İşgal Rejimi Medyası: İsrail nefret edilen bir rejim haline geldi


İşgal Rejimi Medyası: İsrail nefret edilen bir rejim haline geldi

İbranice yayın yapan bir haber ajansı şunları vurguladı: Bugün İsrail nefret edilen bir rejim haline geldi ve Amerikan baskısı olmadan Arap ülkeleri Tel Aviv'e asla teveccüh etmiyor.

Tesnim Haber Ajansı - İşgal rejimi İsrail'in Zaman gazetesi bir haberinde şunları söyledi: Yakın zamana kadar (7 Ekim'e kadar) İsrail'i teknolojik ilerlemenin ve gelişimin merkezi olarak gören ülkeler, İsrail'i sorunların ve baskıların ana kaynağı olarak tanımlıyor.  

Bu analitik raporun yazarı Kassinia Svitlova şunları belirtti: ABD ile ilişkilerdeki uçurum genişliyor. Kanada İsrail'e silah satışını durdurdu ve Hollanda da Kanada'ya katılmayı düşünüyor. Avrupa Birliği aşırılıkçı yerleşimcilere yaptırımlar uyguluyor ve birçok Avrupa ülkesi de ya geri adım atıyor ya da Oslo anlaşmalarından sonra İsrail ile imzaladıkları önemli ortaklıklarını iptal ediyorlar.  

Bu yazar ayrıca şunu belirtti: Uzun yıllar dünyanın birçok ülkesi açısından Washington'a açılan bir kapı olarak görülen İsrail, sahip olduğu teknolojik imkanların yanı sıra Arap ülkeleri liderlerinin de dikkatini çekmişti. 

Bu Siyonist gazeteci şöyle devam etti: İsrail, Binyamin Netanyahu ve arkadaşlarının maruz kaldığı tecritte gerici tavrını sürdürürse yavaş yavaş solacak ve yok olacak. Bu arada ABD ile özel ilişkileri olmazsa artık bölge ülkeleri açısından da çekiciliği kalmayacaktır.  

Aslında İsrail, ABD ile ittifaka güvenmezse yalnız kalacaktır çünkü Rusya ya da Çin ile ittifak kurmak mümkün değildir. Yani İsrail'in bugün her zamankinden daha zayıf olduğu, Gazze'de sıkışıp kaldığı ve güneye (Gazze Şeridi civarı) ve kuzeye yerleşimcileri geri döndüremediği söylenebilir. Bir yandan Hizbullah'la savaşın dehşetini yaşarken, bir yandan da en önemli ortakları onu eleştiriyor. 

Bu tablo bizim için, özellikle Ortadoğu'da pek de iyi bir tablo çizmiyor. Bir zamanlar kalkınmanın, teknolojinin ve gücün sembolü olarak görülen İsrail, artık zulmün kaynağı olarak sunuluyor. Kendisiyle bile tutarsız. İsyanları besleyen bir asi. Herkesi yıkıma ve hiçliğe sürüklüyor ve eğer bir an önce aklımızı toparlayıp hesaplarımızı gözden geçiremezsek, (Avrupa'da) oluşan tsunami yavaş yavaş Orta Doğu'ya ulaşacak.  

Yazar, raporunun bir başka bölümünde şunlara yer veriyor: Koalisyon üyesi olan Knesset üyelerinin; ‘Gazze kıtlık çekmeli’, ‘Burayı futbol sahasına çevirdi’, ‘Hatta nükleer bomba bile ona karşı kullanılmalı’ söylemlerinde bulunan ahmaklar hikayenin sonunda acı bir hata yaptılar. 

Söz konusu yazar şunları ekledi: İnsan hakları örgütleri tarafından Gazze'de aşırı güç kullanmak ve sivillere kasten zarar vermekle suçlanan İsrail'e yönelik benzeri görülmemiş eleştirilerin doruğunda, bu yetkililerden biri 7 Ekim'den önce kabul edilen tüm kanser hastalarını sınır dışı etme kararı alıyor ki nefret doruğa ulaşsın! 

(Çünkü dünya görüşünde bu eylem tek kelimeyle şu anlama geliyor) İsrail, kanser hastası Filistinli çocukları Gazze'ye geri göndererek orada kesinlikle tedavi olamayacak çocukları ölüme terk ediyor çünkü, ilaçsızlıktan ölmeseler bile mutlaka açlık ve susuzluktan ölecekler. 

Yazar daha sonra şunu sorar: Çoğunluğu Kudüs'ün doğusundaki hastanelere kaldırılan bu çocuklar güvenlik açısından risk mi oluşturuyor, yoksa İsrail'e yük mü oluyor? Üstelik Tel Aviv önümüzdeki birkaç on yıl boyunca aşırılıkçı yerleşimcilerin faaliyetlerini ve yüzlerce hahamın maaşlarını finanse edebilecekken?

Şu soru da yazar tarafından gündeme getiriliyor: Bu vandalizmi kim yapıyor? İsrail'in karar alma merkezlerinde İsrail adına en kötü kararları veren ve güvenliğini tehlikeye atan İran yanlısı bir beşinci kol mu var? Amaç itibarının geri kalanını yok etmek ve benzeri görülmemiş bir şekilde zarar vermek mi? 

 
En Çok Okunan Batı Asya Haberler
En Önemli Batı Asya Haberler
En Çok Okunan Haberler