Emirabdullahiyan, Ziyad Nahale ile telefonda görüştü

Tesnim Haber Ajansı- Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad Nahale, İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile yaptığı görüşmede İmam Hamanei'e ve İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na sıcak selamlarını iletirken, Ramazan dolayısı ile hükümeti ve İran halkını tebrik ederek  Gazze ve Filistin'in genelindeki siyasi gelişmelerin son durumunu anlattı.

Ziyad Nahale, Siyonist rejimin Gazze'yi işgalinden altı ay sonra direnişin gücünü, kudretini ve üstün ruhunu mükemmel olarak nitelendirerek, İran İslam Cumhuriyeti'nin bölgesel ve uluslararası diplomatik çabaları ve tedbirlerinin yanı sıra Ayetullah Reisi'nin çabalarını da övdü ve İran Cumhurbaşkanı'nın Filstin ve direnişini desteklemesini takdir etti.

Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri, Filistin direniş grupları arasındaki birlik ve sahadaki uyumunu, Filistin milletinin Siyonist düşmanın ölüm makinesine karşı başarısının ve zaferinin anahtarı olarak değerlendirdi ve şunları vurguladı: "Filistinli gruplar arasındaki koordinasyon, özellikle Hamas ile İslami Cihad arasındaki müzakerelerde Filistin milli hedeflerinin desteklenmesi doğrultusundaki uyumu, siyasi bir uyumun habericisi."

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan da bu sohbette, Filistin halkının tarihi duruşunu ve gaspçı Siyonist rejime karşı direnişini överek, Ziyad Nahale'ye İran İslam Cumhuriyeti'nin son istişareleri ve diplomatik hamleleri hakkında bilgi verdi. 

İran Dışişleri Bakanı ayrıca Gazze ve Batı Şeria'da evsizlerin, kadın ve çocukların öldürülmesinin durdurulması ve tüm bölge sakinlerine derhal ve kısıtlama olmaksızın uluslararası insani yardımın gönderilmesi için sorumlu uluslararası kuruluşların acilen harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.

Emir Abdullahiyan şunları da sözlerine ekledi: "Gazze'deki son gelişmeler, Siyonistlerin insanlık karşıtı doğasını ve Beyaz Saray'ın genç nesillere karşı işlenen cinayet ve dünya halklarına soykırıma verdiği desteği gösterdi, dünya, insan haklarının ve hakların savunulmasının önemini açıkça anladı. Zaten kadın ve çocuk meselesinin de Batı'nın siyasi bir oyunu haline geldiği de ortada."