Moskova'daki Dörtlü Toplantı Bölgenin İstikrarı İçin Önemli Bir Adım


Moskova'daki Dörtlü Toplantı Bölgenin İstikrarı İçin Önemli Bir Adım

İran, Türkiye, Rusya ve Suriye savunma bakanları düzeyinde 'Dörtlü Toplantı', 25 Nisan 2023 tarihinde Moskova'da gerçekleşti.

Tesnim Haber Ajansı- İran-Türkiye-Rusya ve Suriye savunma bakanları ve istihbarat başkanları 25 Nisan Salı günü Moskova'da bir araya geldi. Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, görüşmede; Suriye’deki güvenlik durumunun güçlendirilmesi, Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleştirilmesi alanında atılabilecek somut adımlar, Suriye topraklarında her şekliyle terör örgütleri ve tüm aşırılıkçı gruplarla mücadele, Suriyeli mültecilerin topraklarına dönmelerine yönelik çabaların yoğunlaştırılması konuları ele alındı.

Tarafların Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olduklarını teyit ettikleri ifade edildi. Yapıcı havada geçtiği ifade edilen toplantı sonucunda Suriye’de ve bir bütün olarak bölgede istikrarın temin edilmesi ve sürdürülmesi için dörtlü formattaki toplantıların devamının öneminin vurgulandığı belirtildi.

Moskova'daki 4'lü Suriye toplantısında dikkate değer konu, İran İslam Cumhuriyeti'nin taraflar arasındaki diyalog ve iş birliğinin itici gücü olarak rol oynamasıdır.

Suriye'deki gelişmelerin ele alındığı toplantı Şam ile Ankara arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesine yönelik siyasi sürecin bir tamamlayıcısı olarak değerlendirilebilir. Yayınlanan analizlere göre bir sonraki aşamada söz konusu ülkelerin dışişleri bakanlarının bir araya gelmesine ve hatta Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad arasındaki görüşmenin uygulanmasına zemin hazırlayabilir.

Ankara ile Şam arasındaki ilişkilerde bazı siyasi fikir ayrılığı gerilim ve sorunlar yaratmış. İki ülkenin içinde bulunduğu koşullar ve jeopolitik konumu nedeniyle tüm bölgeyi etkilemiştir. Ancak Türkiye ve Suriye'deki olup bitenlere bakıldığında hem iki ülke hem de bölge ülkeleri için güvenlik ve savunma konularına özel bir önem verilmesi gerektiği görülmektedir.

Suriye'de 2011'den bu yana devam eden iç çatışmalar ve ülkeye dayatılan vekâlet terörü ile Amerikan işgali, sadece Suriye'nin ulusal bütünlüğünü değil, Türkiye, Irak ve Lübnan gibi ülkelerin güvenliğini de tehlikeye atan bir güvensizlik ortamı yaratmıştır.

ABD'nin askeri varlığı ve Kürt gruplarıyla birlikte iktidardaki hükümet muhaliflerinin önderliğinde Suriye'yi parçalamak için yaratılan bölücü gruplara ek olarak, göçmen krizi Suriye'nin komşularına birçok güvenlik, ekonomik ve siyasi sorunlar doğurmuştur.

Bölgede çatışma ve istikrarsızlık yaratmada kilit rolü olan ABD bu stratejiyi müttefiklerine karşı da kullanıyor. Türkiye'ye karşı PKK'yı desteklemek ve Suudi Arabistan'ı Yemen'deki savaşa dahil etmek bunun kanıtıdır.

Şam hükümetinin müttefiklerinin desteğiyle görece istikrarı yakalayabildiği için bölge ülkelerinin yakınlaşması Suriye'de kapsamlı istikrarın sağlanmasını hızlandırırken güvenliğin bölgeye geri dönüşüne zemin hazırlayabilir.

Türkiye'nin de ABD'nin bölgede kriz çıkarmasından çok zarar gördüğü düşünülürse, bölge ülkelerinin güvenlik alanında yakınlaşması hem terörle mücadelede hem de Amerika'nın yaratığı krizinin sona ermesinde önemli bir bileşen olabilir ve nihayetinde bölgede yabancı devletlerin müdahalesi olmaksızın istikrarlı bir düzen kurulabilir.

Türk makamlarının da defalarca itiraf ettiği gibi, ABD bölgede hiçbir zaman istikrar peşinde değil. Türk İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun sözlerine göre; Tüm dünya ABD ve onun kriz yaratan politikalarından nefret ediyor, bu nedenle bölgedeki güvensizlik faktörlerinin üstesinden gelebilmek için bölge ülkeleri arasında askeri ve güvenlik alanında koordinasyon yapılması önemli.

Öte yandan güvenlik altyapısı olmadan siyasi ve ekonomik hedeflere ulaşmak mümkün değil. Bu yüzden bölge ülkeleri arasındaki herhangi bir siyasi ve ekonomik ilişkinin ön koşulu, güvensizliği ortadan kaldırmada koordinasyonun sağlanmasıdır. Son dörtlü toplantı bu konuda önemli bir adım olabilir.

Bölgesel iş birliğinin önemi ABD'nin Suriye'den çekilmeye hazır olmadığını resmen ilan etmesiyle birlikte bölgedeki krizi alevlendiren Siyonist İsrail'in Suriye saldırılarının devam etmesiyle ortaya çıkıyor.

Diğer taraftan; Türkiye'nin Suriye'deki askeri operasyonlarının etkisizliğinin yanı sıra Suriye ile anlaşmazlıklarının giderilmesi ve Suriyeli mülteci krizinin çözülmesi, yaklaşan 2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Türk halkının temel taleplerinden biri haline gelmiştir.

Bu arada; ABD ve Avrupa'nın Ukrayna'daki tutumu, Batı'nın barış ve istikrar aramadığını gösterdi, bu nedenle sürdürülebilir istikrar ve güvenlik arayan her bölgenin ülkeleri Batı'dan uzak durup ortak bir noktaya varmaktan başka çareleri yok.

İran, Rusya, Türkiye ve Suriye'nin ikili ve çok taraflı ilişkilerdeki performansı, Astana süreci ve Moskova'da gerçekleştirilen son görüşmeler, tarafların yabancıların müdahalesi olmaksızın amacına ulaşma yönündeki kararlılığını gösteriyor.

Elbette bunun tamamlayıcı halkası, Suudi Arabistan gibi bazı Arap ülkelerinin son dönemde davranışlarında görülen değişiklikler olabilir.

Bu konuda önemli olan konu İran'ın bölgesel denklemlerdeki kilit rolüdür. Bugün, Tahran'ı izole etme projesinin aksine, tüm dünya İran İslam Cumhuriyeti'nin güvenilir bir ortak olarak rolü olmadan bölgede hiçbir girişimin sonuç vermeyeceğini kabul ediyor.

İran'ın terörle mücadeledeki başarılı karnesi, Tahran'ın "saha"nın yanı sıra diyalog masasında da kendisini göstermesine yol açtı. Hâlbuki buna şiddetle karşı çıkan Batı İranofobi ile yaygara çıkararak bölgenin İran'ın yapıcı kapasitelerinden yararlanmasını engellemeye çalışıyordu.

İran'ın bu yaklaşımı NATO'nun Afganistan ve Ukrayna'ya karşı davranışıyla karşılaştırılırsa, Batı'nın asla güvenilir bir ortak ve müttefik olmadığı ortaya çıkar.

Bölgedeki gelişmeler özellikle Ukrayna krizi Türkiye'yi bile bölge ülkeleri ile yakınlaşmaya götürmüştür.

En Çok Okunan İran Haberler
En Önemli İran Haberler
En Çok Okunan Haberler