelere karşı çıkarak azınlıkın sorunlara katlandığını çoğunluğa anlatmaya çalışır. Bu çoğunluk doktor, avukat ve akademisyenlerden oluşuyor. Toplumda aşırı sağcıların saldırdığı bir azınlık daha var. İsrail'de yaşayanların yüzde 20'ini oluşturan Arap toplumu. Sağlık Bakanlığı'nın istatistiklerine göre bu yüzde 20'lik azınlık doktor ve hemşirelerin yarısını, diş hekimleri ve eczacıların yarısından fazlasını oluşturmaktadır.

Bu bilgiler toplumdaki her iki kişiden birinin bu rezil kabineyi seçmediğini gösteriyor. Demokrasi, toplumun tüm kesimlerinin ve insanların koordine edilebileceği ortak ve temel motivasyondur; bu ilke, İsrail’de tüm kesimlerin ayakta durmasını ve ilerlemiş toplumun bir parçası olmasını sağlar. Aşırı sağcı partilerin çıkardığı ırkçı yasanın bu ilkeyi hedef alması felakettir.

Gerçek ve güçlü demokrasi, sorunlu bölge Orta Doğu'da en güçlü silahtır, çünkü bizi çevre ülkelerden ahlaki olarak ayırır ve böyle bir ayrım, teknik ve askeri alanlardaki üstünlük kadar önemlidir...
Netanyahu'nun başbakanlık döneminde zayıflayan hukukun üstünlüğü, kurumların da altyapısının sarsmasına yol açtı.

Bu süreçle birlikte yurdumuz yasadışı silahlarla dolduruldu ve suç, cinayet ve sokak şiddeti hastalığına yakalandı, öyle ki doğru yorumlanırsa sistem suç aileleri ve örgütleri tarafından yönetiliyor"

İç İstihbarat Servisi Şin-Bet'in (Şabak) eski Başkanı Yuval Diskin kaleme aldığı yazının sonunda, “Giriştiğimiz mücadele, İsrail'de Siyonizmi korumadaki tarihsel rolünün farkında olan liberal güçlerin doğmasına yol açmalıdır. Bu gruplar protestolardan çıkacak ve birbirine sadık güçlü bir ekibin yetiştirilmesine katkıda bulunacaktır. Böyle bir grup İsrail'i bir kez daha (sözde) Bağımsızlık Bildirgesi’nin çizdiği yola döndürebilir.” dedi.

Son günlerde Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yargının yetkilerinin kısıtlandığı yasa teklifi ve politikalarına tepki gösteren on binlerce kişi, başkent Tel Aviv'de toplandı. Sivil toplum kuruluşları, hukukçular ve yüksek teknoloji sektöründen bazı grupların çağrısıyla on binlerce kişi meydanlara indi.

Rejim polisi gösterilere 100 binden fazla kişinin katıldığını doğruladı.

En Çok Okunan Analiz/Makale Haberler
En Önemli Analiz/Makale Haberler
En Çok Okunan Haberler